Bölüm Şarkısı: Cem Adrian- Yalnızlık.
-Arkadaşlar Survivor dışı bir hikaye yazsam okur musunuz? Ona göre bir şey yazmak istiyorum da. Merak etmeyin başka hikayeye başlarsam bu hikayeyi bitirmeyeceğim. =)
SINIR: 70 VOTE+ 65 YORUM. :-)
İyi okumalar.
#
Sahra gözlerini hafiften araladığında Turabi'yle burun buruna geldiklerini fark etti. Bu yakın temastan etkilensede hemen bu düşünceyi kafasından attı ve kendini geriye çekerek bağırmaya başladı.
Sahra: "Ya of, yatağın en dibe girmeme rağmen yine yakınlaşmayı başarımışız! Gece ne yapıyorsun bana yaklaşmak için doğruyu söyle!"
Turabi Sahra'nın bağırmasıyla beraber gözlerini aralayıp ona baktı.
Turabi: "Ya bir şey yaptığım falan yok, uyurken ne yapabilirim ki ayrıca? Asıl sen girmişsin benim dibime!"
Sahra: "İftiracı!" deyip dil çıkardı.
Turabi: "Senin o dilini.."
Sahra: "Ne?!"
Turabi: "Neyse bir şey demiyom ben."
Sahra: "Bencede deme." dedi ve sallanan sandalyeye oturup onu ileri geri hareket ettirmeye başladı.
Turabi: "Şş kız bana bak, aç mısın?"
Sahra: "E herhalde, daha yeni uyandım ve midem bomboş. Acıktım tabii ki."
Turabi: "Benim üstümde para var, istiyorsan gidip sandviç, tost tarzı yiyecekler alabilirim."
Sahra: "Olur."
Turabi: "Bekle o halde burada." dedi ve yataktan kalkıp kulübeden çıktı. Sahra da onu beklemeye başladı.
#
Okul bitince Merve bir taksiye binip önlerindeki arabayı, yani Hilmicem'in arabasını takip etmeye başlamıştı.
Birkaç dakika sonra durduklarında Merve de taksiyi durdurup indi ve yavaş adımlarla onları takip etmeye devam etti. Sonunda bir kafeye oturduklarını görünce bir çalılığın arkasına gizlendi ve telefonundan birini aradı.
Telefondaki kişiye kafenin adresini tarif edip yapması gerekeni söylediği zaman telefonu kapattı ve onları izlemeye devam etti.
Hilmicem: "Serenay, ne fark ettim biliyor musun?" dedi kahvesini içmekte olan Serenay'a gözlerini dikerek.
Serenay: "Ne fark ettin, Hilmicem?" dedi yarı meraklı yarı heyecanlı bir sesle. Neticede Hilmicem onu buraya bir şey konuşmak için çağırmıştı ve ne olduğunu hemen öğrenmek istiyordu.
Hilmicem: "Eskiden seninle bu kadar yakın değildik, yani evet bir samimiyetimiz vardı ama şimdiki gibi değildi.. Dörtlü grup halinde takılırdık genelde, ama bu aralar iş değişti.." dedi elini elinin üstüne yavaşca koyarak.
Hilmicem: "Yani demek istediğim, artık eskisi gibi gözükmüyorsun gözüme Serenay. Daha farklısın.. Eskisi gibi arkadaşca hissedemiyorum sana karşı, her yüzünü gördüğümde içimde değişik bir fırtına kopuyor sanki.. Ama bu, tatlı bir fırtına. Heyecanlandığımın göstergesi olan bir fırtına.. Hani o gün, hatırlarsın belki. Sahilde yürürken, kalbimin yürüdüğü için hızlı çarptığını söylemiştim.. Ama aslen öyle değildi, sana sarıldığım için hızlanmıştı kalbim o kadar.. Tıpkı diğer senle olduğum anlar gibi, hızlandı kalbim.. Daha da seri atmaya başladı.."
Serenay: "Hilmicem..." dedi ona hayranlıkla bakarak.
Tam ağzını açıp konuşmaya devam edecekken bir kız masalarına gelince, gözlerini Hilmicem'den çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesaretin Var Mı Aşka?
Novela JuvenilAşk bir cesaret oyunudur. Bu oyunda korkak olanlar kaybetmeye mahkum olmuştur her daim. Bu yılların inkar edilemez gerçeğidir. Peki sizde bu oyunda yer alan savaşcıları tanımaya ne dersiniz ? Babasının baskılarına dayanamayıp İzmir'den İstanbul'a ge...