"Kolun acıyor mu?" dedi Ayça.
"Abartılacak birşey yok sadece kurşun sıyırdı."
Aras kısa bir cevap verdikten sonra Ayça diyecek birşey bulamadı, genç kadın genç adama ne sorsa kısa ve net cevaplar verip suskunluğunu koruyordu. Genç kadın bu kısa yolculukta çok sıkılmış olucak ki radyoyu açtı, radyoda bir şarkı çalmaya başladı.
Çalan şarkıyı hemen tanımıştı babasının hatırasıydı çalan şarkı. Onların şarkısını uzun zamandır dinlemiyordu en son babasıyla birlikte dinlemişlerdi babasını kaybettikten sonra. Çalan şarkı bir zamanlar çocukluk zamanlarında en sevdiği şarkıydı genç kadının o zamanlar babasıyla birlikte heyecanla, tatlı bir hüzünle söyleyip dinledikleri şarkı küçük Ayça için çok şey ifade ediyordu fakat şimdi sadece bir yaşanmışlık acı veriryordu şarkı genç kadına.
Ayça şarkının sözlerini mırıldanmaya başladı
" Baba bir masal anlat bana İçinde bütün oyunlarım Kurtla kuzu olsun Şekerle bal
Baba bir masal anlat bana İçinde denizle balıklar Yağmurla kar olsun Güneşle ay "
Şarkı sözlerini mırıldanırken genç kadının aklına babasıyla olan bir anı gelmişti.
"Baba hadi ama seni bekliyorum kaç saattir" küçük kız dudakları büzmüş kısacık boyuyla babasını sabırsızlıkla bekliyordu.
Selami bey yavaş adımlarla merdiven basamaklarından iniyordu küçük kızını görünce gülümsedi. "Güzelim, noldu neden sesleniyorsun; hazırlanmışsında nereye böyle küçük hanım?" dedi. Ayça'nın gözleri irileşti, dudakları aranlandı küçük kız büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı." Baba inanamıyorum sana nasıl unutursun hani beni bugün parka götürecektin nasıl unutursun." Selami bey kızına ne diyeceğini bilemedi hava yağmurluydu ve şimşek çakıyordu bu havada parka gitme gitme ihtimalleri yoktu lakin babası kızını tanıyor ve onun ne kadar inatçı olduğunu biliyordu ayrıca gidemeyeceklerini söyleyerek kızını üzmek de istemiyordu.
" Benim küçük keçim, hava çok yağmurlu bu havada dışarı çıkamayız ama sana bir sürprizim var bence çok seviceksin." Küçük kız parka gidemeyeceklerini duyunca hemen dudaklarını büzmüştü ki sürprizi duyunca meraklı gözlerle babasına baktı. "Ne sürprizi baba? "
"Söyleyeceğim ama ilk önce ayakkabılarını çıkaralım" deyip babası küçük kızının önünde eğilerek ayakkabısını çıkardı ve kızının elini tuttu.
" Hani sen bana söylemiştin ya annemle sizin şarkınız var ama benimle neden yok bizde seninle bir şarkı seçelim ister misin?" küçük kız babasına çok düşkündü onu herkesten kıskanıyordu hatta annesinden bile geçen günlerde bir düğüne gittiklerinde bir şarkı çalmıştı ve annesi Nilüfer Hanım eşine dönüp " bak Selami bizim şarkımız çalıyor" demesinin üzerine küçük kız annesini kıskanmıştı birde üstüne " küçük keçim sen halanın yanına git biz annenle dans edelim olur mu prensesim?" küçük kız istemeyerek de olsa babasının kucağından kalkıp halasının yanına gitmişti anne ve babasını dans ederken izlemişti ne kadar kıskansa bile anne ve babasını birlikte görmekten mutluluk görüyordu. Düğünün ardından "baba bizim de şarkımız olsun mu seninle?" demişti küçük babasıda " tabi olsun benim küçük tatlı keçim" demişti. Ve sonunda onların da bir şarkısı olucaktı.
"Evet baba olsun ama hangi şarkı ?" babası küçük kızına dönüp " radyoda çalan ilk şarkı bizim şarkımız olsun o zaman" demişti ve şans eseri tam da onları anlatan bir şarkı çıkmıştı. O günden sonra ikisinin şarkısı olmuştu "bana bir masal anlat baba" şarkısı Ayça hergün babasıyla birlikte bu şarkıyı dinlerdi. O şarkı çocukluğunun şarkısıydı Ayça'nın.
Gözleri dolmuştu genç kadının çok garipti ona bir zamanlar mutluluk veren şarkının şuan acı vermesi...
Genç kadın daha fazla gözyaşlarını tutamamıştı sol yanağından aşağı yavaşça süzüldü gözyaşı. Aras kafasını sağa çevirmesiyle yanındaki kanının ağladığını görmüştü saçma bir şekilde içinde bir burukluk oluşmuştu. Ne yapacağını bilemeyerek söze girdi genç adam, " bir şarkı seni ağlattı? " Ayça şaşırarak cevap verdi " ağlamıyorum sadece gözlerim doldu şarkı duygusal ondan yoksa gözlerirm dolmaz". Tam Aras'ın cevap vereceği esnada eve varmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayrağın Gölgesinde
ActionKıdemli Üstteğmen Ayça Binay Barlas Yüzbaşı Çınar Aras Burçak