Temiz ve berrak bir geceydi. Yıldızlar kendi arasında sanki hangimiz daha parlak diye aralarında yarışıyorlardı. Şehirden bu kadar ışık yansırken yıldızlar nasıl bu kadar güzel görünebiliyordu? Hayat vardı, umut vardı, insanlar mutlu olmak için bir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kızım, adam yıkılıyor!"
Yağmur açık ağzını kapatmayı unuttuğunda telefonumu elinden alıp Serkan'ın profilini kapattım. Ona adamı detaylıca anlatmamıştım. Serkan'ın sadece bir Ayazdağ olduğunu biliyordu ve beni kaçırdığından, elma soymalı ya da patlamalı tehditlerinden, silahlı saldırılardan ve diğer bütün kötü yanlarından haberi yoktu. Bilseydi belki de ona değil de ne bileyim, kuzenlerinden birine falan hayran olurdu. Yağmur, onun hakkında bildiklerini hararetli hararetli anlatmaya başladı.
"Ayazdağlar bu ülkenin en zenginlerinden. Babası Arslan Ayazdağ film efsanesi gibi bir şey. Adam sıfırdan başlayıp ortaya çıkarıyor, Ayazdağ Holding'i. Holding düşündüğünden daha çok büyüyünce de kardeşlerini alıyor yanına destek olsunlar diye. Arslan Ayazdağ inşaat işlerinde öne çıkıyor. Baysal Ayazdağ ise daha çok tekstil üzerine... Vural Ayazdağ'sa Arslan Bey'e yardım ediyor yönetimde. Yıllarca sektöre damga vuruyorlar, büyüdükçe büyüyorlar. Onlar büyüdükçe düşmanları da artıyor, tabii. Arslan Ayazdağ ve ailesi sürekli tehdit ediliyor. Arslan Bey de düşmanları bitirmeye ant içiyor. Bazıları bu bitirmeyi karanlık işler olarak yorumlarken bazıları ise bir ateşkesten bahsediyor. Bence her ikisi de. Adam neler yapıyor, neler... Önce düşmanlarından bazılarını ortadan kaldırıp sektörden siliyor. Uzun bir süre karanlık işler çeviriyor ama bu sırada hatrı sayılır dostlar da ediniyor tabii. Bir süre sonra düşmanlarıyla dostlar vasıtasıyla anlaşarak ateşkes yapıp kızgın ortamı sakinleştiriyor. Yaptığı şeyler gençlik hevesine, holdingi büyütme isteğine veriliyor. Uzun bir süre ateşkesle geçiyor ama kaçınılmaz şey oluyor ve kırklı yaşlarından sonra Arslan Ayazdağ karanlık işlere geri dönüyor. Ama bunu gizliden gizliye yürütüyor çünkü karısı bir öğretmen ve bu tarz işlere karışmasını hiçbir zaman tasvip etmiyor. Arslan Ayazdağ'ın arkadan arkaya işleri yürütmeye devam ettiğini öğrenen Meryem Ayazdağ defalarca tartışma çıkarıyor, kavgalar ediyor hatta bir dönem boşanmanın eşiğine kadar geliyorlar. O ara ne olduysa oluyor boşanmaktan vazgeçiyorlar. Sonrasında Meryem Hanım'ın hamilelik haberi magazinde duyuluyor. Ama Arslan Ayazdağ ne işler karıştırıyorsa onu yapmaya devam ediyor. Bir gün oğluyla balık tutmaya gidiyor ve o gün... Oğlunun gözünün önünde kalbinden vurulan kurşunla, kırk yedi yaşında hayata veda ediyor. Aynı gün, aynı saatlerde kardeşi Baysal Ayazdağ da aynı şekilde şirketin önünde öldürülüyor. Geriye kardeşlerden bir tek Vural Ayazdağ kalıyor. O da kardeşlerinin ölümüne ancak bir hafta dayanabiliyor. Sonrasında kafasına sıkıp intihar ediyor. Bu sıralarda Ayazdağlar dağılacak diyorlar, hisseler düşüyor, anlaşmalar iptal olacak gibi oluyor ama o sırada bir kahraman doğuyor. Serkan Ayazdağ, holdingin başına geçiyor, düşmanlardan teker teker intikamını alıyor. Anlayacağın babasının kaldığı yerden devam ediyor. Tabii bunlar sadece bir söylenti. Ama adam tam bir ikon, idol, her şey..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
