17.bölüm

7.8K 343 104
                                    


"Uyan."

Kolumun dürtülmesiyle gözlerimi açtım, istemsiz "neredeyiz?" Diye sordum. Cevap gelmedi.

İçinde bulunduğumuz vitonun kapısı açılmış Mirza inmişti.

"İn."

Nerede olduğumuzu anlayamamıştım. Uyku sersemliğinin etkisi vardı.

"Nerdeyiz Mirza."

Duraksayıp bana baktı, bakışları gittikçe koyulaşıyordu. Bir elini alnına götürüp sıkıntıyla kaşıdı,

"Ulan ne önemi var. Ne önemi var?! İn aşağı Nare beni delirtme. Bakma boş boş suratıma in!"

Patlamaya yer arıyordu resmen. Bir şey dememiştim ki, itiraz da etmemiştim. Kafamı eğip indim. Akşam olmuştu. Lüks bir otele gelmiştik ama hangi şehirde olduğumuzu kestiremiyordum.

"Yürü"

"Niye buraya geldik?"

Konuşmamla kolumdan tutup sertçe beni kendine çekti,

"Sana konuş dedim mi? Hı!? Sana konuş demeden konuşmayacaksın. Şimdi yürü."

Evet, Mirza hep kaba biriydi ama şu an kolumdan çekiştiren Mirza bambaşka biriydi. Bakışları bile daha korkunçtu. Tahammülü yok gibiydi. Hızlı adımlarla lobiden büyük ferah bir odaya cıktık. Ev gibiydi. Oturma odası, yatak odası ve banyo olduğunu tahmin ettiğim yer.

Etrafıma bakarken tekrar sordum,

"Nerdeyiz?"

Elindeki küçük bavulumsu şeyi daha cümlem bitmeden şehrin tamamını gözümüzün önüne seren boydan uzun cama doğru fırlattı. Bir adım geri attım.

"Daha yeni ne dedim lan ben sana? Ben konuş demeden konuşmayacaksın!"

Üzerime doğru yürüyüp geri döndü,

"Mirza bak anlı-"

Sırtı bana dönükken kafasını çevirip omzunun üzerinden baktı,

"Neyi anlıyorsun?! Neyi anlıyorsun a*ına koyayım. Ulan anlamış olsan, o kafan bassa biraz benim elimden kaçmaya kalkışır mısın?"

Ne kadar korksam da bana hakaret ettiğinden dilimi tutamamıştım,

"Kalkışmakla kalmadım, başardım."

İsyan edercesine "aaağğğ" diye kükredi, üzerime yürüyüp kollarımdan tutup beni sarstı.

"Cehennemi yaşatıcam lan sana! Benden uzakta geçirdiğin her günün hesabını vereceksin. Ne yiyip ne içtiğine kadar, hesap vereceksin."

Kollarımdan beni ittirdiğinde, yatağa düştüm. Oturdum ellerimi yatağın üzerinde kalakaldım. Önümde bir sağa bir sola gidip geliyordu.

"Seni öyle bir hale getiricem ki, benden izinsiz nefes almaya korkacaksın."

Korku dolu gözlerle onu izliyordum. Bir canavar gibiydi. Ellerini yüzüne koyup kendine gelmek ister gibi ovuşturdu.

"Delirttin lan beni! Aklımı kaybettim lan senin yüzünden. Şu halime bak, küçük şımarık bir kız yüzünden düştüğüm hale bak!"

"M-mirza-"

"NE?! Ne Mirza? Ölüyorum sandım, o gece evde sen yoktun. Ben ölüyorum sandım a*ına koyayım."

Bir anda durup önümde bana baktı. Gözleri kızarmış gibiydi,

"Hiç mi düşünmedin? Hiç mi ya?! Bu adam bensiz nefes alamaz demedin mi? Sen, sen benim aklımdan bir saniye çıkmadın lan. Yemek yiyemedim, su içemedim.."

NÂREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin