Dark & Wild /Taekook

| 16 |

"En büyük günah pişmanlıktır."
~

Prensin Kral Javier'ın malikanesinde zorunlu misafirliğinin üzerinden tamı tamına üç gün geçmişti. Bu süreç her iki taraf için de oldukça sıkıntılıydı.

Prens kendine gelir gelmez ortalığı birbirine katmış, zorla tutulduğu yerden çıkmak için muhafızlara bile zarar vermişti. Kral Javier ise bu süreçte prensin yanına bir kez bile uğramamıştı. Bu sessizliğin prensi delirttiğini bildiğinden kadehindeki taze kanı yudumladığı sırada halinden bir hayli memnundu.

Gözlerini bir anlığına kapattığında odasının kapısı tıklatıldı.

"Gir Vernon!"

Kralın odasına hizmetkarından başkasının girme izni olmadığından gelenin Jimin olduğu belliydi. Krala iletilecek bir konu olduğunda muhatabı önce Jimin olurdu. Hizmetkar içeri girer girmez kralı selamladı. Ardından söze girdi.

"Kralım, prens yine muhafızlara tehditler yağdırıyor."

"Beni keyiflendirmeye geldin anlaşılan."

"Efendim, beni bağışlayın ancak sizi öldüreceğini söyleyip duruyor. Prens zapt edilmesi zor biri."

Jungkook, Taehyung'un basit biri olmadığını zaten biliyordu. Üç gündür yanına inmemiş olmasının nedeni onun bu hırçın hallerini görmekti.

"Prensi bir yoklamalı mıyım Vernon, ne diyorsun?"

"Siz en iyisini bilirsiniz efendim."

Kral memnuniyetle başını salladı. Hizmetkarının yanından geçip gittiğinde onu peşinden takip edeceğini biliyordu.

Prensin kapalı tutulduğu zindana ulaştığında ettiği küfürleri ve bağırışlarını duyabiliyordu.

"Şerefsizin evladı! Canını alacağım senin! Siktirin gidin söyleyin ona! Prens Taehyung seni elleriyle boğacakmış diyin!"

Kulağına ilişen sözler Jungkook'un gülümsemesine sebep oldu. Adımları hiç yavaşlamazken prensin görüş açısına girdi. Az önce zindanı inleten prens kralı karşısında görür görmez şaşkınlığından olsa gerek sessizleşti.

Bu sessizlik gereğinden uzun sürdüğünde Jungkook konuştu.

"Prensim, misafirperverliğimizden hoşlanmadınız mı?"

Taehyung yine cevapsız kaldı. Kralı karşısında görmeyi beklemiyordu. İsyan gününde onunla boğuşması, kandırılması ve bu zindana kapatılması kendi nezdinde asla kabul edilemezdi.

Kral, prensin kapalı tutulduğu zindanın demir parmaklıklarına yaklaştı ve muhafızlara dışarı çıkmaları emrini verdi.

"Taehyung?"

Prens gözünü bile kırpmadan tepkisizce kralın yüzüne bakıyordu.

"Güzelim, konuşmayacak mısın? Biraz önce sesin zindanın dışına çıkıyordu."

"Nasıl girdin?"

Taehyung'un yüz ifadesinde henüz bir değişiklik olmamıştı.

"Bilmem, nasıl girdim?"