X

30 8 9
                                    

Anlatması imkansız olan öyle bir an ki, Hülyadaki ses varlığının Bilyesi sanki... Bak emrediyor: Daldığın âlemden uyan ki, Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın..

Hüseyin Nihal Atsız

🐺

"

Oy benim yakışıklım!"

Demirkan'ın babaannesinin, yani Hatice teyzenin sesi ile derin bir nefes alarak terleyen ellerimi eşofmanımın üzerine sildim.

Şöyle ki, kapıyı Demirkan açmaya gittiği için ilk başı yanan da o olmuştu. Neyse ben değilim ya, gerisi pekte önemli değil. Hahaha.

Muhtemelen şu an Demirkan'ın yanaklarını mıncırıyor, kafasını sağa sola deli gibi sallıyordu. Birazdan buradaki herkes onun gazabına uğrayacaktı.. ama şimdi Demirkan'ı öyle görüp dalga geçmek varken ben neden burada bekliyorum canım? İşte zorbalayacağım yeni bir neden.

Koşa koşa kapıya gittiğimde arkamdan abimin 'deli' diye söylenmesini duydum. Ne? Demirkan ile dalga geçecek yeni neden bulmuşum, kaçırır mıyım sizce bu fırsatı? Asla ve kat'a!

Sonunda onları gördüğümde karşımdaki görüntü ile kıkırdamama engel olamamıştım. Tam da dediğim gibi, boyu yetmediği için Demirkan'ın yanaklarını aşağı doğru sarkıtmış, yanaklarını mıncırırken kafasını sağa sola sallıyordu. Surat ifadesi o kadar komikti ki.. Tam elli yıl otur da dalga geç der gibi.. E o bana böyle diyorsa, bizde üzerimize düşen görevi yapardık canım.

Beni fark ettiğinde Demirkan dalga geçeceğimi anlamış gibi hızla Hatice teyzenin ellerinden kurtularak dağılan saçlarını bir nebze de olsa eliyle düzeltmeye çalıştı. İnek yalamışa dönmüştü. Al işte, zorbalamayayım diyorum ama karşıma hep nedenler çıkıyordu. Ben napayım şimdi? Benim mi suçumdu?

Yanakları da domatese benziyordu. Bunu fotoğraflamam yok muydu?

Sırıtarak Hatice teyzenin yanına ilerledim pıtı pıtı. Biraz hanım hanımcık duralım. Firuzan Yarbay'ımı dinlemem lazımdı bu aralar. Yeni akıl hocam olur kendisi.

"Hatice teyzem! Hoşgeldin."

Elini öpmeye kalktığımda izin vermeden sarıp sarmaladı beni. Boyu yetişmediği için eğilerek karşılık verdim sarılışına. Çok tatlıydı ya. Tonton. Benden ayrılıp elleri yanaklarıma gittiğinde hızla kafamı geriye çektim. Hadi ben yırtarım da diğerlerinin de Allah yardımcısı olsundu.

"Valla diş telim yanağımı parçalıyor."

Daha dememe kalmadan demir parçaları yanağımı sıyırırken yüzümü buruşturdum. Bu sefer gerçekten parçalandı galiba.. Bende yırtamamıştım anasını satayım! Hatta en zararlı ben çıkıyorum galiba şu an..

"Kız bir şey olmaz, olmaz benim ellerimden!"

Ya! Ağzıma gelen kan tadı hiçte öyle demiyor ama..

"Babaanne! Yapma."

Demirkan hızla ellerini çektiğinde, hızlı çekmenin etkisi ile yanağımın gerçekten parçalandığını hissettim.  Ben parçalanmaz gibi bir vibe almıştım oysaki.. Hatice teyze sen beni yaktın, yaktın!

Ağzımdaki kan tadı git gide artarken koşa koşa lavaboya gittim. Midem bulanıyordu. Lan öyle yanak mı sıkılır anasını satayım?!

Ağzımdaki kanı tükürerek biraz su alıp çalkaladım. Çok sızlıyordu. Bu aralar üzerimde nazar mı ne var? Vücudum çok olumsuz tepkiler vermeye başladı. Bir kurşun döktürmek şart oldu. Ay iyice kırk yaş üstü ablalara bağladım bende.

R.U.A.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin