⏰ 9.Bölüm

331 30 19
                                    

Jisung ve Hyunjin salona tekrar döndüklerinde herkesin farklı bir işle ilgilendiklerini gördüler. Chan ve Seungmin el kızartmaca oynarken diğer yandan Minho ve Felix telefonlarıyla uğraşıyordu. San ve Wooyoung'un sesi ise mutfaktan geliyordu.

İkili herhangi bir koltuğa oturduklarında Jisung üstündeki bakışları hissetti ama Minho'ya ait olduğunu bildiği için o tarafa dönmedi.

San ve Wooyoung'ta yanlarına geldiğinde Hyunjin söze başladı.

"Oyun oynayalım mı? Eminim herkes çok sıkılmıştır."

Hyunjin'in teklifi üzerine eşler birbirine baktı.

"Neden olmasın? Oynarız değil mi Seungmin?"

Seungmin başıyla onayladıktan sonra Chan gözlerini diğer çifte çevirdi.

San ve Wooyoung'ta onayladıktan sonra geriye onaylamayan Felix ve Minho kalmıştı. Hepsinin bakışları ikiliye dönerken onlar sadece omuzlarını silkmekle yetindiler.

"Çocukça oyunlarınıza katılacak değilim." Felix'in konuşmasının ardından Minho ekledi. "Ben de."

İkili tekrar telefonlarına döndüklerinde Jisung'un başta yaptıkları planın bozulması yüzünden yüzü düşsede Hyunjin elini omzuna koyup yüzüne piç gülümsemesini yerleştirmesiyle ona anlamaz bakışlarını gönderdi.

Hyunjin kulağına eğilip fısıldadı.

"Aslında böyle olması daha iyi oldu güven bana."

Jisung kafasıyla onayladı onu.

"Nasıl bir oyun bu?"

Wooyoung'un sorusuyla Jisung ve Hyunjin birbirine bakıp gülümsedi.

"Sırasıyla herkes birbiriyle Taş kağıt makas oynayacak. Oyunu kaybeden kişi oyundan çıkacak ve kenarda bekleyecek. Geri kalanlar tekrar taş kağıt makas oynayacaklar ve yine kaybeden kişi bu sefer ilk oyunu kaybeden kişiyle öpüşecek. Ardından kalan kişiler tekrar oynayacak ve kaybeden kişi yine kenarda bekleyecek. Bu sefer bir dahaki kaybeden kişiyle öpüşecek. En sonunda kazanan kişi ise kaybedenlere istediği her şeyi yaptırabilecek. Bu kadar basit."

Herkes Hyunjin'in tek solukta anlattığı oyunu dinlemiş ardından yüzlerini buruşturmuşlardı.

"Ne yani ben Wooyoung'tan başka biri çıkarsa onu mu öpeceğim? Mümkün değil."

San'ın ardından diğerleri de itiraz edecekken Jisung araya girdi.

"Sadece bir oyun. Hem belki birbirinize çıkarsınız öyle değil mi Chan hyung?"

Chan bir süre düşünüp Seungmin'e baktı. O onay verirse oynardı tabi ki.

"Bana uyar canım sıkılıyordu zaten." Seungmin'in onaylamasıyla Chan hyungda onayladı. "Bana da uyar o zaman."

"Bende oynamak istiyorum!"

Wooyoung'un yükselmesiyle San kulaklarını kapatıp sevgilisine döndü.

"Tamam bağırmana gerek yoktu sevgilim."

Wooyoung sevgilisinin ellerini kulaklarından indirip yanağına öpücük kondurdu.

Bu sırada Minho ve Felix kısa bir süreliğine göz göze geldi. Oyun ikisinin de hoşuna gitmedi ama bir şey demeden telefonlarını masaya koyup onları izlemek için koltuğa yerleştiler.

Salonun ortasındaki masayı biraz kenara çekip daha çok alan açtılar.

"Hadi oturalım."

Altı kişi yere çember oluşturacak şekilde oturdular. İlk başta Wooyoung ve Seungmin oynadıktan sonra Wooyoung kaybetti ve bir sonraki kişi San'la oynadı. Bu sefer San kaybedince bir sonraki kişiyle oynadı. Chan'a karşıda kaybedince sırasıyla Jisung ve Hyunjin'le oynadı ve her seferinde kaybetti.

Kırık Zaman - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin