37

9.1K 773 310
                                    

Dilara'dan.

Beni ektiği için Cenk'e küfürler savura savura yürümeye devam ederken etrafıma tedirgin bir bakış daha attım.

Derinlerden bir yerden köpek havlaması geldiğine yemin edebilirdim. Ama görünürde yine ve yine hiçbir şey yoktu.

Cenk ile ise bugün sabah yine birlikte gitmek için anlaşmıştık. Hatta anneme bu yüzden beni beklemeden çıkmasını söylemiştim. Ancak ekildiğimi anlatan kısa bir mesaj attığında, sıcacık arabamızı yorucu otobüse değiştiğimi ancak fark edebilmiştim.

Elimden geldiğince hızlı yürürken bir kez daha arkamı döndüm.

Bu sefer aradığım şey gözlerimin önündeydi. Ve bundan daha önce hiç bu kadar nefret etmemiştim.

Gördüğüm şey sokağın köşesinden benim olduğum tarafa doğru dönen kar beyazı, tüylü bir köpekti. Dili dışarıda, gülümser gibi duran ifadesi ile etrafa bakıyordu. Önce çöplerin altını kokladı. Ardından vitrin camlarını incelemeye başladı.

Bir başka küfür dudaklarımdan dökülürken yolun karşısına geçmenin daha sağlıklı olacağını düşündüm.

Boynunda gördüğüm tasmadan evcil bir hayvan olduğunu anlasam bile ellerimin titremesine engel olamıyordum. Sahibinin bir an önce geri dönüp tasmasına bir ip bağlamasını umdum. Sırf fobim var diye elbette kimse kendi hayvanını esir etmek zorunda değildi. Ama işte bendeki de kalpti...

Hızlıca yolun diğer tarafına geçtiğimde biraz kez daha arkama baktım. Hala heyecanlı heyecanlı yürümekle meşguldü. Daha demin benim olduğum kısıma yaklaşmıştı.

Ona ürkek bakışlar atmaya devam ederek yoluma devam ettim. Aşırı hızlı yürüyerek dikkatini çekmek istemiyordum. Ama anlaşılan dikkatini çekmem için yalnızca ani hareket etmem gerekmiyordu.

Olduğu yerde durdu. Kuyruğu dimdik olurken kulakları havalanmıştı. Başını bana çevirdi. O, çok da küçük olmayan şey ile göz göze geldiğimde yutkundum. Birilerinden yardım istemeyi düşünerek etrafıma bakındım. Ama Ankara'nın bir iş sabahında herkes yeterince suratsız oluyordu...

Yürümeyi bıraktığımı ancak tekrar yürümeye başladığımda fark ettim. Aniden koşmama sebep olan şey ise yüksek sesli bir havlamaydı.

Daha bir kaç gece önce parkta hissettiğimde benzer bir adrenalin vücudumu sararken dershane ile otobüs durağının arasının bu kadar uzak olması ne yazık ki bir kaç küçük küfürcüğün daha dudaklarımdan dökülmesine sebep olmuştu.

Başımı neredeyse yalvarırcasına arkama çevirdiğimde bana doğru koşan bembeyaz köpeği gördüm. Bir başka çığlık dudaklarımdan dökülürken dikkatimi arkama vermemek için çabaladım. Ne ara bu yola geçmişti bu?

Arkadaşlarım böyle durumlarda köpeklerin hep oyun istediklerini söylerlerdi. Ve peşimden gelen evcil hayvan muhtemelen saldırgan değildi. Ama gözlerimin önünde uçuşan yıldızlar ve göğüs kafesimi yırtacağını düşündüğüm kalbim mantıklı düşüncelerin bedenime işlemesine izin vermiyordu.

En sonunda kavşağa yaklaştığımda yutkundum. Burada mecburen yavaşlayacaktım. Sağıma soluma bakmadan yola atlayamazdım.

"Bulut!" Arkamdan birinin bağırdığını duydum. "Bulut, buraya gel!"

İçimden etmediğim şükür duası kalmazken neredeyse neşeli bir kahkaha atacaktım. İsminin Bulut olduğunu öğrendiğim köpeğin peşimden gelip gelmediğini görmek için omzumun üzerinden bir kez daha arkama baktım.

Köpeğin tasmasını tutan ve başını okşayan benden belki bir kaç yaş büyük çocuğu ve oturur pozisyondaki Bulut'u görmek içimin aniden ferahlamasına sebep oldu.

Arkadaş Değiliz | texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin