Herkes sınıftan çıkmıştı sadece ben ve o çocuk kalmıştı
pencere kenarında dışarıya bakıyordu ve bir anda hoca ona elleriyle gelmesi için hareket yaptı
O da gitti ben çay içmek için kantine inmeyi düşünüyordum kalktım kapıya doğru ilerledim tam çıkacakken o çocuk elinde 2 kağıtla karşıma dikildi
ben kapının sağından çıkmak için sağa ilerliyorum oda sağa ilerliyo ,ben sola ilerliyorum oda ilerliyor.
Yüzüne baktım gözlerine ve dudaklarımı araladım
"Geçicekmisin artık¿"
dedim bir anda, oda cevap vermedi hala geçmeye çalışıyordumben sağa ilerliyordum oda sağa ilerliyordu ben sola doğru ilerliyordum oda sola doğru ilerliyordu sinirle onun gözlerine dik dik baktım gözleri beni etkilemedi değildi hafif koyu yeşil gözleri,dalgalı ve hafif açık kumral rengi saçları vardı
(O çocugun gözleri)
uzun boyluydu yalan söylemicem yakışıklıydı
burnuma buram buram parfüm kokusu geliyordu baya güzel kokuyordu ,dayanamadım o sinirle"Sen kendini ne sanıyorsun gardiyan falan mı ne geçiyorsun nede benim geçmeme izin veriyosun" dedim ve nihayet dudaklarını aralayıp konuştu
"Senin sorunun ne ben sana geçmen için yol veriyorum,sen karşıma çıkıyorsun" dedi nazik olmayan ses tonuyla
"Tamam...durdum geç hadi." Dedim ve sonunda geçti
Öğretmen masasına doğru ilerledi, ben tam gidecekken arkamı döndüm ve sordum
"Nesin sen sınıf başkanı falan mı¿" dedim, önce bana biraz baktı sonra dudaklarını araladı
"Hayır,sınıf başkanı değilim, maalesef ki sınıf temsilcisiyim ve bu seni alakadar etmez kendi işine bak yeni kız" dediCevabımı almıştım ama bu cevapla tatmin olduğum çok söylenemez ve konuşmaya başladım
"Alev..adım Alev" dedim sanki o benim ismimi bilmiyormuş gibi
"Beni ilgilendirmez." Dedi sınıf defterine bakarak
"Sen sınıf temsilcisi değilmisin¿ ismimi bilmek zorundasın bende bu sınıfın bir öğrencisiyim"
neden bu çocukla inatlasiyorum bilmiyorum ama devam etmiştim, konuşmaya başladı
"Evet,sınıf temsilcisiyim ama bu sana nasıl hitap edeceğimi göstermez yeni kız"
Aşağı indim kantine dogru yaklaştım kantinden bir çay aldım boş bir masa bulup ona oturdum etrafa bakıyordum bir yandan çayımı yudumlarken işte yine o çocuk.
Uzakta ki bir masaya oturmuş yanındaki arkadaşıyla bir şeyler konuşuyordu
bu çocuk hiç mi gülmez be hiç mi samimi bakmaz bir anda çocuğun gözleri bana kaydı o yemyeşil gözlerini uzaktan bile olsa görebiliyordum ve bir süre birbirimize baktık uzaktan.Benim için bir çocuğu tanımam gözlerini okumamdan gecerdi ama bu çocuğun gözlerini okuyamiyordum, bir anda kafamı telefonuma çevirdim o gelen mesajla,
Mesaj Antalya daki arkadaşımdan Yağmur dan geliyordu
Yağmur=Nasıl alışabildinmi yeni okula
Alev=yani daha anormal birsey olmadı düz üniversite işteYağmur=iyi iyi, yakışıklı varmı bari
Alev=Aklın fikrin aşkda meşkte
Alev=Ayrıca var yokda değil yani
Yağmur=Vayyy bunu dediğine göre birinden etkilendin 🙈
Alev=Hayır ne alaka!?
Yağmur=hadi hadi itiraf et,arkadaşı varmı onu söyle bari ,fotoğrafını atsana bakayım be
Alev=Yağmur saçmalama yok öyle birşey ben derse gidiyorum
Yağmur=Evt kesin öyledir, hadi git bakalım.
Yağmur çocukluk arkadaşım her zaman böyle herşeyden bir anlam çıkarır.
Gercektende ders zili çalmıştı o çoktan çıkmıştı bende hızlı adımlarla sınıfa çıktım ve sınıfa geldiğimde hoca çoktan gelmişti içeriden sesi geliyordu, kapiyi çaldım
"Geç kaldığım için özürdilerim" dedim
tam yerime doğru ilerlerken hoca konuşmaya başladı
"Alev cim senin yerini değiştirdim sen orada oturmuyorsun artik"dedi ve eliyle arkayı gösterdi
"Şurda Demir'in yanına oturuyorsun" dedi.
Demir dediği kişide o cocugun arkadaşıydı, tamda o çocuğun önünde oturuyordu istemeye istemeye çantamı aldım ve Demir denen çocuğun yanına oturdum o çocukta tam arkamda oturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİNAYET
Gizem / GerilimEski den kalma yaralarım hâlâ sızlıyordu ta ki İstanbul'a gelene kadar... İyi kötü başımdan bela eksik olmadı. Ama onlar herzaman beni bırakmadılar heleki Ateş Kara.