SİMSİYAH.. 16

12.1K 389 14
                                    

Merhaba :) Erkenden yazayım bu bölümü dedim, hafta içi yazamam belki diye.Keyifli okumalar.Yorumları bekliyorummm..

Artık ne yapabilirim bilmiyorum.Bana nasıl inanmasını sağlarım hiç bilmiyorum.Bu saatten sonra bana nasıl güvenebilir ki? Ona yalan söylediğimi sanıyor.Beni neyle suçluyor onu bile bilmiyorum ki.Emirle birlikte ne yaptığımı düşünüyor yani? Ah, bir de Emir var tabi..Ne olduğunu soracak, ama benim onunla konuşmamam gerek.Hayatım biraz daha kolay olabilir mi lütfen?

Doruk'un beni nasıl affedeceğini henüz bilmediğimden babamı arama işine yönelmeye karar verdim.Önce telefon etsem, sizinle konuşmam gereken önemli bir konu var desem, gelir mi ki? Ben senin kızınım desem inanır mı? Kim inanır ki böyle bir şeye, benim kızım yıllar önce öldü diyecek.Ve ben onu nasıl inandırmam gerektiğini bilmiyorum.Belki yanımda annemin resmini falan götürsem iyi olacak.

Elimde adresi vardı babamın.Ama ilk önce arayıp uygun bir yerde buluşmayı önermeliydim.Bu yüzden bana verilen numarayı elime alıp çevirmeye başladım.Bir kaç defa çaldıktan sonra bir adamın sesi duyuldu.

"Alo?" diyordu o adam.Sesi ne inceydi ne de kalın.Aslında hiç düşünmemiştim onu.Nasıl biri olduğunu..Belki şişmandır belki de çok uzundur boyu.Belki saçlarını boyatmayıp beyaz bırakmayı seviyordur.Şimdilik sadece ses rengini biliyorum.Şimdilik..

"Merhaba, ben Derin..Ben..şey sizinle konuşmam gereken önemli bir konu var.Hımmm..şey hakkında..ölen kızınız hakkında." diye bir şeyler geveledim.

"Ne? Kimsin sen? Nereden biliyorsun bunu?" dedi hattın diğer ucundaki endişeli ses. İçimde öyle bir heyecan var ki.Sanki cumhurbaşkanı var karşımda.Yok canım, sadece hiç tanımadığım babam.

"Size anlatmam gereken şeyler var.Çok önemli.Bu gerçekleri öğrenmek için bir saat sonra Cafe Krepen'de olun.Eğer öğrenmek istiyorsanız.." dedim ve gizemli bir şekilde sustum.Onu meraklandırmam gerekiyordu gelmesi için.

"Hiçbir şey duymak istemiyorum.Uzak dur benden.Bir daha arama beni." diyerek çat diye suratıma kapattı.Olsun, belki gelmezdi ama ben gidip bekleyecektim onu.Bir umut gelir diye..

 İlk defa belki babamın karşısına çıkacaktım.Kendimi gergin ve biraz da mutlu hissediyorum sanırım.O kadar kararsızım ki bir sürü kıyafet denedim.Kendime öyle güvenmiyorum ki, en çok hangisiyle beni sever diye kıyafet arıyorum resmen.Beni istemeyecek diye düşünüyorum hep.Niye istesin ki, istemek için bir nedeni yok.Ben öyle istenilecek kadar üstün özelliklere sahip biri değilim.Mesela çok güzel değilim, çok güzel gözlerim yok, saçlarımda öyle muhteşem falan değil, güçsüzüm, her şeye ağlıyorum.Değilim işte, istemesini sağlayacak kadar iyi değilim.

Sonunda bir etek ve askılı tişört seçtim.Güzelce makyaj yaptım.Evden çıkmaya hazırdım, aklıma anneme uğramak geldi.Nedense ona söylemek geldi içimden.Bilsin istedim, söylediklerini yapacağımı.Odasına girip yanına gittim.

"Merhaba anne.Babamla görüşmeye gidiyorum." dedim onu öperken.

"Anlat ona her şeyi." dedikten sonra yatağına yatıp bana arkasını döndü.Konuşmaktan kaçıyordu.Zaten ben de konuşmak istemiyordum bu yüzden gideceğim cafeye doğru yola koyuldum.

İçeri girip bir masaya oturdum, beklemeye başladım.Onu beklerken telefonumu çıkartıp mesaj falan var mı diye baktım.Tabi ki yoktu.Mesaj yoktu.Doruk'tan mesaj yoktu.İnatçı, pislik.Ne yapacaktım ben şimdi? Ne diyecektim ona? Of Allahım of.

Bana nasıl inanır ki artık?Tek yol geliyor aklıma.Şu mesaj atan pisliği bulup her şeyi itiraf etmesini sağlamak.Hayatımda yeterince sıkıntı yokmuş gibi bir de mesajcı manyak vardı yani.

SİMSİYAH..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin