⏰ 4.Bölüm

408 39 6
                                    

Karşısındaki bedeni aşina olduğu sesinden tanımıştı ama bu sefer yumuşak konuşmasının aksine sesi sinirli gibi geliyordu.

"Kimden bahsediyorsun?"

Jisung salak değildi. Kimden bahsettiğini anlamıştı ancak yine de emin olmak istemişti.

Karşısındaki beden üzerine doğru gelmeye başladığında Jisung'da aynı şekilde gerilemiş sırtı soğuk duvarla birleştiğinde gidecek yeri kalmamıştı. Minho bir elini kahverengi saçlının kafası hizasında duvara yaslarken diğer eliyle çenesini sıkıca kavradı. Gözleri büzülen dudaklara kayarken aynı soruyu yineledi.

"Yanındaki sikik herif kimdi Han Jisung?"

Jisung titrek bir nefes aldı. Dudakları birbirine çok yakındı ve kabul etmese de oldukça etkileniyordu. Bir elini şapkalının göğsüne koyup ittirirken diğer eliyle de çenesindeki eli çekmeye çalıştı fakat iki hamlesinde de başarısız oldu.

"Cevap ver!"

"Seni ilgilendirmiyor."

"Öyle mi?"

Minho nefesini kahverengi saçlının dudaklarına üflediğinde kahverengi saçlının gözlerinin dudaklarına kaymasıyla kıkırdadı ve sıkmanın etkisiyle büzülen dudaklara biraz daha yaklaştı.

Jisung artık gözlerini birkaç milim uzaklıktaki biçimli dudaklardan ayıramıyordu. O dudakları kendi dudakları arasında ezmek ve tadına bakmak istiyordu fakat eğer böyle bir şey yaparsa işler hiç istemediği yerlere gidebilirdi.

"Beni öpmek ister misin?"

Sorulan soruya karşı hiçbir tepki vermediğinde Jisung, yaklaşmaya devam eden dudaklara karşı kafasını sağa doğru döndürmesiyle boğazında ki soğuk baskıyı hissetti. Gözleri baskının etkisiyle sımsıkı kapanırken derin bir nefes almaya çalıştı. Kendisinde bıraktığı etki oldukça fazlaydı ve bu ufak temas bile tahrik olmasına yetmişti.

"B-benden uzak dur."

Boğazında hissettiği soğuk dudaklar sesinin titremesine sebep olurken diğer yandan bu adamdan nasıl kurtulacağını düşünüyordu.

"Konuştuğun piçin kim olduğunu söylersen seni bırakacağım."

Soğuk dudaklarını beyaz teninden çekip Jisung'un yüzüne baktı. Onda bıraktığı etkiye karşılık gülümsedi.

"Neden kim olduğunu öğrenmek istiyorsun?"

Siyah saçlı ellerini bedenin üzerinde gezdirerek aşağı doğru kaydırdı. Ellerini normale göre ince olan bele sarıp kendine doğru çekmesiyle vücutları birleşti. Jisung'un elleri ise refleks olarak siyah saçlının omuzlarına çıktı.

"Bu eller dışında..."

Kulağına doğru eğildi ve ekledi.

"Sana kimse dokunamaz."

Tekrar yüzünü eski konumuna getirdi.

"Eğer söylemezsen seni asla bırakmam."

Jisung bir süre düşündü. Daha sadece ismini bildiği bir yabancıya söylemesi sorun olur muydu emin değildi. Şu an burayı terk etmek istiyordu ve yapacak başka bir yol yoktu.

"San bir arkadaşım ve buralarda yeni olduğum için bana yardım ediyor."

Jisung'un tek nefeste söyledikleriyle belindeki eller gevşemiş ardından temas halinde olduğu beden geri çekilmişti.

Hala şapkasından dolayı gözlerini göremediği bedene son bir kez bakıp tuvaletten çıktı. Masanın üzerinde bıraktığı telefonunu alarak hızla kafeyi terk etti. Konuma bir kez daha bakıp bulunduğu yere uzak olmamasından dolayı yürüyerek gitmeyi tercih etti.

Kırık Zaman - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin