Takımla birlikte Samandıra tesisinde moral kahvaltısı yapıyorduk bugün.
Şampiyonluğa bu kadar yaklaşmışken aldığımız beraberlik ve Fred'in sakatlığı bütün takımın morallini altüst etmişti.
Biz mi?
Biz Altay'la evliydik.
Şaka gibi geliyordu hala bana.
Mutluyduk, gerçekten mutluyduk.
Gözde'nin kolumu dürtüp yiyecekleri göstermesiyle düşüncelerimden sıyrılıp önümdekileri didiklemeye başladım.
Canım yemek istemiyordu.
Altay ağzıma zorla birşeyler tıkıştırırken zor da olsa çiğnemeye çalışıyordum.
Bir anda midemin bulanması ile hızla ağzımı kapatarak tuvalete koştum.
"Çağla!" diye arkadan bağıran Altay'ı umursayamayacak durumdayken sadece tuvalete yetişmeyi hedefliyordum.
Birkaç defa öksürerek kendimi kusmaya zorladım.
Bu daha da çok midemi bulandırırken adım seslerinden birinin geldiğini anladım.
"Çağla, iyi misin canım?" diye soran Gözde'ye döndüm kilidi açarak.
Cevap vermeden saçlarımı yüzümden çekerek lavaboda yüzüme su çarptım kendime gelmek için.
"İyiyim, midem bulandı biraz." dediğimde endişeyle bakmaya devam ediyordu bana.
"Öyle olsun." diyerek beni sırtımdan destekleyerek bizimkilerin yanlarına gittik.
Meraklı bakışlar üzerimdeyken ben iyiyim dercesine gülümsedim hepsine.
"Çağla, noldu?"
"Birşey yok midem bulandı sadece." Tedirgin olmuştu sanırım.
Takım antrenörü ve İsmail hoca gelip antrenmanı başlattığında biz Gözde'yle odama geçtik.
"Hala bulanıyor mu miden?"
"Hafifledi. Rahatsız etmiyor pek." dediğimde çantasında birşey arıyordu galiba.
Küçüklüğümden herhasta olduğumda bana verdiği şekerden uzattı bana.
Minnettar bakışlarla baktım gözlerine.
"Çok severdin. Bunu verdiğim zaman iyileştiğini sanırdın hep." dediğinde güldüm seslice.
"Değerlerine mi baktırsan acaba bir Çağla?" anlamaz bakışlar baktım yüzüne.
"Neden ki?" gözlerini devirdi.
"Salaklaşmaya başladın sen iyice. Kızım demin bi kötü oldun ya hani git diyorum kan değerlerine falan birşeylere baktır diyorum." gülerken bana bakıyordu şaşkınca.
"Gerek yok ya. Üşütmüşümdür ondan olmuştur." dedim önümdeki raporları ayırırken.
"Bakacağız." derken bana yardım etmeye başladı.
"Sen her gün bunları mı yapıyorsun ya?" derken belini esneten Gözde'ye gülümsedim.
"Benzer işler. Ama bugün ekstradan böyle fazla var. Yoruldun sen geç otur haydi." diyerek koltuğu işaret ettim elimle.
Kolumdaki saate baktığımda antrenmanın bitmesine 20 dakika falan kaldığını fark ettim.
"Zaten antrenmanın bitmesine de çok az kaldı. Masayı toplayayım çıkarız." dediğimde başını sallayarak telefonunu çıkardı çantasından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadıköy kızı | Altay Bayındır
Fanfiction"Seni ve o eşsiz güzelliğini fark etmediğim onca güne lanet ediyorum doktor." dediğinde gözlerinin içine baktım, boyuna yetişebilmek için parmak uçlarımda yükseldim. "Senden ayrı kaldığım onca güne lanet ediyorum kaleci."