"Sakin ol, derin nefes al ver tamam mı Gözde? Yetişeceğiz bak." Gözde sakindi ama ben telaşlıydım. Ve onu da telaşlı sanıyordum.
O kendine bir ritim tutturmuş derin derin nefes alıyordu sadece arada bir gelen sancılar sebebiyle hızlanıyordu.
"Gözdem geldik tamam mı?" İrfan da onu araba sürerken rahatlatmaya çalışıyordu.
"Çağla, benimle gir. Doğuma sende gir." derin nefeslerinin arasından elimi sıkıca tutarken konuşuyordu benimle.
"T-tamam." inerken onu tekerlekli sandalyeyle doğumhaneye ilerletiyorlarken bende aynı onun gibi koşarak yanında ilerliyordum.
"Herşey çok güzel olacak."
"Çok güzel olacak herşey."
_____________"Babasının güzel kızı!" Altay ve İrfan yanyana oturmuş kızlarıyla aşk yaşıyorlardı resmen.
Bu anı ölümsüzleştirmek için hızlıca bir fotoğraf çektim.
"Ya çok komiksiniz siz." kahkahalarımı tutamıyordum.
"Ne var be kızlarımızla zaman geçiriyoruz."
"Ay tamam geçirin zaman ben birşey demiyorum." kendimi Gözde'nin yanına bıraktım.
"Uyan artık be Gözdem. Bak kızın seni bekliyor." gözlerini yavaş yavaş aralıyordu.
"Çağla." sesi kısılmıştı bağırmaktan. Gözleri şişti, çok normaldi benimkinden uzun sürmüştü.
"Gözdem" dediğimde hafifçe gülümseyerek elimdeki elini sıkılaştırdı.
"Çağla, teşekkür ederim güzel kızım. Hayatımın en güzel zamanlarında sen hep yanındaydın. Kötü günümde de iyi günümde de hep yanımdaydın.
İki çocuğumun doğumunda da bana destek oldun. Ben seni bazen kardeşim yerine bazen de kızım yerine koydum güzel kızım.
Can'a en güzel teyzeliği yaptın, şimdi kızıma da aynısını ve daha iyisini yapmak için uğraşacaksın biliyorum. Bu iki aylık süreçte bile mükemmel bir anne olduğunu gördüm Çağlam. Sen asla başkalarına benzemeyeceksin." gözlerim dolmuştu.
Altay ve İrfan da bizi dinliyorladı.
Ben ailemin yanındaydım. Benim ailem onlardı. Aşık olduğum adam ve bana sahip olmadığım anne babalığı yapanlar.
Ve ailenin minik üyeleri.
"Adı ne olacak?" diye sordum burnumu çekerken.
"Hilal koyalım dedik." çok güzel bir isimdi.
"Uyumlu oldu." Hazal'ı kast ettiğimi anlamıştı. Gülümsedi.
Gözdenin de dinlenmesi için Altayla birlikte bir süre sonra odadan çıktık.
"Babacığım." Hazal Altayın kucağında her zamanki gibi mutluydu, gülüyordu.
Onların böylesine mutlu olması beni de çok mutlu ediyordu.
İyiki, iyiki siz ya.
Altay kafasını kaldırıp kollarını iyice bedenime sardığında Hazal ikimizin arasında sıkışıyordu.
Çok seviyordum ben.
Her zaman da sevecektim.
"İyiki sensin Altay. İyiki sen." dediğimde yüzündeki gülümseme iyice büyüdü.
"İyiki siz Çağla. İyiki siz." bugün ne kadar çok ağlamıştım ben ya. Ama mutluluktandı bütün bu gözyaşları.
"Hayatıma renk kattın Çağla. Bana kendimi verdin. Sana minnettarım."
"Ben düştüğümde çukurdan kurtardın Altay. Kendimi bulmama yardım ettin. Seni çok seviyorum, sizi çok seviyorum."
İkimiz de birbirimize belli etmemeye çalışarak ağlıyorduk. Sadece Hazal bu durumda biraz sıkıştığı için rahatsız olduğunu belirterek bağırıyordu.
"Ay tamam be sende hiç dara gelmiyorsun." ikimiz de gülerken o rahatlamış bir şekilde kucağıma bırakmıştı kendini.
"O benim karım." Altay'ın kıskançlık nöbetleri.
İyiki benimlelerdi.
Altay iyiki benim eşim, Hazal iyiki benim kızımdı.
_______________Yazarken ekran bulaniklasti biraz
Gözüme toz da kaçmış olabilir ama of yok ağlıyorum ben ya
Saka gibi bitti
Ama cok mutluyum, bu fice basladigim icin çok mutluyum, sizinle tanistigim icin cok mutluyum.
Kisacasi cok mutluyum (ferdi mentality🤧💗)
Buraya hic yorum yazmayan ama bana okuyarak ve oy vererek destek olan arkadaslarimdan da fic hakkinda yorum bekliyorum. Beni cok mutlu edersiniz🙃
Yeni bir ficte, yakin bir zamanda gorusmek uzeree💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadıköy kızı | Altay Bayındır
Fanfic"Seni ve o eşsiz güzelliğini fark etmediğim onca güne lanet ediyorum doktor." dediğinde gözlerinin içine baktım, boyuna yetişebilmek için parmak uçlarımda yükseldim. "Senden ayrı kaldığım onca güne lanet ediyorum kaleci."