⏰ 16.Bölüm

287 28 3
                                    

Jisung denizde boğulmasının ardından 1 ay boyunca 39 kez ölmüştü. 27 canı kalmıştı ve artık daha dikkatli olması gerektiğinin farkındaydı. Bu süre boyunca Minho odasından sadece yemek yemek için iniyor yemeğini yedikten sonra tekrar odasına çekiliyordu. Jisung onu sıkmamak için o konuşmadıkça konuşmuyor yanına gelmedikçe yanına gitmiyordu ta ki bugüne kadar. Artık onun böyle davranması canını sıkıyordu.

Gözlerini salondaki dörtlünün üstünde kısaca gezdirdi. Wooyoung ve San film izliyor, Felix ve Hyunjin öpüşüyordu. Felix'in boynundaki yanıklarda gözünden kaçmamıştı. Minho'nun dediği gibi onun fantezilerini sorgulamıyordu artık.

Ayağa kalkmış, yukarı kata çıkarken diğerleri fark etmemişlerdi bile. Minho'nun kapısının kulbunu indirip içeri girdiğinde Minho'nun yatağının üstünde yüz üstü uzanmış kitap okurken gördü. Minho kısa bir anlığına gözlerini Jisung'a çevirmiş ardından tekrar kitabına dönmüştü.

Jisung arkasından kapıyı kapattı. Yatağın üstüne çıktıktan sonra Minho'nun arkasına geçip iki yana açtığı bacaklarının arasına sırt üstü uzanıp kafasını kalçasının üstüne yatırdı. Minho okuduğu kitabın kapağını kapatıp havada tuttuğu için ağrıyan bonunu tutarak kafasını yastığa yatırdı.

"Sen neden benimle konuşmuyorsun?"

Cevap bekledi siyah saçlıdan. Minho umursamadan gözlerini kapattı.

Jisung cevap vermesi için kafasını hareket ettirip pantolonun üstünden kalçasına sürttü. Minho onun bu hareketiyle alt dudağını ısırıp sakin kalmaya devam etti. Jisung onu delirtiyordu.

"Minho?"

"Hmm?"

"Lütfen bana eskisi gibi davran. Yeter artık ya! Nerede beni görsen u dönüşü yapıp yolunu değiştiriyorsun. Benimle konuşmuyorsun. Eski flört eden halini ve piç sırıtmanı özledim."

Minho'dan küçük bir kıkırtı duyduğunda o da güldü. Yanağını bir kedi gibi siyah saçlının kalçasına sürtüp ardından ısırdı. Minho kalkmak için hareketliğinde belinden tutup kalkmasına izin vermedi. Isırdığı yere pantolonunun üstünden küçük bir öpücük bırakıp kalktı.

"Kedi misin sen? İlk önce sürtünüp sonra ısırıyorsun?"

Minho'nun hafif sinirle sorduğu soruyla gülümseyip yanına uzandı.

"Bana yardım et ya!"

Minho sırt üstü uzanıp gözlerini yanındaki kahverengi saçlıya çevirdi.

"Kaç canın kaldı?" Minho'nun sorusuyla gözlerini kaçırarak "27" cevabını verdi Jisung.

"Yuh Jisung. Nasıl bu kadar ölebildin?"

Jisung kıkırdayarak yana dönüp Minho'nun yüzüne baktı.

"Off bi görsen ölme şekillerimi. Araba çarptı, suda boğuldum, vuruldum, bir binanın en üst katından aşağı düştüm, iki kez o maskeli piçten işkence gördüm, en çokta bıçaklandım. Canımı en çok acıtanda bıçakla öldürülmem zaten. Bıçağı saplıyor sonrada çeviriyor sikik herif."

Jisung gülerek anlatırken siyah saçlı ise onu duymuyor gülümsemesini izliyordu sessizce. Bir insan nasıl bu kadar güzel gülebilirdi ki?

"Minho beni dinliyor musun?"

Minho gözlerini daldığı gülümsemeden ayırıp Jisung'un gözlerine çevirdi. Jisung'un aklına San'ın Minho'nun hastalığı için söylediği şeyler geldi.

Delirium hastalığı bilinçte bulanıklık, kendini bir şeylere odaklamada sorun yaşama

Minho'ya tekrar gülümseyip yattığı yerden doğruldu.

Kırık Zaman - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin