Demir denen çocuk konuşmaya başladı;
"Naber Alev"
dedi bir yandan cevap vermek istiyordum bir yandan istemiyordum ama ayıp olur diye cevap verdim"İyi senden naber?" Dedim oda iyi dermiş gibi kafasını hafif salladı.
Saçımı biri omzuma atmıştı arkamı döndüm ki bu o çocuktu
"Saçımla napıyorsun?" Dedim o çocuğun yeşil gözlerinin içine bakarak ,oda cevap verdi tabi
"Biraz daha kafanı arkaya doğru eğersen saçın ağzıma girecek, farkında değilsin ama etrafındakileri de düşünmek zorundasın" dedi
ne kadar odun bir çocuk bu ,gözleri ferah bir ormanı andırırken çocuk bildiğin dağ ayısı insanı suçlu gibi hissettiriyor,Ben ona uymayacagim bu sefer özür dileyeceğim
"Tamam haklısın kusura bakma" dedim ve ondan yumuşak bir cümle beklerken yine yaptı yapacağını
"Bidaha olmasın" dedi sert bir sesle,
Bu çocuk sadece bana mı böyle yoksa diğerlerine karşıda mi böyle anlayamadım,
Önüme döndüm Demir o çocukla konuşmaya başladı,
her ne kadar dersi dinlemeye calissamda başaramadım dersi dinliyormuş gibi yapıp onları dinledim"Akşam gidiyormuyuz, sensiz hiç bir yere gitmem abi ben söylim" dedi Demir
"Oğlum ne işimiz var öyle saçma yerlerde" dedi o çocuk
"Abi her zaman halısahaya gidiyoruz bugün de bir değişiklik olsun fena mı olur hem"
"Ne dırdır ettin be...iyi gidelim ne bok varsa görelim"
"Adamsın sen beee,hem güzel kızlarda vardır illa"
"Aklın fikrin aşkta meşkte dön önüne ,tamam dedik uzatma Demir"
"Tamam, Tamam sen yeterki sinirlenme bebisim"
Dayanamayıp kıkırdadım,
ve ikiside bana baktı kendimi açıklama yapmak ister gibi hissettim birseyler saçmaladım"Şey aklıma birşey geldi onun icin" dedim
İnanmayan gözlerle bana baktı o çocuk Demir ise benim kulağıma doğru eğildi ve fısıldadı
"Sert durduğunu biliyorum ama ben onu seviyorum senin gülmene kızmam, espiri yapmasını seven bir insanım açıklama yapmana gerek yok gül tabikide" dedi
Bende gülümsedim bir anda arkamdan sıra itildi,
sıra oturduğum sıradan yüksek olduğu için belimde bir ağrı hissettim ama tabikide bunu belli edicek değildim ben tırnağı kırılınca moreli bozulan kızlardan değilim, ben tırnağımın içi kanasa bile umursamayan bir kızım,Arkama baktım
"Ne yapmaya calisiyorsun?!" Dedim ufak bir sinirle ve konuşmaya başladı
"Şu s*ktiğimin sırasını dibime kadar itmişsin,asıl sen ne yapmaya çalışıyorsun biraz daha itde nefes alamam belki" dedi
Yüzüne baktım ,bu sefer özür dilemiyecektim çünkü dilesem de dilemesem de aynı cevapları verecek eminim ve konuşmaya başladım
"Aynen 10 dakikadır bunu fark etmiyorsun şimdi fark ettin sırayı ittigimi"dedim
Bu sefer o sustu dik dik baktı bana ben önümü döndüm, hala dik dik baktığını düşünebiliyorum.
...
Zil çaldı herkes çıktı Demir o çocuğa iki dakika içerisinde geleceğini söyledi beklemesini söyledi ve çıktı sınıftan
Sadece ben ile o çocuk kalmıştı
Ben ne oldunu anlayamadım kapıya doğru ilerledim kapiyi açmaya çalıştım açılmıyordu zorladim acilmiyordu belliki arkadan kilitlenmiş
açmak için uğraşmaya devam ettim ama olmuyordu.Arkamdaki çocuk yerinden kalkmamisti bile ve gıcık gıcık gülüyordu arkamı döndüm
"Orada öyle gülmeye devam edeceğine gel ve bana yardım et!" Dedim sinirle o da konuşmaya başladı tabi
"Gel buraya" dedi emir kipi kullanarak kapının önünden sinirle bağırdım
"Sen kendini ne sanıyorsun bu dünya nın hükümdarı falan mı sanıyorsun benimle böyle konuşamazsın!" Diye ufak bir bağırdım
"Sende daha şimdi bana emir kipi kullandın hatırlatırım, sen farkında değilsin belki ama sen bu dünyanın hükümdarı gibi davraniyorsun" dedi
Döndüm arkamı ,ona doğru ilerledim sinirli adımlarla ve onun yanına ulaşıp konuşmaya basladim
"Sen kimsin bilmiyorum, ismini falan bilmiyorum ama senin nasıl bir tip olduğunu tahmin edebiliyorum kelime oyunu yapma bana!"diye bağırarak konuştum
O da ayağa kalkmıştı çoktan kapıya doğru ilerliyordu, ben ise konuşmaya devam ediyordum
"Kafana göre bana emir kipi cümlesi kuramazsın buna hakkın yok!"
"Beni dinle"
"Bir kere bile düzgün bir cevap duymadım senden hiç bir zaman!"
"Beni dinle"
"Senden özür dilesem de dilemesemde bana kendimi suçlu hissettiriyorsun!"
"Beni dinle"
"Sen negatif bir insansın güldüğün bile yok bize nasi yardım edi-"
Diyecekken beni kolumdan tutup duvara yapıştırdı elleriyle ağzımı kapattı
Bana yakındı, sert bir ses tonuyla sakince konuşmaya başladı
"Fazla ileri gidiyorsun haddini aşma ,hem çok konuşuyorsun hemde ismin gibi etrafa Alev saçıyorsun, yeni olduğunu biliyorum ama bana bu kadar hakaret edemezsin" dedi
Eliyle tuttuğu ağzımı bastırdı, beni bogarcasina kolumuda sıkıyordu kalbim deli gibi atıyordu ama umursamiyordum gözleri resmen beni etkisiz hale getiriyordu
"Elimi açmamı istiyorsan susup beni dinleyeceksin ,anladinmi susacaksın" dedi ,
hiç bir tepki vermedim ellerini üzerimden çekince ona baktım,Kapıya bakıyordu 'napabilirim' diye düşünüyordu, kendimi tutamadım ve sordum
"Sen kimsin?, Adın ne?, Soy adın ne?" Diye sordum yüzüme bakmadan cevapladı
"Çok mu merak ediyorsun adımı?"dedi siniri geçmişti bende konuşmaya başladım
"Merak etmesem inan ki sormazdim"dedim ve bana döndü cevapladı gözlerime bakarak
"Ateş...Ateş Kara"
İsmi gibiydi ismini tam anlamıyla taşıyordu cevap vermedim, sonra o konuşmaya başladı
"Peki ya sen, sen kimsin?" Dedi
adımı bir çok kez duymasına rağmen, ama illa benden duymak istiyorsa söylerim tabiki
"Alev...Alev Sönmez"
Arkasını döndü ve kapıyı zorladi ama olmuyordu,cebinden telefonunu çıkardı ve birini aradı
"Alo...sınıftayım
hiç öyle canım sıkıldı kendimi sınıfta koyayım dedim...
Oğlum malmısın,
kilitli kaldık...
Alev le....
Demir saçmalada gel surdan kurtar bizi..
Ne demek gelemem sattın mı lan beni...
annende tam doğum yapacak zamanı buldu...
neyse selam söyle...
hiiç birazdan şimdi parti yaparız ,salak salak konuşmayı birakta bizi kurtabilmenin yollarını ara...
Tamam hadi"diyip telefonu kapattı ve dizlerini üste gelecek şekilde kırdı oturdu,yüzüne bakarak konuştum
"Napacaz?"
"Hiç birsey" dedi yüzüne baktım ve konuşmaya devam ettim
"Kaldık mı burda?!"
"Maalesef, evet"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİNAYET
Mystery / ThrillerEski den kalma yaralarım hâlâ sızlıyordu ta ki İstanbul'a gelene kadar... İyi kötü başımdan bela eksik olmadı. Ama onlar herzaman beni bırakmadılar heleki Ateş Kara.