SİMSİYAH..

SİMSİYAH.. 35

Selam bebeklerimmmmm! Deniz&Murat bölümüyle karşınızdayımmm....Ve beeenn bu ikiliye cidden bayılıyorum yaa.Atışmalarını falan çok seviyorum.

YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN.SİZİ SEVİYORUM.

Yaklaşık 2 saattir yoldaydık, Doruk ve benden başka konuşanın olmaması çok can sıkıcıydı.Arkaya doğru dönüp yanyana oturup da birbirinden bu kadar uzak olabilen iki insana baktım.Ne kadar inatçılardı, ikiside aslında birbirine bu kadar aşıkken.Denizin aşık olduğunu çoktan biliyordum ama Murat..Bence o da Deniz'e abayı yakmıştı.Ve evet zorla da olsa onları yan yana oturtmayı başarmıştım. 

"Ne var?" dedi bana dik dik bakan Deniz. 

"Hiç." 

"Hiç için mi yarım saattir arkanı dönmüş bakıyorsun?" dedi sinirli bir şekilde. 

"Molaya ihtiyacınız var mı diye bakıyordum.Sanıyorum ki var.Doruk ilerdeki benzinlikte biraz durabilir miyiz?" dediğimde gözlerini devirdi.Bu kız, Murat yanındayken neden bu kadar gergin oluyor anlamıyorum. 

Doruk benzinlikte durduğunda arabadan inip Deniz'i tuvalete doğru sürükledim. 

"Tatilinizi mahvedeceğim.Hiç gelmemeliydim." dedi suratını asarak. 

"Ah, saçmalama aptal.Sensiz hiçbir yere gitmezdim ben.Şimdi bırak bu huysuzlukları ve eline fırsat geçmişken planını uygulamaya başla." dedim göz kırparak. 

"Haklısın, o serseriye gününü göstermeliyim." diyerek dışarı fırladı.Kim bilir aklında neler vardı.. 

Ben de peşinden tuvaletten çıkınca Doruk koluma yapıştı. 

"Çabuk ol, hemen gidiyoruz."  

"Nee?" dedim şaşkınca. 

"Bir planım var, hadiii!"  

Bu günlerde herkesin bir planı vardı.. 

**** 

Murat'tan.. 

Benzinliğin marketinde abur cubur olarak ne var ne yok hepsini almıştım.Hevesle dışarı çıkıyordum ki arkadan o cadının sesini duydum. 

"Murat, biraz yardım eder misin?" dediğinde dönmemle elindeki sıcak kahvenin üzerime dökülmesi bir oldu.Hay sıçayım böyle işe.. 

"Aaahh! Ne yapıyorsun sen gerizekalı?" diye bağırdım.Abi resmen göğsüm yanmıştı ya.Aceleyle gömleğimi çıkardım. 

"Ah, üzgünüm.Buz getireyim." dedi en yapmacık haliyle.Nefret ediyorum bu sarı cadıdan.Kasten yaptığını adım gibi biliyordum.Madem oyun oynamak istiyordu, biz de oynardık. 

Elinde buzla geri döndüğünde buzu elinden almadan göğsümü işaret ettim.Korkakça yaklaşıp buzu yanan yere değdirdi.Neyse ki fazla yanmamıştı ama acıyordu.Eliyle buzu tutarken aynı zamanda gözleriyle vücudumu inceliyordu.Bu hali ımmm..çok tatlı ve masumdu..Birden kafasını kaldırıp gözlerime baktı. 

"Acıyor mu?" dedi suçluluk duygusuyla.Hah, hem yakıyor hem de vicdan yapıyor. 

"Çok." dediğimde suratı asıldı.Ne dengesiz bir cadıydı bu böyle. 

"Buz iyi gelmiyor mu yani?"  

"Daha iyi gelecek şeyler biliyorum." dediğimde merakla suratıma baktı.O sırada birden aklıma Doruk geldi, kafamı çevirip arabanın durduğu yere baktığımda sesli bir küfür savurdum.Gitmişlerdi.