Bölüm Şarkısı: Güntaç Özdemir- Benimle Yan.
Hikayenin okuyucu sayısı şu an fena değil, zamanla daha da artar umarım. Birde arkadaşlar her şey zamanla gelişecek, beraber olmasını istediğiniz çiftler var farkındayım. Ama hepsinin bir zamanı var, 3 bölümde hepsini sevgili yaparsam yazacak konu kalmaz. Daha yazacağım bir sürü olay var. Biraz sabır =))
İyi okumalar dilerim.
#
Anıl eve geldiğinde bardağına birasını doldurduktan sonra onu yudumlamaya başladı. Bu sıvı her ne kadar boğazını yaksada içmekten alıkoyamıyordu kendini. Zaten yüreği cayır cayır yanıyordu, birde boğazı yansa ne olurdu ki?
Düşünüyordu, gece yaşananları aklındaki süzgeçten geçiriyordu tek tek. Kendini tamamen intikam almaya odaklamış bir kızı ne kadar değiştirebilirdi ki?
Bir yandan merak ediyordu, Merve'yi bu denli intikam ateşiyle doldurabilecek çocuk kim olabilirdi ki?
Ona kim olduğunu soracağı esnada masayı terk edip gitmişti.
Kararlıydı ama, o çocuğun kim olduğunu bulacaktı. Çünkü o kim olduğunu bilmediği çocuk, yaralarını onaracak kızı daha da paramparça ediyordu... Ve böyle oldukça, Anıl kendi yaralarının kabuk bağladığını değilde yeniden kanamaya başladıklarını hissediyordu.
#
Sahra sinirle koltuğu tekmeleyip bağıra bağıra söylenirken eve Serenay ile Begüm gelmişti.
Serenay: "Kuzi ne oldu iyi misin?"
Sahra: "Değilim, hemde hiç değilim!"
Begüm: "Ne oldu ya, sakinleş bi. Ne bu öfke?"
Sahra: "O Turabi denen apaçi kılıklı hanzoyu bir daha asla görmek istemiyorum! Bu ne ya, onun yüzünden o mal sevgilisiyle dövüştük!"
Serenay: "Ne! Berna ile mi?"
Sahra: "Artık adı ne haltsa. Bu konu hakkında konuşmak bile istemiyorum. Ben bahçeye inip kum torbasını tekmeleyeceğim biraz."
Serenay: "Bu saatte mi?"
Sahra: "Saattin nesi varmış? Ona bakılırsa sizin de okulunuz daha erken bitiyordu ama eve geç geldiniz ve bir şey olmadı. Bana da olmaz." dedi ve odasına giderek kum torbasıyla boks eldivenlerini aldı.
Sahra: "Hadi kuzi, ben sinirimi atmaya gidiyorum. Görüşürüz."
Serenay tam ağzını açacakken Sahra evin anahtarını alıp kapıdan çıkıp gitmişti bile.
Serenay: "İşe bak ya, aklıma hiç gelmezdi Sahra'nın kız kavgasına girişeceğini. O genelde erkeklerle dövüşür çünkü.."
Begüm: "Acaba Turabi için mi kavga ettiler?"
Serenay: "Ya Begüm.." dedi sözünü tamamlayamadan ve ikiside kahkahalara boğuldular.
Serenay: "Şaka maka iyiki bu dediğini duymadı, yoksa sana da dalardı benim kuzim valla."
Begüm: "Bi seni dövmüyo zaten maşallah."
Serenay: "Yani, sever beni çünkü. Çok sevdiği insanlara vurmaya kıyamıyor."
Begüm telefonun çalmasıyla beraber ekranda çıkan isme bakınca gülümsemesine engel olamadı, arayan Murat'tı.
Serenay: "Oo hayırdır Begüm, neye sevindin bu kadar?"
Begüm: "Bir şeye sevinmedim ya."
Serenay: "Neyse aç hadi, erkekler kendilerini bekleten kadınları sevmezler." dedi kıkırdayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesaretin Var Mı Aşka?
Teen FictionAşk bir cesaret oyunudur. Bu oyunda korkak olanlar kaybetmeye mahkum olmuştur her daim. Bu yılların inkar edilemez gerçeğidir. Peki sizde bu oyunda yer alan savaşcıları tanımaya ne dersiniz ? Babasının baskılarına dayanamayıp İzmir'den İstanbul'a ge...