Seninle bu hayatın gel beraber gülelim,
Ölümüne, gamına, tipisine, karına...Hüseyin Nihal Atsız
🐺
Arabayı kafenin önünde durdurarak emniyet kemerimi çıkardım. Dikiz aynasından son kez kendime bakarak glossumu sürdüğümde Ülkü çoktan inmiş, koşa koşa kafeye geçmişti.
Bugün herkes gittikten sonra uyumuştum. Yani uykumu uzun süre sonra alabilmiştim! Kızlar akşam aramış, ve beni Gizem abla ile yani Abdullah komutanın karısı ile tanıştırmak istediklerini söylemişlerdi. heyecanlıydım çünkü herkes onu çok seviyor, sürekli bahsediyorlardı gün içinde de.
Çantamı omzuma takarak arabadan indiğimde telefonum çalmıştı. Aslında çanta taşımazdım. Sevmezdim. Ama silahımı belime yerleştirecek bir kıyafet giymemiştim. Götüme de sokamayacağıma göre..
Demirkan'ın aramasını yanıtladığımda heyecanla bir nefes aldım. Hâlâ inanamıyorum..
"Efendim?"
"Güzelim, dışarı mı çıktınız Ülkü ile?"
Ay haber mi vermemiştim lan yoksa? Ben ne salaktım. Dudağımı dişleyerek elim ile saçımı düzelttim. Wag maşa yapıp yanlardan küçük iki örgü örmüştüm. Gayet tatlıydı yani.
"Evet. Asena, Elif, Hilâl, Belen bir de Abdullah komutanın karısı ile olacakmışız. Tanıştırmak istediler, bende olur dedim."
Gülümsediğini hissediyordum. Sesi o kadar huzurluydu ki şu an.
"İyi yapmışsınız güzelim. Bende uyuyorsun sandım hâlâ."
Ananı sikeyim.. lan ben bunu da mı söylemedim yoksa? Ne kadar hayatsızım görüyor musunuz?
"Ay Demirkan özür dilerim. Ben hiç bir şeyi söylememişim sana."
Çok pişmanım şu an.. gülüş sesi kulağıma gelirken dudağımı dişledim.
"Alışırsın. Sıkıntı etme şimdi. Eğlenmene bak ama dikkatli ol. O şerefsiz seni takip ediyor olabilir Umay. Babanın haberi var değil mi dışarıda olduğundan?"
Evet, evet. Kızlar zorla izin almıştı. Normalde izin alma gereği bile duymazdım ama ortada böyle bir tehlike varken haklı olarak endişeleniyordu. Asena komutanlar ise 'bize emanet bir şey olursa müdahale ederiz' diyerek zorla bir izin koparmışlardı.
"Evet var aşkım."
Telefonda bir şeylerin düşme sesi gelirken, gülümsedim. Al işte.. Pınar teyze takımını bozdu diye kızacaktı ona.
"Bir daha desene."
Ne? Sabretmesi gerekti..
"Hadi kapatıyorum ben Demirkan. Kızlar bekliyor. Görüşürüz."
Tam kapatacakken sorduğu soru ile durdum.
"Bekle, ne giydin? Dikkat çekecek bir şey giymeseydin. Her yerin mor malûm."
Amacı beni utandırmak mıydı? Ama şöyle ki.. neyse ben buna cevap vermesem daha iyi olurdu.
"Kapattım zaten ben. Merak etme." Derken sesim utançtan içime kaçmış gibiydi.
Telefonu suratına kapatarak içeriye geçtiğimde hepsi bir ayaklanmıştı. Bunun bedelini sonra ödeyecektim ama.. neyse. Maşallah ne bu güzellik?
Gizem abla olduğunu düşündüğüm kadın ile sarıldık. Gerçekte daha güzeldi. Ela gözler, fotoğraftaki gibi kırmızı dudaklar.. straplez, vücudunu saran, maxi boy yine kırmızı elbise giymişti ve çok yakışmıştı. Yalan yok. Kırmızı deyince de sen..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
R.U.A.
Teen FictionCan verenler, can alanlar.. Tek bir amaç, tek bir hedef. Vatan sağolsun!