Cesaretin Var Mı Aşka?

21.Bölüm

Bölüm Şarkısı: Teoman- Senden Önce Senden Sonra.

-Şu zamana kadar yazdığım en uzun bölüm. 2700 küsür kelime olmuş, darısı diğer bölümlerin başına. (:

-Kalbimden Bir Demet adlı hikayemin 25 Ağustos'tan sonra yeni bölümleri gelmeye başlayacaktır, eski bölümleri de düzenleyeceğim.

-Yeni hikayeye başlar mıyım bilmiyorum, ama o iş biraz aksayacak sanırım. Çünkü hem CVMA hem KBD hemde onu aynı anda idare edebilir miyim, bu konuda kararsızım. Ama eğer başlayacak olursam buradan duyurusunu yapacağım, umarım desteğinizi esirgemezsiniz.

BÖLÜM SINIRI; 80 VOTE+70 YORUM.

İyi Okumalar!

#

Merve dudaklarının üstünde hissettiği eli sertçe ısırırken, karşısındaki Gökhan acıyla inledi ve elini dudaklarından çekti.

Merve: "Senin burada ne işin var?" dedi kasvetli bir sesle. Çenesi kaskatı kasılmış, kaşları çatılmıştı. Bakışları soğuk ve acımasızdı, yüzünde donuk bir ifade vardı.

Gökhan: "Ait olduğum yere geldim, Merve." Merve'nin aksine bakışları sükunetli ve davetkârdı, dudaklarında belli belirsiz bir tebessüm vardı.

Merve: "Git buradan Gökhan, artık anla şunu. Sen benim için sadece kötü bir hatırasın, hafızamın küçük bir bölümünü kaplayan kötü bir hatıra.. Daha da ötesine geçemeyeceksin."  

Gökhan: "Kendini kandırma Merve. Senin kalbin yıllarca benim adımı sayıklamış, gözlerin gözlerimi aramış. Kavrulmuşsun hasretimden. Sen bensin, bende senim. Ne diye bu direnme? Hem söyle bana, unutmak kolay mı bu kadar şeye rağmen?"

Merve sertçe yutkundu bu sözlerin üzerine. Gözlerinin yandığını, gözyaşlarının yanaklarından süzülmek için yalvardığını hissetse de, taviz vermedi kendinden. Kırpıştırdı kirpiklerini, yüzündeki donuk ifadeyi bir an olsun bozmadan bakmaya devam etti karşısındaki Gökhan'a.

Merve: "Demek ki kolaymış Gökhan. Sen benim kalbimi delmekten, duygularımla oynamaktan başka bir halta yaramadın. Böyle bir herifi bu saatten sevmem, sevemem. Zaten artık bu kalp senin adını sayıklamıyor Gökhan, o'nu gördükçe hızlanıyor artık atışları. Gözlerim o'nu görme ihtiyacıyla bakınıp duruyor etrafa, parmaklarım o'nun parmaklarına kenetlenme arzusuyla dolup taşıyor. Artık sadece 'o' var benim için, sen yoksun. Dediğim gibi sen sadece kötü bir hatırasın Gökhan, ötesine de geçemeyeceksin."

Merve bir çırpıda söylemişti bunları, Gökhan'ın şaşkınlığı her saniye biraz daha artıyordu ve bu yüzüne de yansıyordu, kireç gibi bembeyaz olmuştu. Hayret içindeydi. Gözleri donuktu, dudakları bir şey söylemek için aralanacak olsa da, kelimeler boğazında düğümleniyordu. Genzi yanıyor gibiydi, dili lal olmuştu sanki.

Bir sessizlik çöktü üstlerine, dilleri hepten dolanmıştı ağızlarında. Ne birbirlerine bakıyorlardı, ne de tek kelime çıkıyordu dudaklarının arasından.

Birkaç dakika süren bu ölümcül sessizlikte, ikiside derin düşüncelere dalmıştı. Gökhan Merve'nin dediklerini aklında tek tek tartarken, Merve kendine şaşırıyordu. Yıllarca arzuladığı, uğruna gözyaşı döktüğü, bir dokunuşu bile kalbini fetheden adamı unutmuştu şimdi. Eskiden onu gördüğünde içinde hissettiği tutku, yerini uzayı andıracak kadar büyük bir boşluğa bırakmıştı.