19'

609 36 4
                                    

Altay'la geçen hafta son kontrolüme gitmiştik.

Hazal bebek her an gelebilirdi.

Tabii biz bu sırada da boş durmuyorduk.

Gözde'yle karnımız burnumuzda paytak paytak geziyorduk her yeri.

"Ya siz hiç yorulmuyor musunuz, bir can daha taşıyorsunuz bir de oturun bari azıcık!" arkamızda İrfan'la birlikte poşetleri taşıyan Altaya kıkırdadık ikimiz de.

"Yok biz yorulmuyoruz ama siz oturabilirsiniz." dedim gülerek.

"Gözde bak! Şu takım çok güzel, rahat görünüyor baya." derken o çoktan eline almış inceliyordu.

"Yok, bu olmaz kumaşı iyi değil." deyip geri bıraktı yüzünü buruşturarak.

Tabii benim gibi ilk değildi ki.

Tecrübe mommy

"Ay Çağla benim belim ağrıdı, gidelim mi artık ya?" bende gerçekten çok yorulduğum için minnettar bakışlarla baktım ona.

Biz beylere doğru ilerlerken Altay çok şükür der gibi ellerini kaldırdı iki yana.

"Gözümüz yollarda kaldı hanımlar." diyerek bana sarıldı karnından ne kadar mümkün olabilirse.

"Çok yoruldum Altay." dedim kolumu kaldıracak halim kalmamışken.

"Ya ne gerek vardı buna? Hızlıca gidelim dinlen iyice." dedi benim halime gülerken.

Gözdelerle vedalaştıktan sonra Altay, önce markete uğrayıp eve doğru sürdü arabayı.

"Altay benim niye bu kadar çok uykum geliyor ya son zamanlarda?" esnemekten zor konuşuyordum.

"Güzelim sen iki canlısın, çok normal." benim halime gülerken arabayı park etmekle uğraşıyordu bir yandan da.

"Ay beni sen burada bırak azıcık uyuyayım gelirim ben olmaz mı?" kahkahalara boğulurken kafasını iki yana salladı olmaz anlamında.

"Çağla güzelim kafanı falan mı vurdun sen bugün?" derken beni kucağına almaya yeltenirken elimi koydum önüne hayır anlamında.

"Ya ben çok ağırım olmaz, şaka yaptım ben." derken kalkıp önden kapıya doğru ilerledim arkamda şaşırmış bir Altay bırakarak.

"Ya gelsene, daha film izleyeceğiz!" dedim ciddi ciddi.

"Hormon değil mi bunların sorumlusu? Ben o hormonların-" demeye çalışırken ağzını kapattım elimle.

"Hazal var, küfür yok." dedim işaret parmağımı sallarken.

Buna kahkahalarla gülerken ben çoktan eve girmiş kendimi koltuğa atmıştım.

"Mısır patlatayım mı güzelim ister misin?" dediğinde heyecanla başımı salladım.

Altay mutfağa gittiğimde bende film seçmeye çalışıyordum, ama sadece çalışıyordum.

"Ya ben hiçbir şey bulamadım!" diye bağırdım mutfağa doğru.

"Geldim, buluruz şimdi." kendini yanıma tam anlamıyla fırlattıktan sonra bende kumandayı kucağına fırlattım.

Bana gülerek bakarken ben tüm dikkatimi kıvırcıklarına vermiştim.

"Ya sen saçlarımı benden daha çok seviyorsun! Bir gün keseceğim onları." doğrulmuş bana bakıyordu kaşlarını çatarken.

"Of ya anladı, ne yapacağız şimdi. Tüh!" yalandan üzülmüş gibi yapıyordum.

Hiç beklemediğim bir anda beni gıdıklamaya başladığında ben kendimden geçmiş kucağında gülerken cebelleşiyordum

"Demek saçlarımı benden çok seviyorsun ha?"

Madem o benle oyun oynuyordu, bende onunla oynardım.

Gıdıklamaları azaldığında doğal olarak benim kahkahalarım da durulmuştu.

Kapalı olan gözlerimi hiç açmadım.

Biraz nefesimi tuttum.

Eğer Altay benim kocamsa az sonra telaşlanır, eli ayağına dolanırdı.

"Çağla, açsana gözlerini!"

Ne demiştim ben?

"Güzelim? Çağla!" derken yanaklarıma kolonya şişesini boşalttığı için burnumun direğinin sızlamasına dayanamayıp açtım gözlerimi.

Tek hamlede ben onun zayıf noktası olan karnında parmaklarımı gezdirdim.

Bunu yaparken onu birazcık aşağı düşürmüş olabilirdim.

"Ah!" diye inledi kafasını yere vurduğu için.

Gıdıklamalarımdan gram etkilenmiyordu.

"Ya çok acıdı mı!" diyerek yanına yöneldiğimde ben üstteyken bir anda Altay'ın altında buldum kendimi.

"Hiç acımamıştı ki." üstümde olduğu için ayrı bir karizmatik görünmesi beni yükseltiyordu ve işler iyice zorlaşıyordu.

"Bebeğim üstümden kalkar mısın ya?" dedim en sevecen sesimle.

"Ben çok rahatım, kalalım bence böyle." sadece dudaklarıma bakıyordu ve dayanamadığını hissediyordum.

"Altay çocuk karnımda ters döndü amına koyayım ya!" dedim üstümden iterken.

"Ya koltukta o zaman?" dedi sırıtarak.

"Yatak da olur." dedi piç gülümsemesini yüzüne yerleştirirken.

Bu sefer ben onu yanıltarak bir anda arkamı dönüp dudaklarına kapandım.

Fazla beklemeden bana karşılık vermeye başladığında beni sürükleyerek odaya götürüyordu bir yandan da.

Önce beni yatağa nazikçe bıraktıktan sonra kendisi yanıma serildi.

"Çok seviyorum seni." dudaklarımdan ayrılıp günde neredeyse 40 defa söylediği cümle döküldü dudaklarından.

"Bende seni çok seviyorum Altayım." dedim gülerek.
____________________________________

Malum birkac gundur bolum atamiyorum

Bari cerezlik bir bolum olsun dedim

Sınır 14 oy💓

Kadıköy kızı | Altay BayındırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin