Bölüm şarkısı: Hadise- Yaz Günü.
Umarım hikayeyi beğenmişsinizdir. Önceki hikayeme gösterdiğiniz ilgili buna da göstermenizi bekliyorum. ^-^
İyi okumalar.
#
Parti sonunda bitmişti. Kokteyller içilmiş, bir hayli eğlenilmişti. Herkes yavaştan dağılmaya başlamıştı.
Serenay: "Davetiniz için tekrardan teşekkür ederiz beyler."
Murat: "Rica ederiz."
Begüm: "Eh, o halde bizde gidelim. Yarın okulda görüşürüz."
Ve kızlar eve gitmek üzere yola koyuldular.
#
Turabi telefonunu şarja takmıştı. Ve telefonu açılır açılmaz Berna'yı aramıştı.
Turabi: "Alo, Berna. Ne oldu beni aramışsın?"
Berna: "Whatsapp'tan onlarca mesaj attım ve hiçbirine cevap vermedin. Meraklandım bende."
Turabi bunu duyunca şaşırmıştı. Sahra da demin böyle diyeceğini tahmin etmişti. Sanırsa kız münneccim falandı.
Turabi: "Pardon ya, dışardaydım gülüm. Telefonumun da şarjı kapanmıştı, cevap veremedim o yüzden."
Berna: "Neyse önemli değil. Yarın buluşalım mı diyecektim?"
Turabi: "Ah tabii, olur. Kaç gibi?"
Berna: "3 gibi olur."
Turabi: "Tamam, hadi iyi geceler."
Berna: "İyi geceler hayatım." dedi ve telefonu kapattı.
Turabi telefonunu bıraktı ve yatağına uzandı.
Birden kapı açıldı. Gelen abisi Taner'di.
Taner: "Se.. Ha.. Yat.." dedi hızlı bir şekilde. Turabi hiçbir şey anlamamıştı.
Taner: "Sen hala yatmadın mı diyorum?"
Turabi: "Hee yatıyodum şimdi."
Taner: "İyi.. Gece..."
Turabi anlamış gibi yaparak gülümsedi ve üstüne battaniyesini örterek gözlerini kapattı.
#
Sabahın ilk ışıklarıydı. Serenay gözlerini araladı ve yataktan kalktı. Bugün Pazartesi'ydi, tüm öğrenci ve çalışanların, tabii birde Serenay'ın en nefret ettiği gündü.
O yüzden Serenay'ın suratı somurtuktu ve birinin zoruyla hareket ediyor gibiydi. Yüzünü yıkadıktan sonra dolabının başına geçti ve üstüne kırmızı kısa kollu bir tişörtle siyah dar bir kot giydi. Saçlarını da tarakla düzene sokarak odadan çıktı ve mutfağa girip kahvaltıyı hazırlamaya başladı.
Begüm de aynı Serenay gibiydi. Pazartesi'nin huzursuz etkisini iliklerine kadar hissediyordu. O da üstüne beyaz yarım kollu bir tişört ve siyah kotunu giydikten sonra saçını ördü ve mutfağa geçti.
Serenay: "Günaydın Bego."
Begüm: "Günaydın. Sahra uyanmadı mı?"
Serenay: "Yok hala uyanmadı. Aslında sana bir şey soracaktım ya ben onunla ilgili."
Begüm: "Sor."
Serenay: "Ya şimdi Sahra 1 aylığına duracakmış burada, ama eğer doğru düzgün bir iş bulursa temelli olarak buraya yerleşecekmiş ve başka eve çıkacakmış. Levent amca da iş konusunda benden yardım istedi. Ama benim hiç vaktim yok, çünkü her gün okula gidiyorum. O yüzden diyorum ki acaba Sahra'ya yardımcı olacak birini bulabilir miyiz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesaretin Var Mı Aşka?
JugendliteraturAşk bir cesaret oyunudur. Bu oyunda korkak olanlar kaybetmeye mahkum olmuştur her daim. Bu yılların inkar edilemez gerçeğidir. Peki sizde bu oyunda yer alan savaşcıları tanımaya ne dersiniz ? Babasının baskılarına dayanamayıp İzmir'den İstanbul'a ge...