31.PASLANMIŞ GECE

2 0 3
                                    



Merhabalar öncelikle🌹Bir buçuk aylık bir aradan sonra bir daha ara vermemek üzere son kez ENGEL'le yolculuğa çıkıyoruz. Bir sonraki durağımız final olacak ve dediğim gibi mola vermek yok🥲o yüzden doya doya tadını çıkaralım olur mu?

Oylarınıza ve yorumlarınıza bin teşekkür, kemerleri bağlayabilirsiniz🫠

Keyifli Okumalar!

YAĞMUR ÇEVİK

İnsanlara göre her doğru gerçek olmayabilir ama her doğru da her gerçek de güvenilirdir.

Bu bir araştırma sonucuydu, geçen gün Gizemin evinde görmüştüm haberlerde. Ama bir psikiyatrist bunu savunmuyordu, aksini düşünüyordu. Ona göre insanların bir şeyi doğru ya gerçek olması güvenilir değildi, güvenilir olması doğruydu ve gerçekti.

İşte bu yüzden insanlar pek çok duygudan, doğrudan ve gerçekten öncelikli tutardı güveni.

Ve iki insanın anlaşması için güven şarttı. Güven kaybedilebilirdi, kazanıladabilirdi. Ve işte bunu  sağlayan şey ise zamandı. Yağızın bizi emanet ettiği kavram.

Uzun sürede can yakan bir kavram.

Yolculuğun bitmesine az bir süre kala bu düşüncelerden çıkıp Gizem'e baktım. Uyuyordu. Hem de o kadar masum uyuyordu ki. Ama ben bunu düşünür düşünmez sanki nazar değmiş gibi uyandı. "Geldik mi?"

"Yok canımın içi, yat hadi bir saat var daha."

Burnunu silkti. "Hayır, uyumayacağım."  Yanıma geldi ve bacaklarımın üzerine yattı. "Yağmur..."

"Efendim?"

Uzun bir nefes verdi. "Unutabilecek miyim ben Aleksandrı?"
Bense derin bir nefes aldım. "Unutursun tabi, unutacaksın."

"Neden? Sen unutabildin mi dört senedir?"

"Gizem!" dedim kafasına yavaşça vurarak. "Karıştırma beni, ikisi farklı şey." Ofladığını duydum. Sonra yeniden soru sordu. "Peki aşk nasıl bir şey sence? Nasıl aşık olunur ya da kime aşık olunur?"

"Önce bileceksin," dedim. "Aşık olmak yetmez sadece. Anlayacaksın, güveneceksin, yeri gelecek ağlayacaksın yeri gelecek deli gibi hissedeceksin ve yeri gelecek feda edeceksin." Sonra nedense sinirlendim. "Eğer bunları baştan bilmezsen aşık maşık olma!"

"Neden? Yağız bilmiyor mu bunların hepsini?"

"Gizem!"

"Söyle o zaman, anlat. Aşkı senden öğrenebilirim ben en iyi. Sence ikinci şansı hak eder mi aşk?"

"Hayır." dedim net bir şekilde. "İkinci şans, birinci şansa ihanettir."

"Belli olmaz." Dedi düşünerek ama muzipçe. "Belki de birinci şans, ikinci şansa devretmiştir yerini. Aşkta şanslıysan, kullanırsın fırsatlarını. Her şey devam eder yeniden."

Ona doğru baktım, ümitliydi. Ayrılmamıştı birinden, kavga etmemişti. Masumdu. Aşk yeni esir alıyordu onu. Samimiydi, inancı yüksekti. Ben öyle değildim. Ben ayrılmıştım, kavga etmiştim, aşkın esir aldığı uzun süredir biriydim. Masum değildim, ölmeye yakın yaralılardım. Samimi değildim, yeri geldiğinde yalan söylemiştim yeri geldiğinde kendimi hiçe saymıştım. İnancım yoktu hayata dair. İnanmıyordum mesela aşka da, mutluluğa da.

Aşk onun için yaşanacak güzel şeylerdi, benim içinse yaşanmış savaştı.

"Hayır," dedim Gizem'e.  "Senin şanslı olup olmanın bir önemi yok. Aşk zaten şansızlığın en beteridir."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: 5 days ago ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ENGELWhere stories live. Discover now