ENGEL

5.AYDINLIK VE KARANLIK

Kan,gülün rengini mi çalmıştır,yoksa güle kan kırmızısı mı diyelim?🥲

YAĞIZ ALTAN

Git dedi.
Gitmezdim.

İyi olacağım dedi.
Olabilirdi o güçlü biriydi ama bu benim onun iyi oluşunda yanında olmayacağım anlamına gelmezdi.

Kapıdan çıktım ve gece yatağına gittiğini görmeden camdan içeriye bakmayı bırakmadım.

Nihayet yatağına girip huzurlu olmadığını bilsem de bir uyku çektiğini gördüm ve bu soğukta daha fazla kalmayıp eve gittim.

YAĞMUR ÇEVİK

Gece tam dört kere uyandım.

Kabuslarımın sebebi oldun baba..

Uykum daha doğrusu gecem huzursuzdu.
Sabahımın ise böyle olacağına izin vermeyecektim.

Uyandığımda makyajımı silmediğim için göz altımda akmış bir rimel karşıladı aynamda beni..

Oldum olası aynalara bakmayı severim.
Çünkü kendimi bir tek aynada güzel görürüm ben..

Ama bu kez,aynada bile çirkin görüntü buldum.

Hemen yatagımı topladım ve dişlerimi fırçaladım.
Macun bitmişti.Alınacaklara eklemek lazımdı.

Ayna karşına geldim ve makyajımı temizledim.
Cildim parladı.
Pijamalarımı değiştirmem ise en uzun süren şeylerden biriydi çünkü üstüm çıplakken yatağıma giresim gelirdi.Ve ben de hep girerdim.Vakit kaybetmeme neden olan şey buydu sanırım:)

Kombinim mini bir elbiseydi.Siyahımsı grimsi.Uzun kollu bir elbiseydi.Altıma siyah çorabımı giydim.
Halka küpelerim kulağında yerini bulduktan sonra makyajımı yapmaya başladım.

Saçımı ise taradım.Salık kalması problem olmazdı.

Yağızla buluşacaktık ve bunun için telefonumu elime aldığımda ise mesaj geldiğini gördüm.

İki saat önce.

YUH.Sabah yedide niye uyanmış bu adam?
Ayrıca sahte de olsa bir polisti.İşini nasıl ekmişti acaba?

"Kaçta ve nerede buluşmak istersiniz Savcı Hanımcığım?"

Gülümsedim.

"Kahvaltı iyi gider,mekan hiç fark etmezdi normalde fakat rahat rahat dışarda kahvaltı yapacak kadar normal değilim henüz:)"

Mesaj hemen geldi.

"Benim evim nasıl?Araba yollayım bin ona,seni getirsin bana"

Bana?
Evime diyecekti herhalde.

"Zahmet olmazsa harika olur bana"

"Bu cümleyi yazmadın varsayıyorum.Saat 09.30 iyi mi?"

Saat suan dokuzdu bence idealdi.

"Olur"

"Peki,görüşürüz o halde"

"Görüşelim o halde"

Sohbet bittiğinde aşagıya indim.
Dün gece geçip gitmişti ama hala burdaydı sanki.

Yudumladığımız çay bardakları,battaniye,bilgisayarım,koltuk izi..

Hemen toparlamaya başladım ve yaklaşık beş dakika sürdü.

Ardından kapı zili çaldı.

Kapıyı açtım ve bir kargocu karşıladı beni?
Ne?
Ben kargo söylememiştim ki.
Görevdeyken kargo kadar riskli bir şey yoktu.