| 17 |

108 14 2
                                    

"Her yemin bir intikamdır"
~   

Son derece kasvetli bir havanın hakim olduğu toplantı salonunda herkes diken üzerindeydi. Kral Kim, Jungkook'la gerçekleştirdiği mektuplaşmaların sonunda bir anlaşmaya varamadığından davet üzerine Jeon topraklarına gelmek zorunda kalmıştı. Taehyung'un Kral Jeon tarafından ifşa olmasına inanamazken en son çıkan isyanda oğlunun nasıl kaçırıldığına da anlam veremiyordu. Geldiğinden beri evirip çevirip durduğu soruyu bu kez daha açık bir şekilde sordu.

"Prens Vivian'dan nasıl haberiniz oldu?"

Jungkook bugün Kral Kim'in ayağına gelmiş olmasından kaynaklı oldukça keyifliydi. Bu yüzden Jimin'den kendisini gösterişli giydirmesini istemiş, en pahalı takılarını takmıştı.

"Şu anda endişelenmeniz gereken şeyin bu olduğuna karar verdiniz demek."

"Küçüklüğünden beri yüzünü kimse görmemişti. Onun prens olduğunu anlayıp kaçırmanızın imkanı yoktu."

Anlaşılan kralın derdi oğlunu buradan alıp gitmek değil, Jungkook'un bunu nasıl öğrendiğini bilmekti.

"Endişelenmeyin, anlaşmaya vardığımız sürece sırrınız benimle güvende."

"Vivian'la daha önce görüştünüz değil mi?"

Jungkook onun sorusunu duymazdan geldi.

"Kim Seojun, şu anda oğluna ne olduğunu merak etmiyor musun? Ona zarar vermemden- hayır, onu öldürmüş olmamdan korkmuyor musun?" kırmızı gözleri karanlığından ödün vermezken devam etti. "Sen benim babamın oğlu olduğumu bilmiyor musun?"

Herhangi bir imada bulunmamış olduğu gibi konuşmuştu Jungkook. Kralın bu konuyu merak edeceğini tabi ki tahmin ediyordu ancak her şeyden önce oğlunun nasıl olduğunu sorar diye düşünüyordu.

"Ona zarar vermediğini biliyorum."

Kral Kim'in tereddüt içeren sesini Kral Javier'ın sert sözleri kesti.

"Bilmiyorsun. Merak da etmiyorsun!"

Kafasını onaylamazca iki yana salladı.

"Sahi sizin çocuklarınızla ne alıp veremediğiniz var merak ediyorum doğrusu. Oğullarınız arasında ayrım yapmak, birini hor görmek, onu insan içine çıkarmayacak kadar bile önemsememek ya da öldürme planları yapmak... Küçük olanların kaderi neden böyle olmak zorunda Seojun?"

Jungkook'un içindeki öfke tamamen Taehyung'u korumak adına değildi. Kral Seojun ve kendi babasının bu denli benziyor olması aklına ister istemez kendi küçüklüğünü getiriyordu. Ağzından çıkan sözlerin hedefi aynı zamanda kendi babasıydı.

"Anlaşmayı konuşalım. Daha sonrasında Prens Vivian'ı teslim edin. Gidelim."

"Anlaşma basit. Topraklarım karşılığında oğlunuz."

"Bu tek taraflı bir anlaşma gibi görünüyor."

"Size pazarlık yapacağımı düşündüren neydi?"

"Hanlardaki ticaretinize devam etmenize izin verelim."

"Topraklarıma karşılık oğlunuz."

İşin aslı Kral Kim prens uğruna böyle bir anlaşmaya girmek istemiyordu. Çekingen davranması, bir türlü anlaşmaya varmak istememesinin nedeni buydu.

Kim Vivian Taehyung, babası için o kadar da önemli değildi...

Taehyung'un annesi Kim Jiwoo, Namjoon'u doğurduktan sonra eşiyle ciddi kavgalar etmeye başlamıştı. İstenmeyen ancak yine de zorlukla yürütmeye çalışılan bir evlilikti. Prens Owen'ın doğmasıyla Kral Seojun'un eşinden uzaklaşması hızla gerçekleşmişti. O yüzden ikinci hamileliğe inanmamış ve Taehyung'un hayatını etkileyecek o kararı almıştı.

Dark & Wild /TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin