Horoz, evindeki 8 adama yiyecek bir şeyler hazırladı. Güçlü gagası ile taşıyabileceği özel kaplarda et, süt, meyveler, yuvarlak şişman taze ekmekler getirdi. Adamlar yiyecekleri görür görmez hemen midelerini doldurmaya başladılar. Lâkin Basrem hâlâ durgundu. Yukarıdan gelen sesleri önce o fark etmişti.
Horoz, "Sükut!.. Sükut!" dedi. "Yukarıda düşman ordusu harekete geçiyor. Daha sessiz olun zira onların içlerinde kulakları yerimizi bulacak kadar keskin olan şeytanlar var."
Herkes kımıldamadan bekledi. Yukarıdan; hırlamalar, boğazdan gelen korkunç konuşmalar ve derin ciyaklamalar geliyordu.
Sesler iyice azalınca, ordunun şerrinin uzaklaştığına kanaat edip olan bitenler konusunda konuşmak için yerlerine kuruldular. Horoz' a, biraz olsun telaşı dinmiş olan Basrem şöyle sordu: "Adın ne dev horoz? Bu yaratıklar da ne? Tahayyül ettiğimizden daha büyük bir hasım mı var bu topraklarda?"
"Adım Gudgar," dedi yumuşak sesli tatlı horoz. "Sevgili yabancı, bu topraklar sahipsiz değil. Bilakis kıyılara ilk geldiğinizde karşınızda duran ulu dağların, geniş ovaların ve hudutsuz ormanların bir hükümdarı var: Gomrolların emiri Erhakil, şu an ziyaret ettiğiniz şu koca toprakların da emiridir. Sizlerin buraya geldiğini iki gün önce evime gelen bir dostuma haber vermiştim; o da benim gibi Erhakil' e bağlı bir askerdir. Havanın iyice karardığı bir vakitte bana uğradı. Ben de ormanın girişine yakın bir bölgede, birkaç adamın oturup dinlendiğini söyledim. Muhtemelen o gizli bir gözcü olduğu için sizi görmüş ve Emir' e haber vermek için geri dönmüştür."
"Bu kötü haber işte," dedi bir asker. "Efendim, dev sıçanlardan bir ordu bitmeden şimdi de bu horozun itaat ettiği hükümdar çıktı karşımıza."
"Dur" dedi Basrem ve horoza tekrar dönüp baktı. "Burası bir hükümdardan başkasının yaşamadığı bir yer mi horoz? Yoksa daha bilmediğimiz çok halk var mı?"
"Kesinlikle," dedi Gudgar. "Gomrollar, başkenti Ukril-Dakerm olan güçlü bir devletin sahipleridir. Keza benim de halkım olan horozlar da kıtanın Kuzeydoğu' sunda Hindormen ve Batı' sında da Doilmonid' i kurdular. Nice yıldır bu ormanda yaşarım. Halkım, şeytanlaşan lanetli domuzlar ve ayılarla asırlardır savaşır. Ben de burada seferler başlayıp Gomrol halkı ile beraber çarpışana dek ormanda gözcülük yaparım..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Decaruh' un Dehşeti
Fantasíaİnsanlar, kendi dünyalarında büyük kıyımlarla nüfuslarını birkaç milyona kadar indirmiş, yepyeni liderlerin, düzenlerin ve çağların gebesinde, büyük bir keşif için gemilerini Batı' ya doğru harekete geçirmişlerdi. Lakin bu, tahminlerinden büyük bir...
