Arabayı park edip, eve Aras'ın evine girmiştik.Salonuna geçtik. Salonu: gri renkli duvarları,kahve deri koltukları,televizyonu ve küçük bir orta sehpa vardı.
Aras bana dönerek " geç otur " dedi koltuğu göstererek, ona dönüp " sen otur, ben ilk yardım çantasını getireyim. İlk yardım çantası nerede?" diye sordum. O da " koridarda ilk sağ kapı orada dolabın içinde " diyerek cevapladı. Ben de kafamı sallayarak salondan ayrıldım.
Banyoya girdim dolabı açtım herşeyi çok düzenliydi ve temizdi, ben bu kadar tertipli düzenli değildim diye düşünürken Aras'ı daha fazla bekletmemek adına ilk yardım çantasını aldım ve dolabın kapağını kapatıp tekrar salona gittim.Aras oturmuş beni bekliyordu, "kolunu sıyır" dedim. Aras başını sallayarak beni onaylayıp kolunu sıyırdı. Yarası çok ağır değildi ancak kan toplamıştı. Yavaş adımlarla ona yaklaşarak yanına koltuğa oturdum.
Tentürdiyotu pamuğa döküp yavaşça yarasına dokundurdum. Bir tepki vermemişdi, alışmıştı muhtemelen daha büyük kazalar atlatmıştı. Pansumanı bitirip kolunu bandajla sardım, kafamı kaldırıp ona baktığımda bana baktığını gördüm.
O benim gözlerime, ben onun gözlerine bakıyordum. Dudaklarını aralayıp birşey söyliceği esnada telefonu çaldı. Kalkıp telefona baktı ve açtı.
-Efendim, evet buyrun benim. Ne hangi hastane? Hemen geliyorum.
Çok telaşlı görünüyordu ne olduğunu sormak istemsemde acil bir durum olduğundan hemen " hadi çıkalım" dedim. Anlam veremez bakışlarla bana baktı "seni bu halde tek bırakıcak değilim benim arabamla gidelim" deyip kapıya çıktım. O da peşimden çıktı arabaya binip yola çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayrağın Gölgesinde
ActionKıdemli Üstteğmen Ayça Binay Barlas Yüzbaşı Çınar Aras Burçak