Dark & Wild /Taekook

| 21 |

"Ortak günahlarımız var, beraber yanacağız."
~

Jungkook işittiği seslerden altındaki bedenin aklını kaybettiğini zannetse de Taehyung'un zihni gayet parlaktı. Ancak bunun için üstün bir çaba sarf ettiğini inkar edemezdi. Kralın sert hareketleriyle başını yatağa iyice bastırırken yastığı belinin altına koyduklarına şükretti. Yoksa bu ritme ayak uydurmakta zorlanacaktı.

Kollarında bulduğu güçle bacaklarının arasındaki beyaz tene uzandı. Jungkook onun ne istediğini anlayıp yavaşlarken minik öpücüklerini karnından başlayarak kulağına kadar sıraladı. Taehyung üzerine uzanan kralın sırtına kollarını sardı.

"Biraz yavaşla, lütfen."

Uzun zamandır kralın istediği şekilde istediği sertlikte onunla birlikte olduğundan bu cümleyi kurması doğaldı. Jungkook dudaklarını prensin boynundan çekip hafifçe geri çekildi.

"İyi misin?"

Taehyung yalnızca kafasını salladı. İyiydi ancak yavaşlamasına da ihtiyacı vardı. Jungkook ellerini prensin vücudundan çekerek gözyaşlarının oluşturduğu yolu sildi.

"Kucağıma gel."

Kral prensi nazikçe kucağına alıp pozisyonu değiştirdiğinde Taehyung rahatladı. Kralın tüm gücüyle üzerine yüklenmesine daha fazla dayanamayacaktı.

Jungkook kucağına aldığı prensin saçlarına uzandı. Aynı hızla Taehyung geri çekildi.

"Saçlarıma dokunmayacaktın."

Jungkook buna sinirlenmek yerine gülümsedi. Bir eliyle onun ince belini okşarken prensin inadıyla başa çıkabileceğini düşünmüyordu.

"Yalnızca geriye doğru düzeltecektim."

"Bozulmuş mu?"

Kral Javier'la geçirdiği zamanları göz önünde bulundurursak tabi ki bozulmuştu. Ancak Jungkook tam tersini söylemeyi tercih etti.

"Hayır, hala çok güzelsin."

Prens gülümsedi. Belindeki elin farkındaydı. Kral, henüz sevişmeleri bitmemesine rağmen ona masaj yapıyordu. Elinde olmadan başını Jungkook'un geniş göğsüne koydu. Kucağında biraz daha küçülürken kendi kollarını da onun beline sardı. Henüz sona gelmiş değillerdi ancak biraz dinlenmekten zarar gelmezdi.

Jungkook göğsüne yaslanan prensin saçlarına küçük öpücükler bırakırken diğer yandan da hayranlık duyduğu pürüzsüz esmer bacaklarını okşuyordu. Geçirdikleri bu gece hayatın seyrini değiştirecekti. Ancak ikisinin de henüz bundan haberi yoktu.

Kral bu dinlenmeyi yeterli görmüş olacak ki prensi göğsünden kaldırdı. Taehyung Jungkook'a uyum sağlayarak yine onun istediği gibi kucağında dikleştiğinde hissettiği acıyla yüzünü buruşturdu.

"Hareket et Vivian."

Taehyung kralına itaat ederek hareketlendi ve bir süre sonra Jungkook sona yaklaştığında prensi mühürlemenin zamanının geldiğini düşündü. Taehyung kucağında hareket ederken başını vurup durduğu yatak başlığından kaldırdı. Prensin terden parlayan esmer boynuna yöneldi. Sivrilmiş dişleri mühür için olması gerektiği gibi yumuşak deriyi derince delip geçtiğinde Jungkook ciddi anlamda kendini kaybedeceğini sandı. Prensin kanının vermiş olduğu haz onu doruğa taşırken ellerinin Taehyung'un kollarını morartacak kadar sıktığının farkında bile değildi.

Prensin başının arkaya düşmesiyle kendine gelirken dişlerini yine prensi incitmemeye çalışarak deriden ayırdı. Esmer boyundan göğse doğru süzülen kanı diliyle boydan boya yaladı. Bu esnada Taehyung'un hareketleri elbette durmuştu.