-8-

1K 80 14
                                    

Geldim geldim , adsdsfa buyurun.

............................................

.....................

............

Seni anan benim için doğurmuş.

Canım...

Hamurunu benim için yoğurmuş.

"Komutanım... Heyecan var mı?" Var lan var. Ne yapacaksın?

"Sus Yalçın sus..." bağırma çocuğa. Kendin kaşındın. Kim dedi sana pezevenk ol diye.

"Geri gidelim isterseniz." Oldu sonra korkak deyin.

"Yok... Halledeceğim, sen bana bir kahve al." Şu an neredeyim. Pusuya yattım. Marketin köşesinde Dicle'nin markete gelmesini bekliyorum. Allah'ım biliyorum salağım. Lütfen bana yardım et. Ben ne yapacağım bilmiyorum. Ben neden sazan gibi atladım ki? Onu da bilmiyorum... İyice anne moduna girdim. Yakında düğünlere gider kızda bakarım ben bunlara. Bunlardan bir halt olacağı yok zaten.

"Nerde kaldı bu kız ya?" bu nasıl çalışmaktır ya. Saat kaç daha iş başı yapmadı. Ben burada stresten bayılacağım.

"Komutan..." bu ses... Hayır ya... Hayır...

"Komutan..." duymuyorum... Git... Git...

"Kahve sizin değil mi?" ulan Yalçın sana yardım eden beynimi.... Allah işte verdi cezamı.

"Komutan... Sizi görüyorum." Yavaşça doğruldum... Ne diyeceğim şimdi... Ulan Yalçın bitten cidden.

"Ağa..."

"Kahve..."

"Benim evet..."

"Alın o zaman." Niye sırıtıyorsun ki?

"Sağ ol..." kahveyi alıp ilerde ki banka oturdum. Peşimden gelmeye başladı. Teşekkür ettim ya, daha ne istiyor bu benden.

"Müsaade var mı?" başımı eğip, gözlerimi kaçırdım. Yanıma oturdu. Aramızda sadece 3 santim vardı. Cidden kokusu çok güzeldi.

"Nasılsınız?"

"İyiyim siz nasılsınız ağa?" cidden her karşılaşmamızda aynı muhabbet. Nasılsın falan filan.

"İyiyim... Sizi görünce günüm güzelleşti." Ne? Bakma sakın Hilal. Sakın suratına bakma bilerek yapıyor.

"Benim tam tersi oldu ama." Aferin, bakma suratına onun, ama lafını da çarp.

"Sevindim... Aynı duygular içinde olmamız ne güzel değil mi?" Vallahi benimle dalga geçiyor.

"Tabi anlatamam... Sizinle ortak yönüm çıktıkça, havalara uçuyorum. " Aferin kızım... Yalan söyle, kendini de kandırmaya devam et.

Uzun bir sessizlikten sonra derin bir nefes alıp konuştu.

"En sevdiğim yemek lapa pilav." İstemeden gülmüştüm. Lapa pilavı kim sever?

"Ben sevmem...." Gülüp banka yayıldı.

"Biliyorum... ama ben en iyi onu yapabiliyorum." Gülüşüm iyice yüzüme yayılmıştı.

"Dikkatimi çektin. Anlat bakalım neden buradasın." Aynı şekilde bana döndü. Bakışları baştan aşağı üzerimde kaydı. Dudağının kenarı hafif kıvrıldı. Gülüşünü dudağına götürdüğü kahve bardağıyla kapattı.

"Sizi görünce selam vermeden geçemedim." Kaşım anında havaya kalkmıştı.

"E verdiniz neden hala buradasınız?" Bu kez ben kahveyle yüzümü kapattım. Bizim derdimiz ne cidden?

HİLAL (Güçlü Kadınlar S. 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin