Telefonumun. Çalan sesiyle uyandım telefonumu elime alıp saate baktığımda saat daha sabahın yedi buçuğuydu yataktan çıkıp lavaboda rutin işlerimi hallettim üstümüde giyindikten sonra odadan çıktım merdivenlerden indiğimde herkesin çok tan masaya oturduklarını gördüm bende tek boş yer olan ozan ve boranın ortasına oturdum .
"Oo günaydın" dedi ozan neşeyle çatalımı elime alıp tabağımda ki yemeklerle oynadım . "Günaydın akça " dedi görkem tabağıma bakmaya devam ettim ağzıma ise bir lokma koymadım "iyi misin akça ?" Dedi bade duygusuz bir şekilde badeye baktım "iyiyim " dedim ardından tabağıma dönüp yemeklerle yine oynadım "akça iyi olduğuna emin misin?" Dedi selin "gayette iyi susuna artık "dedi bora çatalını sertçe masaya vurarak.
"Bencede susun artık " dedim hiç bir tepki vermeden çatalımı masaya koyup ayağa kalktım boraya bakıp konuştum "ilk hangisini yapcaz dövüş mü? Yoksa silah mı?" Diye sordum bora "dövüş" dedi yüzüme bakmadan "artık yediyseniz başlayalım . Herkes ayağa kalktı borayı takip etmeye başladık . Bodruma kata indik biraz yürüdükten sonra bi kapıya vardık kapının üstünde girilmez yazıyodu bora lapıyı açtı içeri girdi hepimiz içeri gitmeye başladık .
İçeri girdiğimizde kızlarla yanyana durduk bora bize bakarak konuştu "şurda gördüğünüz en güçlü korumalarım ortadaki ise en iyi korumam bunlarla dövüşüceksiniz bade sen erayla dövüşücek sin "ilk korumayı gösterdi bize uzun boylu baya kaslıydı yüzünde ise aynı bora gibi mimik oynamıyordu. "Selin sende arifle dövüşüceksin "dedi en sondaki korumayı gösterirken bu koruma diğer korumadan biraz daha boyu kısaydı diğeri kadar kalıplı olmasada idare ederdi .
"Akça sende yağızla dövüşüceksin ,yani en iyi korumamla "dedi bana ise ortadaki korumayı gösterdi diğerlerine göre daha korkunçtu evet baya baya korkunçtu boynun yan kısmınadan büyük bi yılan dövenesi vardı tam çenesine kadar uzanıyordu giyindiği siyah tişört ise bedenine yapışmıştı bütün kasları görünüyodu kollarının göründüğü bütün yerler dövmeyele kaplıydı . Ben korumayı süzerken oda bana nefretle bakıyodu . Akça sakin ol ama galiba leşin çıkıcak saçmalama akça yenersin sen onu bu zaman kadar gördüğün dövüş kurslarına boş yere gitmedin .
"Neyse ilk bade başlıyor selin ve akça siz kenera geçin bade ve eray sizde ortaya geçin" boranın dediği gibi selin ve ben kenara çekildik bade ve eray denilen koruma ise ortaya geçtiler "hazırsanız başlayın " dedi bora rahat bi tavırla bade tam başlıcak ken bağırdım "derslerimizi unutma bade " dedim bade bi yanda vazgeçip erayın haraketini bekledi erayda harakette bulunup başladılar dövüşmeye beklediğim gibi de erayı yendi bade .
"Nasıldım ?" Dedi bad bize bakarken "süper!" Dedik selinle"aferin bade " dedi bora görkem ve ozan ise beklemiyor olucaklardı ki eraya kızgın bakış atıyorlardı. " tamam şimdide selin ve arif geçin ortaya " dedi bora Selin hemen yanımızdan geçti "başlaya bilirsiniz " dedi bora selin ise her dövüşteki gibi karşısındakini etkilemeye çalışıyordu . Saçlarını elinde çevirip "adın arifmiş " dedi selin "senin kide selin " dedi arif selin ona yaklaşıp ellerini arifin boynuna doladı "evet " der demez arifi yere serdi .
"İşte bu selin " diye bağırdım "aferin kızım " diye bağırdı bade ozan ise alkışlamaya başladı " bravo bravo "dedi arif hemen ayağa kalktı çoçuk şoktan hayla çıkamamıştı "lan gerizekalılar siz ne yalaka çıktınız amına koyim " dedi ozan "sizden adam olmazmış "dedi görkem bora ise git gide şaşırmaya başlamıştı "a-aferin selin " dedi çok içinde .
"Tamam sakin olun ozan ve görkem sakin onlar yenmiş olabilir ama biliyosunuz yağızı yenen yok " dedi bora "haklısın " dedi görkem "her zaman ki gibi " dedi ozan "neyse akça ve yağız geçin ortaya "dedi bora yapız ortaya geçti bense hırkamı çıkarıp badeye verdim "bad esen bunu ut sahaların kraliçesi geliyor " dedim göz kırpıp "san güveniyoruz akça " dedi bade.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY
AcciónHer şey tatil için Trabzona gelmemle başladı . "Buğün saat 16:00 da yarışın var unutma " dedi selin "ben ve yarışı unutmak güldürme beni selin " dedim. "Öyle olsun akça" dedi selin. Evet akçanın hesaba katmadığı bir şey vardı o yarışa gittiği zaman...