İyi okumalar:)
...
Larissa Blue Norvas:
Sanırım bu sefer Luna haklıydı. Bu balo güzel geçecek gibi duruyor. Sonunda biraz rahatlayıp balonun keyfini sürebilirim!
( Agustus) " Düşes Larissa, kont Leonid ile izdivaçta bulunmaya ne dersin?"
" Siyasi evlilik yapmak istemiyorum efendim. Kadere inandığımı biliyorsunuz."
( Agustus) " Elbette biliyorum ama sizi koruyacak birine ihtiyacınız olabilir. Artık bir yetişkinsiniz. Yakında evlenmek zorunda kalacaksınız."
" Yine de başımın çaresine bakabilirim ve zamanı geldiğinde de aşık olduğum bir adamla evleneceğim."
( Agustus) " Felix, ikinci karım, eski Katalon Prensesi Helena'nın oğlu. Onu veliaht seçmemin tek sebebi Katalon ile iyi ilişkiler kurabilmekti. Ama eğer sen benim çocuğum olsaydın, hiç düşünmeden seni veliahtım yapardım."
" Sözlerinizden onur duydum ekselansları."
Veliaht prens ve pembe böcek-yani prenses Mina salona girdiler.
Ben de ponçik çiftimiz nerede kaldı diyordum. Bir anda herkesin odağı olan Mina etrafa kalpler saçarak saf ve neşeli kız rolünü oynuyordu.
( Larissa) " Majesteleri, Katalon prensesi Mina neden yabani domuzlar gibi davranıyo-!!"
Olamaz! Koskoca Kral'la ne biçim konuşuyorum ben!
( Agustus) " Pffft~ ahahahaha~"
Şaşkın şaşkın Kral'a bakarken, Kral gözünden yaşlar gelene kadar gülmeye devam etti. Daha sonra sorumu cevapladı:
" Prenses Mina çocukken kaçırıldı. Ardından bir köyde büyümek zorunda kaldı. Zor bir hayatı oldu yani. Ancak sonra pembe saçları sayesinde Kraliyet ailesine satıldı ve böylece resmi olarak Katalon prensesi oldu."
( Larissa) " Anladım."
( Agustus) " Onu kıskanıyor musunuz?"
( Larissa) " Kıskanmak değil de sadece şaşkınım."
Nasıl bu kadar aptal ve cahil olabilir? Halktan olan çok kişiyle tanıştım ama inanın bu kız bambaşka bir seviyede!
Bize doğru gelen Felix ve Mina, Kralı selamlayıp yanımızdaki koltuklara oturdular:
( Felix) " Bizim hakkımızda mı konuşuyordunuz?"
( Larissa) " Evet, diğer herkes gibi..."
( Mina) " Elbiseniz ne kadar da güzel leydi Larissa."
( Larissa) " Teşekkür ederim. Bu arada bana düşes demenizi rica ediyorum."
( Mina) " Afedersiniz. Sadece çok heyecanlıyım."
( Larissa) " Buna alışmıs olmalısınız sanıyorum."
Malum balodan baloya koşarak gidiyorsunuz. Alışmışsınızdır...
( Felix) " Larissa! Mina'yı rahat bırak!"
( Larissa) " Kötü bir şey söylediğimi düşünmüyorum. Hem benimle konuşan o."
( Mina) " Felix sakin ol, hepsi benim suçum. İstemeden onu sinirlendirmiş olmalıyım."
Neden bilmiyorum ama şu an çok pis ayar oldum!
( Felix) " Hayır senin hatan değil, sen sadece ona iltifat ediyordun. O sadece çok kötü niyetli biri!"
Bunu söylerken bana öfkeyle bakmıştı. Ve bu da bende kayışların kopmasını sağlamıştı:
( Larissa) " Baksana! Sizin beni eleştirmeye hakkınız var mı sanıyorsunuz?! Sen Veliaht prens bir çuval buğday kaç altın ediyor biliyor musun?! Ya da bir çuval buğdayla kaç kişinin doyacağını?!"
( Felix) " Şey...sanırım..."
( Larissa) " Sen prenses Mina, köyde büyüdüğün için biliyorsundur değil mi?"
( Mina) " Şey emin değilim."
( Felix) " Bunun bilmek ne işimize yarayacak ki?"
( Larissa) " Bir devlet şehirlerden oluşur, şehirler kontluklardan oluşur, kontluklar ise soylardan oluşur, soylar ailelerden oluşur. Aile herşeyin temelidir. Devlet Halk içindir! Halk devlet için değil!"
( Agustus) " Çok doğru."
( Larissa) " Majesteleri Kral hazretlerinin gizlice köylere yardım gönderdiğini biliyor musunuz veliaht prens? Hiç paranızı insanlara yardım etmek için kullandınız mı?!"
( Felix) " Elbette kullandım! Sokak çocuklarını evlat edinenlere büyük miktarda para bağışladım!"
( Larissa) " O geri zekalı sen miydin?!!"
( Felix) " Anlayamadım?!!"
Bu sefer Kral da bana şaşırmıştı. Haklıydı da ama birazdan anlatacaklarımdan sonra eminim bana hak verecektir:
( Larissa) " Çarşıya elbise almaya gittiğimde yaralı bir çocukla karşılaşmıştım, bana soylu bir adamın sokak çocuklarını evlat edinenlere para verdibini bu yüzden de arkadaşlarıyla birlikte zorla götürüldüğünü ve fuhuş işinde zorla çalıştırıldıklarını söyledi! Elbette gidip araştırdım ve buna son verdim. Madem çocukları sahiplenen kişilere para teklif ettin o zaman neden o çocukların iyi olup olmadıklarını kontrol etmedin?!"
( Agustus) " Felix beni hayal kırıklığına uğrattın! Bunun gibi daha birçok davayla uğraşmak zorunda kaldım. Sorumlusunun sen olduğuna inanamıyorum!"
( Mina) " Ama bunu nereden bilebilirdi ki?"
( Larissa) " Ve sen?! Sözde bir köyde büyümüşsün ama neden hiç yardım etmiyorsun?!"
( Felix) " Böyle şeyleri gizlice yapmak daha-"
Sözünü kestim. " Öyle mi? O hâlde neden Bagthan bölgesindeki köylülerin açlıktan ölmeye başladıklarını duydum?! Bizzat oraya gidip ölmek üzere olan hakı iyileştirmek günlerimi almıştı! O bölgeden siz sorumlu değil miydiniz prenses Mina ve veliaht prens Felix?!"
( Agustus) " Felix!! Deneyim kazanman için sana en verimli toprakları verdim! Ve şu işittiklerime de bak!"
( Mina) " A-ama ben...ühhü-ühhü~~"
Ciddi misin sen?! Ağlayınca herşey çözülüyor mu yani?!
( Felix) " Larissa!"
( Larissa) " Bana düşes diyeceksiniz! İkiniz de! Unutmayın ki ben sizin arkadaşınız yada dostunuz değilim! Novars düşesiyim. Bana saygı duyun aksi hâlde ben de size olan saygıma son vereceğim."
( Agustus) " Öhhö-öhöm! Felix! Ben düşes Larissa Blue Norvas'a nasıl hitap ediyorsam sen öyle hitap etmek zorundasın anladın mı?!"
( Felix) " Evet majesteleri..."
( Mina) " Ühhü-ühü-ühü~"
( Felix) " İzninizle, biz daha fazla sizi rahatsız etmeyelim."
Mina'ya sarılarak giden ikiliye göz devirerek baktık.
Tüm gecemi mahvetmişlerdi. Bu ikisi sadece gösteriş yaparak ne kadar iyi olduklarını söylüyorlar, ancak gerçekte sadece iyi olduklarını sanan iki yüzlü içten pazarlıklı aptallar!
Ülkeyi cidden bunlara mı emanet edeceğiz biz ya?
...
Sonraki bölümde görüşmek üzere:)
...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Kadın Kahraman Olursa?!!
FantastikMelek Kaya, 28 yaşında bir şirketin mühendislik bölümünde çalışan sıradan biridir. Ancak bir gün bir kaza sonucu hayatını kaybeder. Ancak o da ne? Uyandığında başka birinin bedenindedir! Hemde sosyetenin baş belası ve veliaht prensin takıntılı aşığı...