#1KIcinTesekkurEderim.💜💜
Bölüm şarkısı: Serenay Sarıkaya ft. Çağatay Ulusoy- Dünyayı Durduran Şarkı.
Bu aslen Halil Sezai şarkısıdır, istiyorsanız onun söylediği versiyonu da dinleyebilirsiniz. Yamira'nın söylediği de onun söylediği de çok güzel.
İyi okumalar..
#
Duygu Berna'ların evine gitmişti. İkisi balkonda oturup konuşuyorlardı. Daha doğrusu Duygu sinirli sinirli bir şeyler anlatırken, Berna onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
Duygu: "Yelloz kız ya, öyle bir çekti ki kafamda saç kalmadı resmen."
Berna: "Kim bu kız ya, bizim mahallede böyle canavar biri yok ki."
Duygu: "Bende bilmiyorum ki. Daha önce hiç görmedim buralarda. Siyah saçlı, uzun boylu bir şeydi."
Berna: "Bir dakika ya.. Yoksa o yelloz mu.."
Duygu: "Kim, ne yellozu?"
Berna: "Geçen Turabi'yi bir kızla dolaşırken yakaladım, o da siyah saçlı ve uzun boyluydu. Bana saldırmıştı. Sanırım o."
Duygu: "Vay be, o..puya bak."
Berna: "Bu kız iyice sinirime dokunmaya başladı, buna iyi bir haddini bildirmek gerek."
Duygu: "Sanırım bunu nasıl yapacağımızı biliyorum."
#
Sahra ile Turabi dolaşırken bir kafede dinlenmek için duraklamışlardı. İkisi birer çay söyleyip oturmuşlardı.
Sahra; "Şaka maka, hala iş bulamadım be Turabi."
Turabi: "Valla senin okuduğun bölüme göre bulamadık bişey, ama umudunu yitirmek yok."
Sahra: "Hayırlısı olsun.." dedi çayını yudumlayarak ve gözü birden kafenin camında asılı olan "Eleman aranıyor." ilanına takıldı.
Sahra: "Turabi.. Sanırım iş buldum."
#
Merve bahçedeki bankta otururken aklına durmadan dün gece Anıl'ın söyledikleri geliyordu.
Düşüncelerine odaklanırken birden Anıl önünden geçti, Merve hemen ayaklandı ve onu kolundan tutarak yakaladı.
Anıl: "Ne oldu Merve?" dedi gözlerini Merve'nin gözlerine sabitleyerek.
Merve: "Biraz konuşmak ister misin?"
Anıl: "Ne konuşacağız ki, dün olanlar yetmedi mi?"
Merve: "Anıl.. Lütfen."
Anıl sonunda dayanamayarak kafasını onaylarcasına salladı ve beraber banka oturdular.
Merve: "Dün söylediklerin hep aklımda yankılanıyor Anıl, sanırım beni derinden vurdun."
Anıl: "Peki anladın mı artık?"
Merve: "Anladım Anıl, yaralarıma sargı bezi olmak istiyorsun. Ve aynı şekilde bende yaralarını onarayım istiyorsun. Ama olmaz.."
Anıl: "Neden ki?"
Merve: "Bak Anıl, benim yaralarımı kimse kapatamaz. Ancak ben kapatabilirim onları, o da emellerimi gerçekleştirdiğimde olacak."
Anıl: "Merve.. Kendini yıpratıyorsun böyle yaparak."
Merve: "Daha ne kadar yıpranabilirim ki Anıl, zaten yıpranmışım yıpranacağım kadar.." dedi duygusal bir sesle.
Anıl: "Merve, ben belki yaralarını onaracak o adam olabilirim. En azından deneyeyeyim, az da olsa yanında olmama izin ver." demişti ona masumca bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesaretin Var Mı Aşka?
Ficção AdolescenteAşk bir cesaret oyunudur. Bu oyunda korkak olanlar kaybetmeye mahkum olmuştur her daim. Bu yılların inkar edilemez gerçeğidir. Peki sizde bu oyunda yer alan savaşcıları tanımaya ne dersiniz ? Babasının baskılarına dayanamayıp İzmir'den İstanbul'a ge...