》Ani《Tekfur Grigor kadehini masaya koyup tahtından kalkar hızla.
Grigor: ,,Sen hangi cesaretle buraya kadar gelirsin?"
Tekfur Kekavmenos yutkunur.
Kekavmenos: ,,Gidecek başka yerim yoktu. Sana yardım etmeye geldim."
Grigor: ,,Senin beceriksizliğin yüzünden Vaspurakan türklerin eline geçti! Biz senin kaybettiğini geri almaya çalışıyoruz!"
Kekavmenos: ,,Biliyorum... O yüzden sizinle birlikte mücadele etmek istiyorum zaten."
Grigor: ,,Benim senin gibi beceriksizlere ihtiyacım yok, Kekavmenos!"
Kekavmenos: ,,Olanlar benim beceriksizliğim yüzünden değil, en yakın komutanım Alpagut'un ihaneti yüzünden oldu. Meğer Alparslan'a çalışıyormuş."
Alexander: ,,Bahanelerin beceriksizliğini örtmez."
Grigor: ,,Alpagut'un da, Alparslan'ın da, senin de canın cehenneme! Derhal terk et Ani'yi! Yoksa ölümün benim elimden olur!"
Kekavmenos: ,,İzin ver sana yardımcı olayım, Grigor. İkimizin de düşmanı birdir. Beraber hareket edersek daha güçlü oluruz."Grigor sırıtır. Alexander ve Silvius da öyle.
Grigor: ,,Kapının önünde bekleyen 10-15 askerinle mi bana yardım edeceksin?"
Kekavmenos: ,,Elimde çok daha güçlü bir silah var. Hazır türkler birbirine düşmüşken biz o silahı kullanırsak, onları çok daha kolay alt ederiz."
Grigor: ,,Türkleri ben birbirlerine düşürdüm. Benim siyasetim ile 2 müslüman türk devleti şuan birbirlerine tekrar savaş ilan ettiler. Senin silahın benim siyasetime denk mi ki?"
Kekavmenos: ,,Sayılır. Eğer işler tam istediğim gibi giderse senin siyasetin ile denk olmakla kalmaz, daha üstün olur."
Grigor: ,,İlginç..."
Kekavmenos: ,,Alparslan ve Süleyman'ın Gaznelilere yardım edip Büst şehrinde zafer kazanmaları kulağına gelmiştir, Grigor."
Grigor: ,,Onu duymayan mı kaldı? Çok büyük bir zafer kazandılar."
Kekavmenos: ,,Siyaset mühimdir, Grigor. Hem de çok. Lakin siyaset ile daha iyi hamle yapabilmek için gizli silahlara ihtiyacın var. Türklerin zaferi senin kulağına o zafer kazanıldıktan sonra geldi. Oysa ben daha o zafer kazanılmadan evvel biliyordum Alparslan ve Süleyman'ın Gazne'ye destek vereceklerini."Grigor, Alexander ve Silvius merakla bakarlar.
Silvius: ,,Lafı uzatma da şu gizli silahını söyle."
Alexander: ,,Onlara yakın olan bir casusun var belli..."Kekavmenos sırıtır. Parmağını havaya kaldırır.
Kekavmenos: ,,Güzeeeel... Çok güzel... Doğru bildin..."
Grigor: ,,Kimmiş bu casusun?"
Kekavmenos: ,,Çok acelecisin, Grigor. Lakin benim vaktim bol."
Grigor: ,,Ne demek istiyorsun?"
Kekavmenos: ,,Benimle bir olmayı kabul edip yanında durmama müsade edersen, casusumdan gelen malumatlardan senin de haberin olur. Vakti geldiğinde sana casusumun kim olduğunu da söylerim."Grigor düşünür.
Grigor: ,,Öyle olsun... Burada, Ani'de kalabilirsin. Lakin hiç bir yetkin olmayacak. Senin tekfurluğun geride kaldı artık. Vaspurakan'ı aldığımızda orası benim hükmüm altında olacak."
Kekavmenos: ,,Olur. Ancak benim de bir şartım var."
Grigor: ,,Nedir o?"
Kekavmenos: ,,Oooo Alparslan'ı ele geçiren olursa gelip bana verecek. Onu kendi ellerimle geberteceğim."Grigor güler.
Grigor: ,,Sen buna şart mı diyorsun şimdi? Bunda kabul etmeyecek ne var? Ben, oğlum, komutanım onu görmedik bile."
Grigor elini uzatır.
Kekavmenos: ,,Onu görseydiniz, onunla tanışsaydınız böyle konuşabilir miydiniz acaba?"
Kekavmenos da elini uzatıp Grigor ile el sıkışır.
Grigor: ,,Orasını tanrı bilir. Hafife alınmayacak biri olduğu kesin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AlpSef: Nefret etme, çok seversin...
Romance"Karanlığı karanlık aydınlatamaz, onu alt eden sadece ışıktır. Nefreti nefret yenemez, onu alt edecek olan sadece sevgidir."