YORUM VE VOTE GELMEZSE KOTU OLDUGUMU DUSUNMEYE BASLİYORUM :( DUSUNCELERİNİZ TEK TESELLİM..
-Bölüm 1-
Hayatım da her şey düzgün ve sıradan giderken yeni bir aksiyon ve heyecana ne gerek var ki?Ah, yarın yeni lisemin ilk günü. Yeni ortam, yeni yüzler..Beni çok gerer böyle şeyler. Eski okulumdaki arkadaşlarım ve öğretmenlerimle her şey ne kadar güzeldi. Cidden ben seviyordum eski hayatımı şimdi yeniliklere ne gerek var ki?Lanet olsun.Gece yatamayacak kadar gergin olmaktan nefret ediyorum.
Kendimden bahsedeyim biraz.Kumral, uzun saçlı açık yeşil gözlü sıradan bir kızım işte.Fiziksel özelliklerin benim için fazla önemi yok.Sadece yaşıtlarımdan uzun olmamı seviyorum..İsmim Derin.Hangi anne baba çocuğuna böyle anlamsız bir isim koyar ki? Derin işte, bildiğiniz derin! İnsan daha hoş anlamlı bir isim koyar.
Bir de anne babam var tabii.İlgisiz sevgili ebeveynlerim..Küçüklüğümden beri dadım bakar bana.Annem hep iştedir, çalışıyordur, seyahattedir, herneyse işte.Babam ise "nasılsın?" yerine "paran var mı?" diyen tiplerden.Onlar için işleri kızlarından daha önemlidir, lafa gelince "biz senin geleceğini düşünüyoruz canım" oluyor.Bilmez miyim canlarım?Hep beni düşünürsünüz zaten.
Sabah alarm çalar çalmaz yataktan zıpladım.Neme lazım ilk günden geç falan kalırım birde.Göze batmak istemiyordum.Sıradan, herkes gibi olayım yeter benim için.Ne giyeceğimi günler öncesinden belirlediğim için hemen giyindim.Kot pantolonum ve kırmızı kazağım.Saçlarımı tarayıp salık bıraktım.Aşağı indiğimde dadım kahvaltımı hazırlamış beni bekliyordu.Ama bir şeyler yiyemeyecek kadar gergin ve heyecanlıydım.Bu yüzden dadımın arkamdan bağırışlarına aldırmadan evden çıkıp bir taksiye atladım.
Okula vardığımda tabi ki nereye gideceğimi bilmiyordum.Önden giden etekli kıza yetişip:"11. sınıflar hangi blokta biliyor musun?"diye sordum.Beni baştan aşağı süzdükten sonra:"Dümdüz yürü." dedi buz gibi bir sesle.Derdi neydi bunun?Teşekkür bile etmeden dediği yöne ilerledim.Sınıfımı bulup boş bir sıraya oturdum ve beklemeye başladım.Kahretsin, birileri de gelip benimle tanışmaya çalışır heralde değil mi? Bütün boş yerler dolduktan sonra son anda sınıfa giren sarışın tatlı bir çocuk tek boş yer olan benim yanıma oturdu ve: "Selam ben Alp." dedi.Az önce biri benimle konuşmaya tenezzül mü etmişti?Şaşkın şaşkın bakmayı kesip:"Ben de Derin.Memnun oldum."dedim.Gülümsedikten sonra:"Ben de." dedi.Ah gerçekten çok tatlıydı ama benim tipim değildi.Evet, çünkü ben belamı arıyordum.Merakla beyaz atlı serserimi bekliyordum..
İlk dersten sonra ön sıradaki kızlarla tanışıp onlara kantine gitmeyi teklif ettim.İsimleri Deniz ve Deryaydı.Çift yumurta ikizlerilermiş.Ve ikiside çoook güzeldi, zaten şu koca okulda herkes benden güzeldi.Şanslı sürtükler..
Kantine girdiğimizde resmen izdiham vardı.Aç kaldım diye kendime küfrederken sabahki kısa etekli kıza gözüm takıldı.Üç beş erkeğin bulunduğu masada bir çocukla konuşuyordu.Gerçi çocuk bunun yüzüne bakmıyordu ama bu konuşuyordu işte.Çocuk çok karizmatik ve yakışıklıydı.Ah, ciddi ciddi durup çocuğu izliyordum ve birden kafasını bana doğru çevirdi ve göz göze geldik.Hemen bakışlarımı kızlara doğru çevirip:"Ya kızlar ben bu sıraya girip bir şeyler alana kadar zil çalar hadi gidelim." dedim.Muhtemelen dengesiz ve salak olduğumu düşünüyorlardı ama oradan çıkmak istemiştim.Umarım bir daha karşılaşmayız diye düşündüm.Ah, kesin ağzımdan salya akıtarak ona baktığımı fark etti.Neyse bir önemi yok benim için.Yani umarım yoktur.
İlk gün sonunda bittiğinde Alp ve ben birlikte çıktık.Bu çocuk tam benim kafadandı.Birlikte espri yapıp gülerken koridorda onu gördüm.Lanet olsun.Evet kesinlikle dünya küçük, hatta okul minicik.O beni görmemişti neyse ki.O anda kısa etekli kız kapıdan hışımla çıkarken çarpıştık.Aptal şey, ne acelesi varsa?! Bütün kitaplarım yerdeydi ve mağdur olan bendim ama cazgır sürtük:"Önüne baksana bücür, kör müsün?" diye bağırıyordu.Bücür mü?Kıza doğru bir adım atarak:" Sen kime bücür diyorsun?Koştur koştur çıkmasaydın sınıftan kapının önünden geçtiğimi görürdün."dedim.Nerden gelmişti bu cesaret?Kız kolumu tutup:"Bana bak gerize.." lafını bitiremeden kalın bir ses:"Kes şunu Selen." dedi.Ona döndüğümde o simsiyah gözleriyle karşılaştım.Selen:"Bana ne dediğini duydun Doruk." dedi dudağını büzerek.Ah, tam bir kaşar.Doruk:"Uzatma.Git şimdi." dedi.Oh olsun Selen, sana yüz vermiyor işte.Ben de ne havalara giriyorsam.Doruk önce bana sonra Alp'e şöyle bir baktıktan sonra:"Seninki işe pek yaramıyor galiba dedi.Neyse hadi gidin buradan.Burası sana göre değil yeni." dedi düz bir sesle.Sahi ya!Alp bütün bu olay boyunca sesini bile çıkarmamıştı.Selen denen kızdan hoşlanıyor muydu ne?Iyk, midesiz.Doruk'a dönüp:"Bunun seni ilgilendireceğini sanmıyorum." dedim.Ardından Alp'e:"Gidelim." dedim.Evet, çok havalıyım biliyorum.Doruğu arkamızda bırakıp ilerledik.Eve döndüğümde hala tek bir şeyi düşünüyordum.Doruk.Doruk.Doruk.Ve onun o içinde kaybolduğum simsiyah gözleri.
MERHABA.BU BENİM İLK HİKAYEM :) BİLİYORUM BİRAZ KISA BİR BAŞLANGIÇ OLDU AMA YORUMLARA VE BEĞENİLERE GÖRE DEVAM EDECEĞİM.BU ARADA KARAKTERLER İÇİN ÖNERECEĞİNİZ BİRİ VAR MI?OKUYANLARA SONSUZ TESEKKURLER..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİMSİYAH..
Teen Fiction"Onu ilk gördüğüm anı hatırlıyorum da, ne kadar şapşaldı.Bir sonraki karşılaşmamızda da çirkefti.Bir diğerinde masama oturan küçük bir yalancıydı.Şimdi ise sadece benim."