AlpSef: Nefret etme, çok seversin...

Bölüm 21 - İlâhi adalet

》Vaspurakan yakınları, çınar tepesi《

Güneş doğalı bir müddet olmuştu. Geçen gün hazırlık yapmakla meşguldü. Türlü tertipler kurmuştu. İmdi bunları uygulamanın tam vakti. Karahanlı melikesi kocaman bir çınarın yanında durur. Yerdeki yaprakları ayağıyla kenara çeker ve gizli bir kapak bulur.

Silvius: ,,İşte burası."
Seferiye: ,,Haklıymışsın, Silvius. Tarif ettiğin gizli geçit burada."
Ergün: ,,Seferiye Hatun, o komutana inanarak büyük bir hata edersiniz bence. Ya bizi tuzağa çekiyorsa?"
Seferiye: ,,Bizi tuzağa çekmesi için bir sebebi yok."

{Flashback...

Seferiye: ,,Sultan Tuğrul'un bilmediği şeyi siz nasıl biliyorsunuz?"
Silvius: ,,Orası seni alakadar etmez. Biz üzerimize düşeni yaptık. İmdi sıra sende."

Seferiye elini yumruk haline getirir. Gözleri yine alevlenir.

Seferiye: ,,Alparslan..."
Silvius: ,,Bakalım bu alevli gözler Alparslan'ı ne kadar yakacak?"
Seferiye: ,,Söylemesi kolay, öyle değil mi Silvius?"
Silvius: ,,Ne demek istiyorsun, Seferiye Hatun?"
Seferiye: ,,Selçuklulara mağlup olduk biz. Ordumuz eskisi kadar güçlü değil. Vaspurakan kalesine ordumla saldırmaya kalkarsam Buhara savunmasız kalır. Tamgaç Han'dan da yardım isteyemem. Eminim bize hayli öfkelidir imdi..."
Silvius: ,,Bu işi kaleye saldırmadan da halledebilirsin."
Seferiye: ,,Nasıl?"
Silvius: ,,Vaspurakan kalesinin çok yakınlarında bir karargah var. Erlerine oraya saldırmalarını söyleyeceksin. Karargah kaleden daha küçük olduğu için oradaki erlerin sayısı daha az."
Seferiye: ,,Babam kaledeyse ne diye karargaha saldırayım? Hem karargahtaki erler daha az olsa ne fark eder? Vaspurakan kalesinden destek gelmeyecek mi?"

Silvius gülümser. Seferiye olayı anlar.

Seferiye: ,,Tabi ya... Vaspurakan kalesinden karargaha destek gelince babamı oradan kurtarmak daha kolay olacak."

Silvius kıyafetinin üzerinden sarılmış bir kağıt parçası çıkarır ve Seferiye'ye uzatır.

Silvius: ,,Ve sana bu haritayı verirsem, Alparslan'ın dahi bilmediği bir gizli geçit ile babanı almak çok daha kolay olacak. Kolayın kolayı..."

Seferiye haritayı eline alıp bakar.

Silvius: ,,Gizli geçit tam da zindan koridoruna doğru gider. Çok şanslısın, Seferiye Hatun."

Karahanlı melikesi şüpheli gözlerle bakar budefa.

Seferiye: ,,Bir oyun çevirmediğinizi nereden bileceğim? Ya Alparslan'ın bu gizli geçitten haberi varsa? Ya niyetiniz beni ona yem etmekse?"
Silvius: ,,Seni Alparslan'a yem etmek tekfurun ne işine yarayacak, Seferiye Hatun? Bizim hedefimiz Vaspurakan'ı geri almaktır. Alparslan'a asla yardım etmeyiz."
Seferiye: ,,Peki ya gizli geçit? Alparslan, Vaspurakan emiri olduğu halde gizli geçiti bilmez de, siz mi bilirsiniz? Vaspurakan'ın
tekfuru Kekavmenos değil miydi?"
Silvius: ,,Bize gizli geçidin yerini söyleyen Kekavmenos'tan başkası değil zaten. Alparslan kaledeki bütün gizli geçitleri bilir, 1 tanesi hariç. O geçidi Kekavmenos ve kızından başkası bilmezdi."

Seferiye Hatun düşünür.

Seferiye: ,,Olabilir, lakin tedbiri elden bırakmamak gerek."
Silvius: ,,Yani?"
Seferiye: ,,Yani sen de bizimle geleceksin. Eğer bir oyun çevirdiğinizi anlarsam, tekfura senin kelleni yollarım. Erlerim tez ulak yollayacaklar tekfura. Biz de hazırlığımızı yapıp tez vakitte yola koyulacağız."
Silvius: ,,Olur, benim endişe edecek bir şeyim yok."
Seferiye: ,,Pusatlarını da bize teslim edeceksin. Alparslan her ne kadar düşmanımız olsa da neticede bir türktür. Onun erlerinin hakkından biz geleceğiz. Hiç bir Bizanslı benim yanımda türk kanı akıtamaz."
Silvius: ,,Kendin türk kanı akıtmaktan çekinmiyorsun lakin bana türk kanı akıttırmayacaksın, öyle mi? Siz türkleri anlamak zor."
Seferiye: ,,Senin anlayışına ihtiyacım yok benim."