19. KASIRGA

16 1 0
                                    


YAZAR

5 yıl önce

Yiğit'in mezuniyet töreniydi.Yıllardır hayali olan mesleğin diplomasını elinde tutacaktı bugün ve onun yanında en yakın dostu olarak Yağmur,hayatının aşkı olarak Selin olacaktı.Yiğit artık bilgisayar mühendisiydi.

Yağmur Seline seslenmek için döndüğünde gözlerinin dolduğunu gördü.Gözleri dolu dolu ama bi o kadar da gururlu bakıyordu.Tıpkı Yağmurun gözleri gibi.Selin Yağmur a çevirdi kafasını.

"Yağmur,"dedi.Derin bir nefes aldı. "Ben bu hayatta şu ana kadar dilediğim her şeyi gerçekleştirebildim.Bugün de Yiğiti mezunken gördüm.Bir madde daha tikledim yani."dedi titreyen sesiyle.

Sesi titrese bile yüzünde gururlu bir gülümse vardı.Yiğit'in aşık olduğu.

"Daha çok fazla maddem var elbette ama bir şey fark ettim.Bu ve bundan sonraki tüm maddelerimin içinde Yiğit var.Bu ne demek biliyor musun?"

Gülümsedi Yağmur. "Ne demek Selinciğim?"

Gözlerini tekrar Yiğite çevirdi ve ardından nefesini verdi Selin. "Benim yaşama amacım,nedenim Yiğit."dedi hüzünle. "Ve onu çok seviyorum."

Yağmur gülümsedi yeniden. "Umarım hep maddelerini tikleyerek yaşarsın canım." Selin hüzünle baktı.

"Aksi olmazsa yaşayamam ki."

Şimdi

YAĞMUR ÇEVİK

Daha önce yaşamıştım.Birinin ölüm ya da kaza haberi veriliyordu telefonla.Ama daha öncekinden farklı olan,bu kez haber bana değil aşık olduğum adama veriliyordu.Ve ondan duymak benim canımı çok daha fazla yakacaktı.Biliyordum.

"Yağız,"dedim korkarak. "Kim?"

Kaybedebileceğim kim kalmıştı ki?Düşünmeye başladım.

Yiğit ölmüştü.
Annem ölmüştü.
Babam benim için ölüydü zaten en başından beri.
İpek vardı ama o da zaten yanımdayken haberi gelemezdi.

Kim vardı ki başka?Neyden korkabilirdim,neye canım yanabilirdi?

Yağız telefonu kapattı ve bana döndü. "Selin."dedi.
Selin.

"Selin intihar etmeye kalkışmış,yoğun bakımdaymış Yağmur."

Selin.
İntihar.
Yoğun bakım.

Bu kelimeler bir arada olamazdı,olmamalıydı çünkü olduğu taktirde Selini de Yiğiti kaybettiğim gibi kaybedebilirdim.

"Ne?"
Tiz bir çığlık çıktı benden.Şokla Yağıza bakarken koşarak odaya çıktım.Hemen kabanımı giydim ve kimseyi dinlemeden kapıya doğru koştum.
"Yağmur dur."Yağız kolumu tuttu.
Tek kelime etmeden sadece anlamsız bakışlarla baktım.Bakışlarımda anlam yoktu ama o ılık gözyaşlarım süzülürken Yiğit'in benden son dileği ve küs olduğum Selin'im resmen çığlık atıyordu.

"Ben de geleceğim."dedi.Ağzımı açmama müsade etmeden konuştu. "Seni yalnız bırakmayacağımı biliyorsun yorma o güzel çeneni."dedi.Yarım saniye yanağımdaki göz yaşlarına baktı ve sildi eliyle.

Sonra da Aytaçgile döndü.Hepsi bize doğru üzgün bakıyordu.Biliyordum hepsi üzülmüştü. "Ben geleceğim burda bekleyin.Kimsenin haberi olmayacak,bu mesele dillere dolanacak bir konu değil.Yağmurun adı hele asla geçmeyecek tamam mı?"Hepsi kafasıyla onayladı ve Su "Biz de gelebiliriz istersen."dedi bana dönerek. Benim yerime Yağız konuştu. "Gerek yok Su,burda kalman daha iyi."dedi samimi bir sesle. Sonra Mert konuştu. "Yardıma ihtiyacınız olursa çağırın o zaman."

ENGELWhere stories live. Discover now