| 15 |

147 15 4
                                    

"Güç için savaşırız. Güç kanda yatar,
kan için savaşırız."
~

Jungkook, Hoseok ve Seokjin'in toplantısı üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti. Kral Javier malikanesinde planın uygulanacağı günü bekliyordu.

Kral Hoseok, Prens Taehyung ile gerekli görüşmeleri gerçekleştirmiş Kim topraklarına girecek malların hazırlığını yapıyordu.

Seokjin ise şehir yönetimine artık iyice alışmış, uçan kuştan haberi olur hale gelmişti. Kral Javier'a verdiği raporları aksatmıyor, bir karar alacağı zaman önce Jungkook'un onayını alıyordu. Yönetimde söz sahibi olmak başkaydı. Babasının himayesinden çıkmış, özgürleşmişti. Jungkook ona özgürlüğünün anahtarını vereceğini söylediğinde inanmamıştı ancak elinde bulundurduğu güçten tatmin olmuştu.

Kaybettikleri toprakları geri almak adına kardeşiyle plan yaparken canını sıkan bir diğer konu babasıydı. Yönetimin ikiye ayrılmasından dolayı kendisine krala düzenlemek adına suikast tekliflerinin geleceğini biliyordu ancak bunun babası tarafından gelmesini beklemiyordu.

"Baba, bu söylediklerini duymamış gibi yapacağım."

"Seokjin, aptal olma! Bu ikili yönetim saçmalığına son ver. Jungkook sana güveniyor. Bunu en iyi sen halledersin."

"Dediğin gibi Jungkook bana güveniyor, baba!"

"Senin zehirlediğini anlamaz bile"

Jin oturduğu sandalyenin kollarını sıktı tüm gücüyle. Babasının kardeşini zehirleyip kral olmasını söylediği cümleleri hazmetmeye çalışıyordu.

"Git buradan."

"Seokjin, sen kabul etmezsen ben kendi yöntemlerimi kullanmak zorunda kalacağım."

İşte bu Prensin patlama noktası olmuştu.

"Sen ne dediğinin farkında mısın, sen benim babam olduğun kadar onun da babasısın. Üstelik benim karşımda nasıl kralı öldüreceğini söyleyebilirsin? Sen kafayı yemişsin!"

Jin'in kendinden beklemediği derecede yüksek ve sert çıkan sesi salonu doldurduğunda muhafızlara seslendi.

"Babamı misafir odalarından birine yerleştirin. Kapıya iki muhafız koyun!"

Eski kral oğlunun emrivaki sözlerini dinlerken şaşkındı. Onun Jungkook'un büyüsüne kapılmış bir aptal olduğunu düşünüyordu.

"Odasından çıkmak istediğinde bana haber verin. İznim olmadıkça çıkış yapmayacak. Çünkü bu misafirlik zorunlu bir misafirlik."

Prens sözlerini babasının gözlerinin içine bakarak tamamladığında muhafızlar eski krala karşı çekinerek yaklaştılar. Bunu fark eden prens sesini yeniden yükseltti.

"Eğer tek bir sorun çıkarsa, emirlerime karşı gelindiğini krala bildirmek zorunda kalacağım."

Jungkook'un varlığı, adı hatta sıfatı bile onun emri altında olan ya da olmayan herkesi hizaya sokmaya yeterdi. Prens bunu kullanmaktan geri durmadı.

Babası salondan çıkartılırken ne dediğini anlamadığı seslenişlerini duysa da cevap vermedi. Tek düşündüğü bunu kardeşine nasıl söyleyeceğiydi.

•••

Taehyung hizmetkarı ile birlikte sınırdan geçecek malları beklerken içinde bir huzursuzluk vardı.

Kralla son görüşmelerinin ardından bir kez daha haberleşmemişlerdi. Bu sessizliğin normal olmadığını düşünüyordu. Hem iki gün önce saraya hanlar hakkında rapor vermeye gittiğinde ağabeyi tarafından yine uyarılmıştı.

Dark & Wild /TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin