Bölüm 45: güller ve heyecanlar

1.7K 102 23
                                    

Kırk beşinci bölümle herkese merhaba!

Finale çok ama çok az kaldı. 🥹

Keyifli okumalar!

🍀

"Ben büyüyünce seninle evleneceğim Çınar!" Küçük kız durmadan aynı şeyi tekrarlıyor ve bir an olsun bıkmıyordu.

Oğlan gözlerini devirdi ve koltukta kaykılarak kızdan uzaklaştı. "Beni rahat bırak Yara."

Kız ayaklarını koltuktan sarkıttı ve kollarını önünde birleştirdi. "Ben seni çok seviyorum ama!"

Siyah saçlı oğlan ağzındaki sakızı patlattı ve kahkaha attı. "Sen Çınar'a aşıksın!"

Kahve gözlü çocuk gözlerini belertti ve arkadaşına tehditkarca baktı. "Sussana Gencay! Yara'nın aklını çelme!"

Oğlan sakızını bir kez daha patlattı. "Yalan sanki!"

Küçük kızın abisi izlediği çizgi filmden gözlerini ayırdı ve çatık kaşlarıyla söylendi. "Ben kardeşimi kimseyle evlendirmem!"

Kız kardeşi onu dinlemedi ve başını ela gözlü kızın kucağına koydu. "Evleneceğim ben Çınar'la!"

Sarı saçlı olan eğlenerek kıza baş parmağını kaldırdı. "Aferin Yara, sevdiğinin peşinden gitmen güzel bir şey."

Kızın abisi alnını kırıştırdı. "Sus Arif!"

🍀🍀🍀

"Çok heyecanlıyım abi!" Dedim yüzüncü defa. Elimi kalbimin üzerine koydum ve sakinleşmeye çalıştım.

Dikiz aynasından bana baktı ve sırıttı. "Bunu sen istedin Yara."

Ojeli tırnaklarımı ısırmamak için kendimi zor tutuyordum. Camdan dışarıyı izliyor ve birkaç saniye sonra tekrar saate bakıyordum. Geç kalmak istemiyordum çünkü bugün çok önemli bir gündü.

Bugün Çınar'ı isteyecektik.

Düşüncesi bile beni güldürmeye yettiğinde kahkaha atmaya başladım. Şaka maka, Çınar'ı kendime isteyecektim. Aslında abim isteyecekti ama fikir benden çıkmıştı. Uzun zaman önce Emrah amcadan-kendisi artık babam olma yolunda ilerliyordu-izin almıştım Çınar'ı kendime istemek için. İşimi garantiye almam şarttı.

Çınar'ın bana evlilik teklifi ettiği günden beri aradan dört ay geçmişti. Bu işte diğerlerinin de payı olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım. Meğerse her şey bir düzmeceymiş.

Kahkahalarım dinmediğinde Feza bana tuhafça bakmaya başladı. "Delirdi kız."

Abim arabayı durdurdu ve başını çevirerek gözlerini üzerime dikti. "Geldik."

Gözlerimi kocaman açtım ve camdan dışarıya baktım. Gerçekten de gelmiştik! Evimizin önünde duruyorduk.

Roller değiştiği için Çınar evdeydi. Onunla birlikte Emrah amca, Arif ve Gencay da vardı. Ben onu isteyeceğim için biz zili çalacaktık. O yüzden eşyalarımızı kafemize yığmış ve orada hazırlanmıştık.

Arabadan en son inen ben oldum. Kıyafetlerime baktım ve ellerimle kırışıklıkları düzeltmeye çalıştım. Mor renkte olan sade bir elbise giymiştim. Tırnaklarımı boyamış, küpeler takmış ve ayağıma topuklu ayakkabılar geçirmiştim.

Feza'nın uzattığı gülleri ve çikolatayı aldığımda gülmemek için kendimi frenledim. Bu sonuçta ciddi bir meseleydi. Sonra tükürüklerimi saça saça gülersem Çınar'ı bana vermezlerdi.

Uzaklığın en büyük yaraydıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin