Merhaba canlarım :* Bu bölüm Doruk&Derin bölümü oldu.Sevdiğim bir bölüm oldu.Keyifli okumalar.Multimediaya bakın ve bölüm parçasını mutlaka dinleyin.Çok sevdiğim bir parça.Öpüldünüz :*
Dorukların bahçesine çıktığım an telefonumun çaldığını duydum.Kahretsin, arayacaktı.
"Efendim?" dedim telaşla.
"Neden cevap vermiyorsun?" dedi bağırarak.Gerçekten sinirliydi bu yüzden durdum ve onu sakinleştirmeye çalıştım.Tehlikeli bir yerdeyim ama olsun, en fazla ne olabilir ki?Az sonra dış bahçe kapısından da çıkıp gideceğim zaten.
"Özür dilerim Doruk.Sakin ol lütfen.Şimdi duydum aradığını dışarıdayım da."
"Nerdesin?" Şimdi ne diyeceksin bakalım Derin.
"Eve doğru yürüyorum." dedim o an aklıma gelen en iyi yalanla.Tam o sırada bahçeye bir araba girdi.Allah kahretsin!
Arabadan inen kişi sert bakışlarla bana doğru yürüdü.Ben ağzım açık donup kalmıştım.Karşımda durdu ve telefonu bana uzattı.
"Eve doğru yürüyorsun demek."
"Ben..Doruk.." diye kekeledim.Ama ne diyebilirdim ki? Ne diyecektim ki?
"Evinin benim evimden yürüme mesafesi kadar uzaklıkta olduğunu bilmiyordum." dedi dişlerini sıkarak.Allahım, ben ne halt edeceğim şimdi? Bu kadar zor durumda bırakılmaz ki bir kul.Lütfen yardım et bana lütfen.
"Ben..Özür dilerim.Gerçekten.Sana söylemeliydim." diyebildim.
"Niye buradasın?Güven sorunun mu var senin?" dedi bana doğru bir adım atarak.Ben de refleks olarak bir adım geriye gittim.
"Hayır, ondan değil.Annenle konuşmaya geldim.Babamın yerini bildiğini düşündüm."
"Ne?" dedi afallayarak.E yani, o kadar da kızmayacak.Umarım.
"Evet.Biliyormuş da.Uzun hikaye.Sonra anlatırım." İşte benim aklımda bu kadar.Bu konuyu kapatarak onun diğer konuya tekrar yönelmesini sağlıyorum.Of.
"Neden bana buraya geleceğini söylemek yerine arkadaşlarla takılacağız diyorsun?Bana neden güvenmiyorsun Derin?"
"Bilmiyorum.Saçmaladım işte özür dilerim."
"Özür dileme.Artık özür dileme.Hep aynı şeyi yapıyorsun.Sürekli hata yapıp özür diliyorsun.Böyle olursan ileride seni affedecek kimsen kalmaz.Ben senin aile sorunlarını kimseye söylemedim.Asla söylemem de.Sadece bana söylemeni beklerdim." dedi.
"Neden söyleyecekmişim ki? Seni ilgilendiren bir konu yok burada.Hem sana yalan da söylemedim.Sadece buraya geldiğimi söylemedim çünkü bilmen gerekmiyor.Hayatıma müdahale edebilecek bir konumun yok." dedim yanından sıyrılarak geçtim.Tam gidiyordum ki bileğimi tutup çekti ve kendisine çevirdi.Bu canımı yakıyordu.
"Bana eve yürüyorum dedin.Bu yalandı." dedi tıslayarak.
"Canımı yakıyorsun."
"Ne istiyorsun?" dedi birdenbire.Ne mi istiyorum? Birazcık düşün istiyorum aptal.Birazcık önemse.Birazcık sev.Sadece bunu istiyorum.Ama söyleyeceğim şey çok farklı.
"Kolumu bırakmanı."
"Benimle oynama Derin.Sonuçları senin için iyi olmaz." dedi son derece ciddi olarak.
"Ne oyunu?Oyun falan oynamıyorum ben seninle.Bırak artık Doruk."
"Neymiş hayatındaki konumum?" Ah, takıldığı yer burasıydı demek ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİMSİYAH..
Teen Fiction"Onu ilk gördüğüm anı hatırlıyorum da, ne kadar şapşaldı.Bir sonraki karşılaşmamızda da çirkefti.Bir diğerinde masama oturan küçük bir yalancıydı.Şimdi ise sadece benim."