Ablam taburcu olalı iki gün olmuştu. Hep bu emirin işleri bunlar. Kaç kere söyledim ablamlayken bu kadar hızlı sürme diye ama lafımı dinletmek için illa birine bir zarar verilmesi gerekiyormuş. Arabadaydık, kerem ve emirle akşam yemeğine gidecektik. Aslında bu fikir çok saçma bir yerden ortaya atıldı. İlk emir ablama dedi ablam kabul edince bende onu yalnız bırakmamak için hemen atladım. Ne olur ne olmaz bu herife güven olmaz. Benim bu sözümü duyunca keremde "İyi gideriz hep beraber." Dedi. Saatlerdir yoldaydık. En son ablama dedim ki şu benzinliğin oraya çekte lavaboya gireyim bir saattir yoldayız." "İyi gir, gir ama hızlı çık ase." "Tamamdır aşkilettam." Böyle samimiyetsiz sözleri ablama karşı kullanmayı çok seviyordum. Sinir etmeye bayılan bir kardeşim. Lavaboya girmek için istememiştim aslında, makyajımı tazeleyip ig'e post atmak içindi herşey.
@asenayasadi olmazlara inat,
Fotoğrafı atıp direkt arabaya koştum. Telefonuma baktığımda kerem 2 kere aramıştı. Çok az yolumuz kaldığı için artık daha çok eğleniyordum çünkü keremin yanına gitmeme de az kalmıştı. Ablamla arabada şarkı söylemeye devam ediyorduk. "Ciao adios"
If you're giving her all of your money and time - Eğer ona tüm paranı ve zamanını veriyorsan
I'm not gonna sit here wasting mine on you - Burada oturup benimkini senin için harcamayacağım.
K'
Uzun zaman sonra hep beraber olacaktık. Heyecanlıydım açıkçası. Yemek için değil, Asena için. Asenayı aradığımda açmamıştı. Sonra gaye ablayı aradım. Onunla konuşurken bana Asenanın lavaboda olduğunu söyledi. Telefonu kapattığımda zaman geçirmek adına Instagram'a girdim. Önüme hemen asenanın postu düştü. Ne ara çekmişti ki bu kız? Beğendim.
@keremakturkoglu ❣️
Bende ayni şekil post atsam ne düşünülürdü acaba. Sonra da aman ben neyi düşünüyorum diyerek boşverdim.
@keremakturkoglu elimi tut bak bize zaman ilaç ♥️-
Sonunda asenalar gelmişti. Önceden gaye ablaya yaklaştığınız zaman haber verin dediğimden, asena'dan önce onun yanına gidecektim.
"Hoşgeldiniz." Gaye ablayla ufak bir selamlaştım ve sonrasında asena da ona sarılmamda bana yardımcı oldu. Asenanın belinden tutarak önüme çevirdim. Emir hala gelmemişti. Oysa ki biz herkesten önce gelip sohbet edecektik.
A'
Kapıya geldiğimizde ablam arabayı park etmişti bende topuklular yüzünden yavaş yavaş arkadan ilerliyordum işte. Sonrasında kerem geldi ufak tefek selamlaştılar ablamla. Sonra kerem elini belime attı. O an o kadar harikaydı kii. Mekana geçtik, kerem bizi seçtiği yere oturttu. Bunları yaparken bile keremin eli hala belimdeydi. Bende aynısını ona yapınca kafasını kafama yasladı. "Abla, emir geliyor mu? Haber alabildiniz mi?" Ablam telefonunu alıp kontrol etti. "Yok canım hala birşey yazmamış ama gelir ya. Kesin trafiğe kalmıştır." Bende ablama döndüm. Gelmeyeceğini adım kadar biliyordum. "Abla aramalarını açtı mı ya da mesajlarını?" Kafasını çevirdi. Ablam buruk bir gülümseme ile cümle kurmaya çalıştı. "Gelir değil mi Asena?" Ablamın kalbinin kırılması isteyeceğim son şeylerdendir. "Gelir, gelir ya değil mi kerem?" Kerem dirseğini masaya yaslamış, kafası bana çevriliydi. Ona döndüğümde bana dalmış olduğunu fark ettim. Keremi hafif sarstıktan sonra neyse ki kendine gelmişti. "Ne oldu anlamadım?" Off derince nefes aldım. "Sence de gelir değil mi emir?" Kaşlarımı kaldırdı. "Haa evet gelir gelir ya, ya da bilmiyorum ama gelir."
"Gelmemişti."
-
"Sen nasıl yalan söylersin bana kerem? Ben senin annenle tanıştım, bana o kadar sadık biriymişsin gibi geliyordun ki. İnanamıyorum şuan."
"Ama sen beni dinlemiyorsun ki."
"Kerem gelipte yakın arkadaşın bana bunu söylediyse bence bir açıklaman olmamalı."
"Ama olay öyle değildi işte."
"Artık sesini bile duymak istemiyorum kerem."
Şimdi merak ediyor olabilirsiniz ama özetle.
Aldatıldım...
Restorana gittiğimiz zaman bize Barışın geleceğini söylememişti. Barış bizim oturduğumuzu görünce hemen yanımıza geldi. "Naber asena?" Kafamı dışardan çevirdim. "İyidir barış senden?" "İyi bende. Kerem oğlum sen rana'dan nasıl izin aldın da geldin? O seni parçalar sevgili falan dinlemez. Sonra ayrılmayın barış demişti dersin." Kereme döndüm kaşlarıyla barışa birşey anlatmaya çalışıyordu. "Rana kim barış?" Sorduğum soruyla kerem bana döndü. Çok stresliydi parmaklarıyla uğraşıyordu. Gözü üzerimdeydi bunu hissedebiliyordum. "Rana işte kereminki. Nasıl sana söylemedi mi? Valla beş aydan fazladır birlikteler bir nazar boncuğu takmak lazım. Fena yakışıyorlar." Saçlarımı arkaya attım ve ayağa kalktım. Baya terlemiştim bu durumda. Ablam henüz birşeyi anlamamıştı çünkü o sıra emirin yakın arkadaşıyla konuşuyordu, emirden haber almaya çalışıyordu. Barışı kolundan tutup biraz ileri götürdüm. "Sen emin misin keremin sevgilisi olduğuna?" Barış elindeki telefonu açtı. "Hiç olmadığım kadar eminim. Sık sık tesislere getirirdi. En son cuma günü getirmişti galiba. Dur fotoğraf göstereceğim." Barış galerisinde biraz dolandı ve sonunda fotoğraf buldu. Bana çevirdi. KEREM VE O KIZ SARILMIŞTI. "Bak hatta berkan bize grup kurdu içinde rana bile var."
Barışla biraz daha konuştuktan sonra masaya geri döndüm. Hiç konuşmadan sandalyemi çektim ve ablamla iletişime geçtim. "Abla geliyor mu emir?" Derince nefes alıp verdi. Başını ovalıyor diğer eliyle de telefonuyla uğraşıyordu. "Ase ben aldatılmışım." Yaslandığım sandalyeden masaya eğildim. Ablama daha da yaklaşmıştım. Aynısını keremde yapmıştı. Bakmasam bile anlayabiliyordum. "Noldu gaye abla?" OF KES SESİNİ BE. Şuan burda kavga çıkarmadıysam tek sebebi ablamdı. Ablam daha. Yeni taburcu olmuştu hala üzerinde halsizlik vardı. Eğlene süslene püslene hazırlanmıştı. Önceki gece çok heyecanlıydık bugün için uyuyamamıştık. Şimdi ise ablamı üzmenin anlamı yoktu. "Noldu ki." Telefonu masaya bırakıp kapattı. "Bana canımlar cicimler dediği zaman başka bir kıza da aynısını diyormuş. Bunu da o hiç sevmediğin, bir türlü ısınamadığın sarp söyledi. Bugün bizi ekip 2. sevgilisiyle buluşmaya gitmiş." Elimi ağzıma götürdüm. "OHA AMA." Kerem bana döndü sonra ablama dönüp "İnsan nasıl sevgilisini, sevdiğini aldatır ki?" HEEE ÇAKALA BAK SEN KÜLAHIMA ANLAT SEN BÜCÜR. "Abla ben sana başta demiştim ondan olmaz diye." Eliyle gözyaşlarını sildi. "Çok haklıymışsın senin gözünün tutmadığı herkes bir sıkıntılı çıkıyor." Kerem cebinden telefonu çıkardı. Açıp sonra geri kapattı. "Nasıl yani gözünün tutmadığıyla olmaz mı diyorsun? Ya ben?" HASBİNALLAH ŞANSINI DENİYO BİDE ÇARPCAM BİRTANE "Kerem sen var ya ..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Beni Anladı || Kerem Aktürkoğlu
FanfictionBenim en sevdiğim söz, senden duyduğum bendir