Merhaba arkadaşlar :) Yeni bölümü daha geciktirmeyelim dedim, çok uzatmadan bölüm sizlerle.Bol yorum ve vote isterim onaa göreee :D bu arada multimedia ve bölüm parçası var.Parçayı okuken dinlerseniz çok hoş olur :) Keyifli okumalar
Doruk'tan..
Kızlar konusunda ciddi olmayalı ne kadar zaman oldu bilmiyorum.Şuanda doğru söyleyip söylemediğini bilmediğim bir kızı arkamda bıraktım.Ama ben onu uyarmıştım.Yapacak bir şey yok.Zaten Derin'le olan ilişkimizin bitmesi taraftarıydım.Çünkü..Onunlayken ciddi olacakmışız gibi hissediyordum ve buna hiç niyetim yok.
Eve dönerken telefonumun titrediğini hissettim.Cebimden çıkarıp direk kulağıma koydum.Kim olduğunu görsem cidden açmazdım.
"Alo?"
"Doruk, Derin nerede biliyor musun?" dedi tanıdık bir ses.Ah, Deniz..Tabii, küçük kızımızın arkasını kim kollayacak başka?
"Bu benden nefret etmeni sağlayacak ama umrumda mı sence?" dedim.Evet, çok sinir bozucuyum.
"Ne?" derken sesinde endişe vardı sanırım.Büyük ihtimalle Derin eve dönmemiştir, telefonu kapalıdır vsvs..Ah kızlar hep böyle meraklı olmak zorunda mı?
"Kapatıyorum Deniz."
"Bak, Derin'e ulaşamıyoruz, garajlarındaki arabalardan biri de yok ortalıkta.Nerede olduğunu biliyorsan.." derken lafını yarıda kestim.
"Bilmi-yo-rum.Daha ne kadar açık olabilirim?" dedim ve telefonu suratına kapattım.Bu kızla ilgili bir şey duymak istemiyorum sadece ve sadece geçmişte kalsın istiyorum.
Garajdaki araba mı? Derin araba kullanmayı mı biliyormuş? Ortalıkta olmak istemediği için biraz uzaklaşmıştır işte.Neden bu merak anlamıyorum.
Eve geldikten sonra duşa girdim, çıktığımda telefonum 5-6 cevapsız çağrı vardı, hepsi de Derinden..
Arar mıydım? Asıl soru arasam ne olacaktı ki?
Ben tam bunları düşünürken telefon elimde tekrar çalmaya başladı.Açayım en iyisi diyerek açtım.
"Alo?" dedim nasıl olsa pek konuşmayacaktı.
"Alo beyefendi, Derin Kohen'in yakını mısınız?" dedi bir ses.Bir erkek sesi.
"Siz kimsiniz?" dedim direk.
"Ben polis memuruyum, Derin Hanım kaza yapmış, biz de yakınlarına ulaşmak için en son aramalardan sizi aradık.Şuanda ambulansla hastaneye götürülüyor." dedikten sonra ben birkaç saniye konuşamadım.Aslında birkaç saniye düşünemedim bile.Yani şimdi o..Derin şimdi..Yok canım.Ona bir şey olmayacak.
Bunların hepsi benim yüzümdendi.Eğer ben ona bugün bunu yapmasaydın, belki de eve gidip arabayı almayacaktı.Arabayı ne diye almıştı sanki? Allah kahretsin, ne yapacağım şimdi ben.Lütfen ona bir şey olmasın. Bu vicdan azabıyla yaşayamam cidden.
Hemen dışarı koşup arabaya atlayarak hastaneye gittim ben de.Anne babasına haber vermişler miydi? En iyisi Deniz'e haber vermek olur diyerek Denizi arayıp olanları söyledim. O ailesine ulaşırdı zaten.
Hastaneye vardığımda korkudan bacaklarım titriyordu, ona bir şey olursa ben ne yapacağım? Lütfen iyi olsun.Lütfen, lütfen, lütfennn.Acilin kapısında karşılaştığım ilk doktora sordum.
"Derin Kohenin durumu nasıl? Araba kazası geçiren az önce gelen.." derken sözümü kesti.
"Açık konuşmam gerekirse pek iyi değil.Ben yaşama ihtimalini düşük görüyorum, üzgünüm.İç organları büyük hasar görmüş.Cam parçaları batmış çoğu yerine.Kırıkları da var ama en önemlisi başını kötü çarpmış.Tam emin olmasak da ciddi bir kafa travması geçiriyor olabilir.Geçmiş olsun." diyerek yanımdan geçti.
İlk defa inanmak istemediğim ihtimali birinin ağzından duymuştum.Bir doktorun.Uzmanın.
Ölebilirdi.Benim yüzümden ölebilirdi.Durumu ciddiydi ve benim yüzümden yaralanmıştı.Ben eğer onu kaybedecek olursam..Hayır böyle bir şey olmayacak.
Gözlerim dolduğunda sinirle yumruğumu duvara geçirdim.Allah kahretsin, ona bir şey olmayacak tamam mı? O iyi olacak.Bunu başarabilir.Yapmalı.Yapsın.Lütfen.
Birinin elini omzumda hissettiğimde döndüm..
"Doruk, iyi misin?" dedi Derya.Cidden önemsiyor muydu? Önemli olan benim iyi olmam değil ki, Derinin iyi olması.
"Değilim.Neden umrumda?" dedim sinirle.İki gün önce bana öldürecekmiş gibi bakan bir kız şimdi iyi olup olmadığımı mı merak ediyor yani? Kimsenin bana acımasına ihtiyacım yok.
"O iyileşecek, biliyorsun değil mi?" dedi.Hala çekip gitmemişti.Benden neden nefret ettiğini biliyorum ama şimdi bu davranışı..Bu cidden ilginç.Saçmalama Doruk.Ölüm kalım meselesi senin geçmiş meselelerinden daha önemli.
"Biliyorum." dedikten sonra onu arkamda bırakıp kafeteryaya doğru yürüdüm.Ben duygularımı açık açık belli edecek biri değilim.Bu yüzden kimsenin benimle konuşmasını istemiyorum bu konuda.Kimse bana acısın istemiyorum.
Sadece o iyi olsun istiyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİMSİYAH..
Teen Fiction"Onu ilk gördüğüm anı hatırlıyorum da, ne kadar şapşaldı.Bir sonraki karşılaşmamızda da çirkefti.Bir diğerinde masama oturan küçük bir yalancıydı.Şimdi ise sadece benim."