-20-

456 36 30
                                    

Merhabalar. İyi okumalar dilerim. Umarım seveceğiniz bir bölüm olmuştur.

....

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...............

..........................

Aklı belli değil.

Aşkı belli değil.

"Emredin Komutanı'm." Önümde duran iki adama selam verdim. Binbaşım dudaklarını bastırarak gülüyordu. Desene sıçtın Hilal. Bu adam Albay'ın yanında bu hale geldiyse. Kesin bittin demektir.

"Otur Yüzbaşı."

"Emredersiniz." Karşılarında ki koltuğa hafif hareketlerle çöktüm.

"Nasılsın Yüzbaşı?"

"İyiyiz Albay'ım. Sizler nasılsınız?" Her an tekrar sürüldün diyecekmiş gibi duruyordu.

"İyiyiz. İyiyiz de. Sen ne yaptın yine?" Allah belamı versin ne yaptım yine? Vallahi bu kez bilmiyorum. Hadi onu da geçtim ben neden sürekli bir şeyler yapmış oluyorum.

"Affedin komutanım. Ama bu kez bende bilmiyorum." Sinirle nefes alıp elini havaya kaldırınca ayağa kalktım hemen.

"Neden kalktın. Ben kalk demedim." Yine bok yedim de, ani hareket yaptım.

"Zaten kovacaksınız. Ben size zahmet olmadan kalkayım dedim." Sol eliyle yüzünü sıvazlayıp bana sinirle baktı. Hemen ardından oturmuş, hala olmayan bıyıkları altından bize gülen Binbaşıma döndü.

"Ciddi ciddi, ben sana ilk inanamadım ama. Cidden gram değişmemiş." Vay arkadaş. Bunlar resmen ben yokken arkamdan konuşmuşlar. Kim bilir neler neler dediler? Ah Hilal. Ah be kızım. Görüyorsun arkandan konuşuluyor.

"Komutanım. Gideyim mi ben?"

"Otur yerine Yüzbaşı." Elini masaya vurup bana bağırınca eski yerime saliseler içinde sinmiştim. Ama ne gerek vardı o tepkiye. Zaten aynı gün içinde bin tane duyguya büründüm. Birde siz bunu yapıyorsunuz. Oluyor mu Albayım?

"Emredersiniz." Sesim neremden çıktı bilmiyorum. Ama çıkan tona bakarsam ağzımdan olmadığı kesin.

"Köye geldiğin gibi olay çıkarmışsın." İftiraya bak. Ben mi çıkarmışım? Yoksa o sıfatına ketçap döküp duvara sürttüğüm ağa bozuntusu mu?

"Tövbe komutanım. Edebimizle geldik. Oturduk. Görevimizi yapıyoruz." Bana bakan suratında ilk dudakları onu ele vermişti. Bükülen dudakları tam olarak 'bende yedim bunu' diyordu. İnşallah yemiştir. Allah'ım amin.

"Oradan bakınca çocuk gibi mi duruyorum?" Dediği şeye cevap verirsem, yine laf yiyeceğim. Ama cevap vermezsem yine ve tam teşekküllü laf yiyeceğim. Çok kararsız kaldım. En iyisi cevap vererek laf yemek. Zaten alıştım artık. Gelen geçen lafını söyleyip gidiyor.

HİLAL (Güçlü Kadınlar S. 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin