(Ateş'in anlatımıyla)
"Bende yazlar ülkesinden şırek memnun oldum"dedim.
"Aaa hayırrr, sizin gözleriniz ferah bir ormanı andırıyor, asıl bu komik hanfendi şirek"dedi Alev
Biraz sırıttım, sonra Demir'de konuştu.
"Hanfendi manfendi falan ayıp oluyor bilader"
"Ayıbın yolu kayıp oluyor prenses"
"Hanım hanım kendinize gelin"dedi Demir.
"Demir, kafa buluyon dimi"dedim.
"Tabikii ahahahaha"
"Hadi abicim, git bi çay getirdi içelim"dedim,
çünkü canım gerçektende çay istemişti, neden kendim gitmediğimi sorgulamayın, Alev benim yüzümden bu haldeyse onu korumak zorundayım.
"Oy çenin canın çay mı çekti? Yeyim ama ben çeni"dedi bebek gibi konuşarak.
Ciddiliğimi bozdan ona normalce baktım, sizin diyişinizle dik dik baktım.
"Tamam tamam gidiyorum, bana bak elsa uyuma ha" dedi Alev'e
Alev ise şarkı söylüyordu kendinden geçmiş bir şekilde.
"Bi dakika bişey söyliceem, seni varya acayip sevicem, ne zamandır kaybettiğin o kalbin yerini sana göstericemm"
Diyordu bana bakarak, ben ise neden bana baktığını anlamadım.
"Bana deli diyenin aklı kime göre doğruu" dedi Demir.
"Gelince söyleriz ahahaha" Diyerek gitti.
Biz ise odada tek kaldık, Alev şarkı söyleme ye devam etti. Sonra oturmaya kalkıştı hemen yanına gittim.
"Niye kalkıyorsun anlayamadım birtürlü seni?" Dedim.
Elini tuttum yatırabilmek için, eli okadar şeyin üzerine pürüzsüzdü bir pamuk misali.
Sonra oda tuttuğum eli sıkmaya başladı biraz ve konuştu.
"Ya şimdi sen orman mısın? Hayal misin? Yoksa rüya mısın? Nesin be"dedi. Saçmalıyordu yine bende onu yatağa oturtturdum ,ayaklarını uzattım tam camın önüne doğru gidecektim ki elimi tuttu, eline baktım ve sonra beni kendine doğru çekiverdi ne olduğunu anlayamadım ve o ela gözlerine bakmak istemedim, nedenini bende bilmiyorum. Konuşmaya başladı
"Gözlerime bak!"dedi sertçe, bende şaşkınlıkla onun gözlerine baktım.
"Gözlerin türünün tek örneğimi, ömrümde böyle güzel gözler görmedim, ve bu yakışıklılığın halis mi gözlerinde ferahlığı bulduğum kişi" dedi, ne diyeceğimi şaşırdım açıkçası, bunu narkoz etkisine veriyorum onun icin bisey demedim, bir anda elini çeneme koydu beni kendine çekti, hayretler içerisinde ona baktım
"Hep bana bak ,ben sana gözlerinde ferahlığı buluyorum diyorum sen bakmıyorsun gözlerime, bakmak zorundasın"dedi,
ne yapıyordu anlayamadım beni iyice yüzüne yakın tutmuştu, elimi tutmuştu, ben ise bişey diyemedim çünkü gerçekten çok güzel kokuyordu insan karşısında birsey diyemiyordu, sonra konuştum"Alev, benim gözlerimden güzel gözler gördüm ben" dedim.
"İmkansız.."
"Hayır, değil çünkü gördüm diyorum"
"Kimin gözleri öyleyse?"
"Senin ela gözlerin.."Dedim.
Noluyor bana, bu kız benim başıma bela olmazsa iyi, gözlerini kapatmıştı ve hafif bir tebessüm etmişti
"Kokun beni büyülemeye yetiyor, gözlerin beni etkisiz hale bırakmaya yetiyor."dedi, Madem narkozlu bende ozaman içimdeki bütün sesleri ona söyleyeyim.
"Alev, senin kokun beni çok fazla etkiliyor, gözlerin beni benden alıyor, gülüşün beni hayata bağlıyor, sinirlenince hoşuma gidiyorsun ama senden hoşlanmıyorum sadece bende uyanan duyguları sana söylemek istedim, ve ayrıca saçlarında kayboluyorum."Dedim.
Ve kendimi geri çektim ,sonra oda telefonunu aldı ve bir şarkı açtı, sonra tavana baktı gülümseyerek şarkıyı söyledi, bazen saçma hareketlerde yaptı ama gerçektende gülüşü çok güzeldi.
Sonra şarkının o çok dinlenen yerine geldi."Ahh,Ateşe düştüm baak"
Bana bakarak söylüyordu, yoksa bu kız bana aşıkmıydı?!
-Saçmalama Ateş, tabikide sana aşık sende ona aşıksın, Demir doğru söylüyor.
Hayır değilim, kes sesini 2 gün önce tanıdığım kıza mı aşık olcam? O sadece arkadaşım.
-Öyleyse daha yeni yakınlaşma? Hadi onada bir bahane bul
Sus seni dinlemek istemiyorum.
-Sen ona aşıksın kendini kandırmaya çalışma çünkü kanmıyorum.
Kes sesini dedim.
-Ateş aşıksın hemde Alev Alev.
Laf cambazlığını bırak kes artık.
Şu halime bak kendi kendime konuşmaya da başladımŞarkı söylemeyi bıraktı ve elindeki telefonla uyuyakaldı, telefonu açık kaldı.
Oturduğum koltuktan kalktım ve elindeki telefonu kapatıp masanın üzerine koydum, üzerini örttüm ve koltuğa oturdum, tam gözlerimi kapattım ki içeriye biri girdi hemen geri gözlerimi açtım ki hemşireymiş.
"Serumu bitmiş, hastamız çok saçmaladımı?"Dedi.
"Biraz öyle oldu."Dedim.
"Birazdan uyanır, birşey hatırlamazsa normaldir, bu gece misafir edeceğiz."dedi hemşire.
"Tamam teşekkürler"dedim.
Hemşire çıktı gitti, Demir geldi yüksek sesle
"Kızzz Elsaa ,ben geldim düet yapmıyormuyuz??"Dedi.
"Demir narkozun etkisi bitti uyuyor, boşuna bağırma"
"Of ya, okadarda uyuma demiştim."dedi.
"Ben seni ne için aşağı ya yolladım, nerde çay?"Dedim.
"Aha elimde"
"Bu çay mı?, filtre kahve getirmişsin"
"Sorma abi ya, bir kızla tanıştım aşağıda kızın en sevdiği içecek filtre kahveymiş, şimdi çay alsam yanında fukara kalcam, bende filtre kahve aldım."
"Aferim sana, bir kız görünce kendinden geçme, sanki bilmiyorsun filtre kahveden nefret ettiğimi"
"Ya bitanem tamam kıskanma aaa"dedi.
Normal bir şekilde ona baktım, sizin deyişinizle dik dik baktım.
O ise öpücük attı,Alev uyanıyordu, elini başına götürerek açmaya çalıştığı gözleriyle konuştu.
"Noldu bana ya" dedi.
"Günaydın Elsa"dedi Demir.
"Ne Elsa sı Demir?"
"Hatırlamıyon mu kızım okadar güzel muhabbeti ahaha"
"Yok,ne muhabbeti?"
"Yok bişey sen saçmaladın, Demir seninle alay etti okadar" dedim.
"He buarada ben yokken ne konuştunuz aşırı merak ediyom haa"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİNAYET
Misteri / ThrillerEski den kalma yaralarım hâlâ sızlıyordu ta ki İstanbul'a gelene kadar... İyi kötü başımdan bela eksik olmadı. Ama onlar herzaman beni bırakmadılar heleki Ateş Kara.