2. Bölüm

16.5K 618 108
                                    

Kavganın üstünden bir hafta geçmiş ve babam abimden bilgileri öğrenince tekrar velayet davası açmıştı.

Dava günü hakime bana kimle kalmak istediğimi sorduğunda babamı söylemiş ve annemi ilk defa umursamamıştım .

Annem ağlarken ben Hakime hanımın karar derkenki tüm hareketini inceliyordum . Gelecekte kendimi burada düşünmek çok hoşuma gidiyordu .

Sonunda adliyeden çıktıktan sonra babam eşyalarımı toplamamı akşam beni alacağını söylemiş ve başımdan öperek gitmişti.

Bu hareketi beni tavlarken abim kıskanmış ve gelip bana sarılmıştı.

Abim davayı beklemişti bu yüzden yarın sabah gidecekti . Biz de yarın sabah Mardin'e gidecektik gerçi.

Abimin gitmesi yüzünden duygusallaşmıştım ama ona fazla belli etmemiştim yoksa üzülüyordu.

Eve gidip ikimizde eşyalarımızı ayarlamaya başladık. Daha doğrusu abim önceden hazırladığı için bana yardım etti .

Açıkçası tarzım iki sene önce çok değiştiği için ve ben geçen senenin ortasında gerçek tarzımı yakaladığım için kıyafetlerim biraz fazlaydı.

Yeni kıyafetler almak yeni kitaplar almak kadar hoşuma gidiyordu ve bu yüzden üç bavula tüm kışlık ve yazlık kıyafetlerim anca sığmıştı .

Kitapları karton kutulara koyup bantlarken en sevdiklerimi alıyordum. Diğerlerini tekrar alabilirdim sonuç olarak .

Sıra cilt bakım ve makyaj malzemelerine geldiğinde onlar için küçücük bir bavulum vardı . Küçük bir bavulun çeyreği gibi bir şeydi ve çok tatlıydı.

Sadece rimel , allık ve dudak ürünlerini kullanıyordum ama gene de onlardan da doğru olanı bulmak için küçük çaplı bir servet yatırmıştım .

Özellikle cilt bakımı benim için en zorlandığım şeylerden biriydi . Sivilce yapmayan doğru düzgün ürünleri bulana kadar içim dışına çıkmıştı.

Saçıma da fazlasıyla bakım yaptığım için onları bavula koyup sonunda hazırlığımı bitirmiştim.

Akşam çoktan olmuştu ve annem eve gelmemişti . Ona bu aralar kırgındım çünkü birkaç gün önceki kavgamızda ayrıldıkları için beni suçlamış ama pişman olmuştu.

Eğer beni uğurlamak için gelmezse giderken onu yanımda aramazdım . Ben böyle biriydim.

Babam geldiğinde arabası dağ arabası gibi olduğu için eşyalarım sığmıştı.

Abim de bizimle kalacağımız otele gelmiş ve üçlü ve güçlü bir grup olarak çok eğlenmiştik .

Sabah olduğunda havaalanına gitmiştik. Abimin uçağının kalkmasına yakın ben biraz ağladığım için abim beni bebeği gibi kucağına almış ve teselli etmişti. Onu zar zor uğurladıktan sonra biraz daha ağlayıp babama sarıldım.

Babam beni teselli ettikten sonra kendi uçağının yanına götürmüştü.

Gördüğüm şeyle kahkaha atmaya başlamıştım. Babam uçağın kanatlarının birine küçük bir yerine benim bebeklik fotoğrafımı koymuştu ama arkada nah çeken abimi görmemişti.

Babama sarılıp bol bol öptükten sonra eşyalarımı yerleştirmiş ve uygun zamanda biz de uçağa binmiştik .

Babama sarılmış ve gidene kadar müzikle uyumaya başlamıştım.

Sanırım benim için yeni bir hayat başlıyordu. Bunu göstermesem de biraz korkuyordum . Ve Dicle abla ile yaşayacağım için heyecanlıydım .

Belki zaman geçtikçe ona anne derdim ama anneme de haksızlık olur gibi hissediyordum . Bunu artık zaman gösterirdi .

Hafif esinti hissedince gözlerimi açtım , uykum genellikle hafif olurdu .

Babam bana bakıp kafamın üstünü öptü , ben de gülümseyip kafamı iyice babama doğru yatırdım.

Çok kısa değildim ama sanırım konu babam ve abim olunca kısa kalıyordum .

Babam beni arabanın ön koltuğuna bıraktığında uykuma kaldığım yerden devam ettim .

Babam Dicle abla ile yaşayacakları evi seçmişti ve bana da göstermişti, baya büyük ve güzeldi.

Ama benim bildiğim babam üç kişi için bu kadar büyük ev tutmazdı . Bildiğim kadarıyla Dicle ablanın çocuğu yoktu ama varsa bile bir iki tanedir diye düşünüyordum

(O sırada Dicle'nin çocukları 👁️👄👁️)

Dicle abla da babamla genellikle aynı düşüncelerde olan biriydi . Fazla takmayarak koltukta daha rahat bir pozisyona geçtim .

Yarın isteme olacaktı ve babamlar isteme , nişan gibi şeyleri aynı gün yapıp ertesi gün de düğün yapacaklardı .

Kına yerine gelin hamamı yapmak istemişlerdi ve onu da düğün sabahı yapacaktık. Baya tempolu olacaktı kısacası.

Ben düğün elbisemi ayarlasamda nişan için bir şey yapmamıştım. Bu yüzden bugün dinlendikten sonra gidip elbise almam gerekiyordu .

Babam eşyaların eve gideceğini ve bugün benim odama mobilya seçileceğini söylemişti.

Bütün odalar tamamdı ama babam benim odamı kendi zevkime göre dizmek için bir şey yapmamıştı .

O yüzden şimdi elbise seçmeye gitmem gerekiyordu .

Dicle abla bizi AVM'de karşılarken babamı kovmuş ve beraber elbise seçmeye başlamıştık.

Dicle ablanın elbisesi hazır olduğu için bana seçilecek sonra benim için mobilya seçilecekti .

Dicle ablanın benimle bu kadar ilgili olmasına çok seviniyor ama kendi annemin Dicle abla gibi davranmamasına üzülüyordum.

Kendimi bildim bileli babamla veya abimle onların da işi olduğunda tek başıma alışveriş yapardım. Diğer şeylerde de böyle olmuştu.

Annem benim ebeveynim değil de ben onun ebeveyni gibiydim . Babam ve abim içinse üzüldüklerinde teselli eden ben olmuştum. Annem kızdığında da acısını çıkardığı birisi olmuştum.

Bunlar beni bir zamanlar çok yıpratmıştı ama İstanbul'daki anılarımı İstanbul'da bırakmıştım.

Mardin benim için yeni bir sayfa olacaktı.

[Evet ikinci bölümle karşınızdayım . Bugün Oruç tutan mümin kardeşlerim nerede? GSOSNWOWNAOANOANAOAN

Oruçta en sevdiğim şeylerden biri birine sinirlenince veya yorum yapmam gerekince ben orucum diyerek işten sıyrılmam .

Bugün ayrı bir kalabalık var her yerde ama sıkıntı yok (aslında var)

Neyse arkadaşlar hepinize iyi okumalar seviliyorsunuz 🤍🐢]

Üvey Mutluluğum /Abilerim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin