23.bölüm

5.8K 284 32
                                    

Veee episod 23 sizlerle


...

"Yeter. Yeter, yeter"

Merdivenleri hızlı hızlı inerken hislerimi kaybetmiş gibiydim. Bu evi yakıp yıkasım vardı. Hiçbir şey umrumda değildi, istediğim tek bir şey vardı ya tek bir şey. Lanet derslerimi verip mezun olmak. Emeklerimin karşılığını almak.

Mutfağa girdiğim gibi bir kaç gün önce koyduğum haplardan birini alıp sinirle ağzıma attım. Öyle büyük bir kin vardı ki içimde düşünmemi engelliyordu.

"Ne içiyorsun sen?"

"SANANE"

Arkamı dönüp çığlık kıyamet bağırdıktan sonra doldurduğum suyu içtim. Bardağı da yere fırlattım. Ağzımı kolumun tersiyle serçte silip kapıda duran onu ittirerek mutfaktan çıktım. Doğruca dış kapıya gidip ayakkabılıktan elime ilk gelen ayakkabımı geçirdim.

Açılmayan kapıyı inatla zorladım.

"Aç şunu!"

"Kendine gel. Yoksa ben-"

"Aç şu kapıyı!"

Boş gözlerle bana baktı.

"Pekala açma."

Ondan uzak taraftan dolanıp tekrar mutfağa girdim. Elime geçen döküm tavayı alıp geri salona döndüm.

"Yeter, bıktım."

Söylenirken bir yandqn boydan cama doğru ilerliyordum.

"Nare"

"Kes sesini." Diyip elimdeki tavayla tabiri caizse deli gücüyle cama öyle bir vurdum ki tam istediğim gibi koca cam tuzla buz oldu. Ellerime ya da yüzüme gelen parçalar umrumda bile değildi.

"Ne yapıyorsun kızım sen manyak mısın?"

Hala elimde duran tavayı ona fırlattım. Kenara çekilmeseydi o güzelim suratı dağılabilirdi. Ama kötüye bir şey olur mu olmaz işte.

"BEN siktir olup gidiyorum. Senin bu cehenneminden. Yaptığım şey bu."

Camın kırılmasına gelen Mustafa ve bir kaç koruma şaşkınca bakıyorlardı.

"Siz işinize bakın, sen de içeri gel."

"Hah, çok beklersin."

Ayaklarımı yere vura vura bahçe kapısına doğru gittim. Gittiğimi sanarken bir anda havalandım. Kim olduğunu tahmin etmek zor değildi. Çıplak sırtını deli gibi vurmaya başladım.

"Bırak! Bırak pisliğin tekisin sen. Nefret ediyorum senden! Bırak!"

Bütün gücümle çırpınıyordum. Onun da beni zor tuttuğu belliydi. Kırdığım camdan beni tekrar içeri soktu. Yere indirdi. Bu sefer yüzüne benden hiç beklemediğini düşündüğüm okkalı bir tokat attım. Beni bu hale o getirmişti.

"NARE!"

"Ne? Ne Nare? Sen benim hayatımı elimden aldın farkında mısın?"

"Sakinleş"

Kollarımı bağladım sağ ayağımın üzerinde durup yere vir kaç kere vurdum.

"Sakinleşeyim? Peki."

Arkamı döndüğümde koltuğun altına giden attığı silahını gördüm. Gidip onu oradan elime aldım.

"Saçmalama. Bırak onu."

Gözlerinin içine bakarak salon ortasında duran televizyona gözümü bile kırpmadan ateş ettim. Benim aksime o gözünü kapattı.

"Nare. Son kez söylüyorum bır-"

NÂREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin