İnsanlar, kendi dünyalarında büyük kıyımlarla nüfuslarını birkaç milyona kadar indirmiş, yepyeni liderlerin, düzenlerin ve çağların gebesinde, büyük bir keşif için gemilerini Batı' ya doğru harekete geçirmişlerdi. Lakin bu, tahminlerinden büyük bir...
Gomrol orduları, Ergahilyon' un Doğu topraklarında erler toplayarak büyüyor ve sayıları onbinleri geçiyordu. Lakin o sıralarda, çok çok ırak ülkelerde birleşen devasa bir kudretin de ayak sesleri duyuluyordu. Evet, bu Decaruh' un her milletten insanı buluşturan devasa ve bir o kadar da zalim ordusunun alametleriydi. Kendisi, ordusundaki asker mevcudunun fazlalığından ötürü, onların heybetini daha net görmek için sarayının tepesinden değil, koca İlut Dağının yamaçlarından bakıyordu.
Adeta heyecanı gözlerini yaşatıyordu. Dağa vuran sert rüzgârlar dahi, yüzlerce metre aşağısında duran adamlarının naralarını susturamıyordu. Dağın aşağısındaki geniş ova, insanla dolmuş taşmıştı. Decaruh, yanındaki dürbün ile ordunun içerisindeki birlikler hakkında malûmat topluyordu. Bunu da hemen yanıbaşında duran generali Alurah sayesinde başarıyordu.
"Şu adamlar da kim?" diye sordu Decaruh.
Efendisinin gösterdiği yöne dürbünle bakan general cevap verdi: "Eski devlet adamları efendim. Uzun yıllar önce, sizi hapsetme vazifesinin verildiği bakan ve yargıçlar. Lakin şu an, ordunuz içersinde cepheye ilk sürülecek birlikler bunlar."
Decaruh büyük bir keyifle tebessüm ederek, "Peki benim haberdar olmadığım ancak önümde duran askerler içinde, orda olmalarından memnuniyet duyacağım başka kimler var Alurah?" diye sordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yüce Decaruh" dedi Alurah, "orada barbar müslümanlar, hristiyanlar, aşağılık felsefeciler, rezil bilim adamları, fitüristler, ateistler, teröristler hatta alimler ve din adamları bile var. Pek çoğu kendi isteğiyle, bir kısmı da zorlukla getirildi. Yani büyük kısmından zaten haberiniz var ancak bunların içlerindeki savaş şevki sizi memun edecek türden ve yepyeni..."
