B: "Bende severim özellikle yazın ortasında çok iyi olur."
A: "En son ne zaman geldin buraya?"
B: "Hm güzel soru sanırım... Geçen ay."
A: "Kiminle geldin peki cariyelerinle (keremlerle) mi."
B: "Ahaha hayır annemle gelmiştim."
A: "Ne güzel."
B: "Sen annenle vakit geçirir misin?"
A: "Maalesef geçirmem."
B: "Haddime değil ama aranız mı bozuk?"
A: "Hayır, istediğini sorabilirsin ve soruna gelecek olursakta aramız bozuk değil çünkü öyle biri hiç olmadı."
B: "Anladım. Anlatmak ister misin? İçini dökmek için falan çünkü birazdan ağlayacak gibi duruyorsun."
A: "Olur."
A: "Ben doğumumla zaten birçok şeye engel olmuşum. Annemler ablam doğduğunda onun için bir yer bulmuş yani bakılması için. Ben ise istenmeden olmuşum. Annem bana 4 aylık hamileyken öğrenmiş beni. Annem istememiş ama babam her daim sağlıkla doğayım diye beklemiş. Ben doğana kadar anneme gül gibi bakmış. Ben doğduktan sonra annem beni babama bırakıp kaçmış. Ablamı da bıraktığı yerden almamış. Babam bana iki yaşıma kadar bakmış. Ondan sonrası malum. Ablam ve ben ortada kaldık. Ablamla çok yakın kanka gibi değildik. İkimizde babamın vefatından birbirimizi suçlardık. Ablam 'sana bakmaya dayanamadı erken gitti adam' derdi. Bende, 'senin isteklerini yerine getirebilmeye çalışmaktan'derdim. Aslında ikimizde suçlu değildik. Bunu yapan kişiyi ikimizde biliyorduk maksat yedirememeydi. Ablam, annemin önünde belki yüz kere ağlamıştır sırf bana baksın diye. Ablamla aramızda 6 yaş var. O zamanı dün gibi hatırlıyorum. Ben babaannemin yanındaydım. Ablamla o kadın mutfaktaydı. Babaannem onun yüzünü görmeme bile izin vermezdi. Hiç annemi görmedim ben. Ablamın bağırışları kapının altlarından geliyordu.
"Bakamayacaksan asenayı niye doğurdun anne? Niye kızın hayatını kararttın? Bu kız kaç gece annem nerde diye ağladı biliyor musun sen? Bilmezsin, bilmezsin tabi. Ben onu susturmak için ha annemiz geldi ha hediye getirecek sana diye diye ağzım yalana alıştı anne. Ben istemezdim bu yaşta bu kıza bakmayı inan bana istemezdim. Başka seçenek bırakmadın bize. Anne lütfen asenayı al ve git. Ben kendime bakarım yeter ki o kız biraz olsun hayatı sevsin, arkasında ailesinin olduğunu, annesinin olduğunu bilsin. Şu duyguyu bir tatsın anne."
"Kolay mı sanıyorsun çocuk bakmak? Çok bilmişçe konuşacaksan al senin olsun Asena,ben zaten istememiştim."
"Bu kadar kolay mı senin için herşey? Tamam o zaman şimdi defol git."
"Sen nasıl boyle konuşursun benimle?"
A: "Böyleydi yani iyi değildik ama birbirimize alıştık. Şuan hala çok yakın değiliz ama birbirimize karşı saygılıyız."
B: "Babana çok üzüldüm Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah. Hayatın çok zor olmalı. Bu arada sırrın benimle güvende emin olabilirsin. Kimseye anlatmam. Her zaman yanındayım senin bunu da bil. Herhangi neye ihtiyacın olursa ben burdayım. Bir sıkıntın oldu derdin oldu ilk beni arıyorsun hemen kapıdayım."
A: "Sağ ol barış gerçekten dinleyeceğini hiç düşünmemiştim."
B: "Aşk olsun asena."
A:"Sizinkiler gelmiyor herhalde."
B: "Bi arayayım."
-
B: "Buradalarmış."
A: "Yanlarına gidelim."
Barış elimi tutunca gözlerimi eline çevirdim o da bana gülümsüyordu bende aynı şekilde yaptım ve arkamızdan bağıran yunusa döndük.
Y: Hayırdır kim bu hanımefendi?
B: Asena,değer verdiğim birisidir.
K: "Başbaşa tek olacağız sanmıştım."
B: " E oğlum yine başbaşayız kim var ki?"
Yunus gözleriyle beni gösterdi
B: " Asena yabancı değil bende ondan birşey saklayacak biri değilim."
Kereme bakmamak için inat ettiğim her halimden belli olurdu. Ama o şuan bana bakıyordu ona o kadar emindim ki gözlerinin haraketlerini resmen hissediyordum. Bana dalmışken iç çekip yere baktı. Bakmasam bile görebiliyordum bunu.
Y: İçecek birşey alalım bu soğukta içimiz ısınır.
B: Sen ne dersin?
A: Olur.
Y: O halde biz gidip alalım siz bekleyin. Asena ne seversin?
B: Şekersiz türk kahvesi içer o.
Y: Vaaay ezberlemişiz bakıyorum.
B: Önemli kişiler ve bilgiler aklımda kalır.
Onlar gidince bende kafamı diğer taraftaki markete çevirdim. Maksatım onun olduğu tarafa bakmamaktı.
K: Kandırmışsın onu da
A: Efendim?
K: Kandırmışsın onu da diyorum.
A: Ben kimseyi kandirmiyorum.
K: Şimdi de onun parasını yiyeceksin bilmiyoruz sanki
A: Benim paraya ihtiyacım yok. Ki biz barışla sıra sıra ısmarlama yapıyoruz. Öyle sandığın gibi bir durum yok.
K: Düşünüyorum da güzelliğine nasıl da kanmışım.
A: Düşünüyorum da eski kereme ne oldu?
K: Gözünü açtı.
A: Göz açmak mı diyelim yoksa kendisinin bile inanmadığı bir habere yalancı şahitlik etmesi mi diyelim.
K: Saçmalık.
A: Asıl saçmalık olan haftasonu tüm gün ablamlardayken (izmir) bana gelipte istanbul magazin sayfasında kameralara konuştu, açıklama yaptı cart curt haberlerine inanman. Ben böyle bir şey söylemedim ki video kaydı bile yok. Delil yok kerem sen de hemen koştura koştura gittin inandın. Gerçi ben kime neyi anlatıyorsam?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Beni Anladı || Kerem Aktürkoğlu
FanfictionBenim en sevdiğim söz, senden duyduğum bendir