SİMSİYAH.. 28

10.5K 390 18
                                    

Merhaba canlarımmmm. Kısa bir bölüm oldu ama olaylı oldu :) Şimdi hoşunuza gitmeyecek bir haberim var.Bir aylık bir süre için internetsiz bir yere gidiyorum bu yüzden telefondan yazacağım bölümleri..Yani bölümler ardarda gelemeyecek. :( Keyifli okumalar :* Sizleri seviyorum ve gitmeden önce yorumları merakla bekliyorummmmm

"Nasıl haber alamıyorsun? Nerede ki?" dedim telefondaki Kemal abiye.Bu da Doruk'un annesinin işi olamazdı değil mi? Lütfen olmasın, lütfen lütfen lütfen.

"Sabah psikiyatriste gitmek için evden çıktı.Hala gelmeyince merak edip telefon ettim ama açmıyor." dedi.

"Ne yapacağız şimdi? Polise falan gittin mi?"

"Gitmeyi düşünüyorum.Sen de arkadaşlarına falan ulaşmaya çalış." dedi.

"Tamam.Bana da haber ver." dedikten sonra telefonu kapattım.Rehberimde olan arkadaşlarını arıyordum ki annem beni aradı.Heyecanla açtım telefonu.

"Anne nerdesin? Hepimiz merak ettik." dedim neşeli bir sesle.Birileri tarafından kaçırılmış olma ihtimalinden çok korkmuştum, aradığına göre sorun yoktu.

"Kulaklarını aç iyi dinle, annen elimizde.Birkaç gün misafirimiz olacak.Sen akıllanana kadar." dedi kalın bir erkek sesi.

"Sen kimsin? Annem nerede? Ona ne yaptınız?" diye bağırmaya başladım.Allahım, o iyi olsun başka bir şey istemiyorum..

"Doruktan uzaklaşacaksın.Gerekirse başka bir şehire taşınacaksın.Yoksa anneni bir daha göremezsin." dedikten sonra telefonu yüzüme kapattı.

Annemi kaçırtmıştı..Bu kadar alçalacağını hiç düşünmemiştim.Bunu yaptıysa her şeyi yapardı.Ona zarar verirdi.Peki ben ne yapacaktım şimdi?

Hiçbir şey düşünmeden yoldan geçen taksiyi durdurup bindim.Taksici bana adres sorduğunda Dorukların ev adresini verdim.Oraya gidip ne yapacağımı bilmiyordum ama bana başka çıkar yol bırakmıyordu.Bu kadar vicdansız olamazdı, değil mi? 

Evlerine geldiğimde bunu yapmamın bir faydası olmayacağının farkındaydım.Ama benim canım yanıyorsa onunki de yansın diyerek kapıyı çaldım.

Kapıyı açan hizmetçiyi ittirerek içeriye girdim.

"Nerede o?" diye bağırdım.Etraftan sakin olun dediklerini duyuyordum ama şuan karşımda sadece o kadının olmasını istiyordum.

Merdivenlerden gelen sesle oraya döndüğümde onunla karşılaştım.Onun yüzünü, sinsi bakışlarını, beni delirten gülüşünü gördükçe daha çok sinirleniyordum.

"Ne var Kohen?" dedi benimle alay ederek.Nefret ediyorum bunu söylemekten ama Doruk annesine çok benziyordu.

"Ne var mı? Ne demek ne var? Sen ne yaptığının farkında mısın? Annemi kaçırttın sen vicdansız kadın! Bunu nasıl yaparsın?Nasıl bu kadar düşersin? İstediğin sadece oğlundan ayrılmam mı? Yoksa kendi hayatının mahvolduğu gibi benimkini de mi mahvetmek istiyorsun? Çektiğin acıları, yaşadığın iğr.." derken lafımı keserek,

"Ağzından çıkanlara dikkat et. Benim evime gelip bağırıp çağıracak kadar rezil bir insan olduğunu bilmiyordum.Defol git burdan." dedi sakince.Beni umursamayan bu tavırlarını gördükçe sinir katsayım daha da yükseliyordu.Aaahh, bu kadını öldüreceğimm!

"Annemi bırakana kadar hiçbir yere gitmiyorum.Senin yaşadıkların beni ilgilendirmez, ben sana hiçbir şey yapmadım! Bırak artık bunları.Allah kahretsin, gelip burada sana yalvarıyorum.Daha ne istiyorsun?" dedim artık ağlamaya başlayarak.Benim hayatım, benim dertlerim bana yeterince yetiyordu zaten.Daha fazlasını kaldıramıyordum.

"Bizden uzak duracaksın Derin.Oğlumla görüşmeyi keseceksin ve bir daha da buraya gelmeyeceksin." dedi.Çantamı fırlattığım yerden alarak,

"Buraya cidden boşuna gelmişim anlaşılan." dedim.Arkamı dönüp hızlıca kapıdan çıkıyordum ki kapıda olanlara ne zamandan beri şahit olduğunu bilmediğim Doruk'u gördüm.Sinirle bana bakıyordu.Sanki suçlu olan benmişim gibi..Demek ki yeni gelmişti ve annesinin laflarını duymamıştı.

Burada daha fazla duramayacağımı anlayarak yanından geçip dışarı çıktım.Bahçeyi hızlı adımlarla geçiyordum, arkamdan seslendiğini duydum.Durmamı söylüyordu ama aldırmadım.Şimdi bütün bunların üstüne bir de onunla konuşamazdım.

Kolumdan tutup sertçe çekmesiyle olduğum yerde kaldım.Önüme geçti, sinirli hatta çok sinirli olduğunu anlayabiliyordum.

"Derdin ne senin?" dedi bağırarak.

"Derdi olan annen.Git ona bağır." dedim.Dişlerini sıkıyordu.

"Anneme bağıramazsın!" dedi beni ittirerek.Sendeledim, az kalsın düşüyordum.Kafamı kaldırıp şaşkınca yüzüne baktım.Benim sevdiğim Doruk bu olamazdı.

"Annen umrumda değil.Ben sadece beni rahat bırakmasını istiyorum, anladın mı?" dedim bağırarak.Gözlerim doluyordu.

"O sana hiçbir şey yapmadı!" dedi.Bende artık film kopmuştu, böyle anlatmak istemezdim ama artık durmayacaktım.

"Beni tehdit etti.Senden ayrılmamı yoksa bana ve çevremdekilere zarar vereceğini söyledi.Deniz saldırıya uğradı, annem kaçırıldı.İkisinde de mesaj aynıydı: Doruktan ayrılacaksın. Sence bütün bunlar hiçbir şey mi?" dedim ağlayarak.Artık kendimi durduramıyordum, bu çok da umrumda değildi zaten.Karşımda şok olmuş bir ifadeyle duruyordu.Ağzı resmen açık kalmıştı, sonra kafasını kaldırıp bana baktı.

"Annem böyle şeyler yapmaz.Onu suçlamayı kes." dedi.Biliyordum böyle olacağını..Artık burada durmamın, ona bakmamın, onu sevmemin kısacası onunla olan hiçbir şeyin bir anlamı yoktu.O beni bir sözüyle bitirebiliyordu işte.Ama ben güçlü duracaktım.Ben de onu tek cümlemle bitirebilirdim, bu kadar kolay olabilirdi.Olmalıydı.

Gözyaşlarımı sildim, ona doğru bir adım attım.

"Annene ayrıldığımızı söylersin.Artık annemi bırakabilir." dedikten sonra arkamı dönüp yürüdüm.Bir daha dönüp bakmadım.Bakamadım.

Baksam gidemezdim çünkü..

SİMSİYAH..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin