46. Bölüm

1.8K 161 20
                                    

Kapıdan çıktığımda Altay abi beni amirin odasına doğru götürdü.

Ben de kapıyı tıklatıp içeri girdim .

Balın: Merhaba amirim

Amir: Merhaba kızım da senin tek başına ne işin var karakolda ?

Balın: Ben içeri attırdığınız Yusuf'un kuzeni, Asaf ve Akın'ın da kardeşi oluyorum

Amir : Anlaşıldı şimdi , kendileri beni ikna edemedi bu sefer de seni mi gönderdiler ?

Balın: Hayır tamamen kendi isteğimle geldim .

Amir: Bak aklı başında bir kıza benziyorsun . Akın abin bugün çıksa bile diğerleri bu akşam belki de yarın da burada . Adamlar hastanelik olmuş şikayetçi olurlarsa bir yıldan başlar

Bu sefer işin ciddiyetini anlamıştım

Balın: Peki adamlarla konuşsam onlar şikayetçi olmasa çıkarabilir misiniz ?

Amir: O zaman elbette çıkarabilirim ama en azından bu akşam buradalar . Ayrıca sen de babanla veya abinle git

Balın: Babam şuan balayında ve onun huzurunu bozamayız , abim de yurt dışında okuyor .

Amir: Sen Dicle Hanım'ın kızı oluyorsun değil mi ? Baban da Zahir bey , düğünlerini duymuştum benden selam söylersin

Balın: Söylerim size iyi günler

Amir; İyi günler

Adamın bu kadar kibar olmasına karşın Yusuf adamı nasıl delirtti diye şahsen çok merak ediyordum . Bana da yeni rota belirlenmişti hastaneye gidiyordum .

Ama ilk önce Asaf'lar ile dalga geçebilirdim

Nezarethaneye biraz boynumu büküp girdim .

Yusuf: Aha geldi ikna ettin dimi?

Balın: Maalesef edemedim hatta daha da sinirlendi en az üç yıl hapis cezası alırmışsınız

Pars kendini koltuğa attığında Yusuf abi içli içli ağıt yakmaya başladı.

Onların halini görünce ben kahkahayı bastım.

Balın: Şaka şaka şimdi hastaneye gidiyorum ikna etmem gereken yaralı insanlar var

Asaf: Balın sakın gitme

Balın: Sen şuan hapistesin yani sorumluluğun altında değilim. Bu yüzden sen bana ne yapacağımı söyleyemezsin ben on yedi yaşında bir bireyim

Akın: Hayır on altı yaşındasın

Balın: Yo on yedi yaşındayım

Akın: Okula sekiz ay erken başladığın için yaşıtlarından daha küçüksün

Balın : Neyse sonuç olarak Şubat'ta on yedi olacağım.

Saçımı savurup dışarı çıktım ve çantamı da koluma takıp karakoldan çıktım .

Diğerlerine kendi başıma gitmek istediğimi söylemiştim fakat yanıma Karan ve Aram'ı vermişlerdi.

Yoldan çiçek aldıktan sonra üçümüz taksiye bindik ve hastaneye doğru ilerledik .

Hastaneye geldiğimizde Karan parayı ödedi ve indik .

Danışmaya sorduktan sonra odanın önüne gittik .

İki kişi birlikte aynı odada kalıyorlardı bu yüzden işim biraz daha kolaydı

Kapıyı tıklatıp içeri girdim ve bir şoka daha girdim. 

Üvey Mutluluğum /Abilerim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin