Dark & Wild /Taekook

| 22 |

"Can yakacak kadar cesaretli olanın, sonuçlarına katlanacak kadar da gücü olmalı."
~

Sabah yaşanılan krizin ardından hazırlıklar kaldığı yerden devam etmiş gün boyu bahçe yapılacak olan ihtişamlı düğün için hazırlanmıştı. Prensin ağabeyi ve hizmetkarı da kralın söz verdiği gibi akşam yemeğine misafir olmuşlardı. Büyük yemek salonunda başta Kral Javier ve yanında eşi Prens Taehyung olmak üzere Seokjin, Namjoon ve Yoongi de oturuyordu.

Prens hizmetkarının bu masaya oturması adına kralla küçük bir tartışma daha yaşamıştı. Bir hizmetkarla aynı masaya oturmayacağını şiddetle savunan kral yüz yüze gelmemek için bakışlarını hizmetkara çevirmiyor kendince tepkisini koyuyor konumunu hatırlatıyordu. Zaten Yoongi'nin de pek sesi çıkmıyordu. İlgisi Kral Javier'ın yanı başında dikilen Vernon'daydı.

"Durum bu şekilde Taehyung. Babam senin isyan çetelerinin peşine düştü. Bulabileceğini sanmıyorum ama sen yine de dikkatli ol."

Namjoon'un sesi yeniden duyulduğunda Jungkook başını önündeki yemekten kaldırdı.

"Bir kralın eşiyle bu üslupla konuşamazsınız. Ailenizde bu terbiyeyi alarak yetiştiğinizi düşünüyorum."

Jungkook gayet ciddi bir tonda cümlelerini sarf ederken Taehyung'un bakışları hızla yanında oturan krala döndü.

"O benim ağabeyim. Üstelik ben sana Kim Taehyung olduğumu hatırlatmıştım."

Kral da aynı şekilde başını eşine çevirdi.

"Ben de sana birbirimize bağlı olduğumuzu söylemiştim. Üstelik söylemekle de kalmadığımı sanıyorum."

Jungkook'un ciddi ama bir o kadar da ima içeren bakışları itiraz kabul etmeyeceğini bağırırken Taehyung'un gözleri ise ona son raddeye kadar meydan okuyordu.

"Namjoon benim ağabeyim!"

"Sen de Kral Javier'ın eşisin."

"Bağışlayın ama siz ikinizin mühürlenmesi ne kadar doğru bir karardı?"

Birbirine bakışlarıyla eziyet eden ikilinin gerilimini Prens Seokjin'in yumuşak sesi böldüğünde sonunda birbirlerine bakmayı kesmişlerdi.

Prens Namjoon da başını sallayarak Jin'i onayladı. "Kesinlikle katılıyorum."

"Planımız için gerekliydi. Konumuz bu değil."

Kral Javier Namjoona dönüp konuşmaya devam etti.

"Prens Taehyung'un isyancılarıya görüşmesini sağlayın. Anladığım kadarıyla onun otoritesini kabul ediyorlar."

"Hangi topraklarda, Prens Taehyung'un sizin topraklarınızdan ayrılma izni var mı?"

Namjoon kralın yaptığı uyarıyı dikkate almış öz kardeşinden saygı ifadeleriyle bahsetmişti. Kral Javier'ın disiplininden ve otoritesinden etkilenmeyen tek kişi yalnızca Taehyung'du.

"İsyancı gruplarında sözü geçen belli başlı kişileri buraya getirtin. Ağabeyim Prens Seokjin şehir yönetimini devraldığı için size bu konuda yardımcı olacaktır."

"Aslında çete liderleri Prensi kendi topraklarında görmek isteyebilirler."

"Bahsettiğiniz liderler çeteye çok bağlılarsa prenslerinin ayağına gelmekten çekinmeyeceklerdir. Ben eşimi tehlikeye atmayacağım."

Jungkook sahiden de Taehyung'u bu işe mümkün olduğunca karıştırmadan halledecekti.

"Hyung sana vereceğim birkaç isimle iletişime geçmen yeterli olur."