Bölüm 28: oyunlar ve keyifler

3.6K 202 10
                                    

28

🍀

Başımı Çınar'ın göğsüne daha fazla bastırdım ve kollarımı beline doladım. Tutuşunu sıkılaştırdı ve dudaklarını saçlarıma bastırdı.

"Artık benden kaçma." Dedi ellerini belimde gezdirerek.

"Kaçmayacağım, ama bu seni affettiğim anlamına gelmez." Dedikten sonra göğsünden öptüm.

İç çekti. "Böyle olmasını asla istemezdim Yara."

"Bunları konuşmayalım. Ben sadece sana sarılmak istiyordum." Başımı göğsünden kaldırdım ve ona üstten baktım. Dudaklarından öptüm. "Birde öpmek."

"Hastasın bana." Dedi yamuk bir gülümsemeyle.

Başımı salladım ve onu tekrar öptüm."Bağımlıyım."

Ellerini tişörtümün içine daldırdı ve belimde gezdirdi. "Bu hallerinin çok hoşuma gittiğini söylemiş miydim?"

Ona sırıttım. "Muhtemelen."

Gülümsedi ve gözlerini yumdu. Gözlerimi ağır ağır kırpıştırarak ve ellerimi göğsüne koyarak yüzünü üstten izlemeye başladım.

Her şeyi çok güzeldi. Benim için mükemmeldi.

Öpüşmekten dolayı dudakları şişmişti ve bu çok güzel bir görüntü sunuyordu. Onu tekrar öpmemek için kendimi zor tutuyordum. Yanakları pürüzsüzdü, Çınar'ı zaten hiç sakalla görmemiştim. Kirpikleri çok güzeldi.

Ellerimi yanaklarına yasladım ve iki gözünden de öptüm. Yutkunduğunda durmadım ve adem elmasını öptüm. Oradan elmacık kemiklerini ve alnını da öptüm.

"Çok güzel öpüyorsun." Diye mırıldandı.

Dudaklarına yaklaştım ve fısıldadım. "Öyle mi?"

"Öyle." Oda fısıldadığında dudaklarımız birbirine sürtünmüştü.

"Hm." Dudaklarımı dudaklarının üzerine bastırdım ama onu öpmedim. Öylece beklettim, ardından tekrar çektim.

Gözlerini açtı ve bana hayal kırıklığına uğramışçasına baktı. Kıkırdayıp üzerinden kalkmaya çalıştığımda elini enseme götürdü ve dudaklarını sertçe dudaklarımın üzerine bastırdı.

Sırtımdan tutarak bedenlerimizi döndürdüğünde artık ben altındaydım. Ellerimi boynuna dolamak istediğimde izin vermedi ve bir eliyle iki elimi de tutup başımın üstünden yatağa bastırdı.

Beni tamamıyla kendine hapsetmişti.

Hareketleri o kadar hızlıydı ki ona yetişemiyordum. Öldürücü darbelerini vurmasını bekliyordum sadece. Öpüşü hoşuma gidiyordu ama ona dokunamamak beni çıldırtıyordu.

Üst dudağımı emdikten sonra alt dudağıma geçti ve aynısını yaptı. Dilini dudaklarımın üzerinde gezdirdiğimde ondan kurtulmak istedim ama başaramadım. Tutuşu ve öpüşü de çok sertti.

Onu tekmelemek istediğimde bacaklarıyla bacaklarımı hapsetti. Artık gerçekten kurtulma şansım kalmamıştı. O yüzden kendimi ona bıraktım ve beni öpmesine izin verdim.

"Ellerimi bırak." Diye mırıldandım boynuma ilerlediğinde.

Öpücüklerinin arasından konuştu. "Hayır."

"Sana dokunmak istiyorum." Bu sefer yalvararak konuşmuştum.

Boynumu emdiğinde gözlerimi daha sıkı yumdum. "Hayır."

"Bağırırım ve herkesi buraya toplarım. Bizi bu şekilde görmelerini istemezsin, değil mi?" Diye son kozumu kullandım.

Tekrar dudaklarıma yaklaştı. "Seni öpersem bağıramazsın. Böylelikle kimse sesini duyamaz."

Uzaklığın en büyük yaraydıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin